Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay
iciyorlar. Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis,
silahini cikarip
bardaga ates edip parcalamis:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni
bardakla
iki kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya
firlatmis
ve
ates
ederek bardagi parcalamis:
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o
kadar cok
kum
vardir ki, ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"
Bunun ?uzerine Irakli da cayini bitirmis, bardagi havaya
firlatmis,
silahini cekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldurmus:
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,
biz
ayni
adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."
iciyorlar. Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis,
silahini cikarip
bardaga ates edip parcalamis:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni
bardakla
iki kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya
firlatmis
ve
ates
ederek bardagi parcalamis:
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o
kadar cok
kum
vardir ki, ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"
Bunun ?uzerine Irakli da cayini bitirmis, bardagi havaya
firlatmis,
silahini cekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldurmus:
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,
biz
ayni
adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."