SIRILSIKLAM
bir türküsü yankılanır dillerde
ve bir şiiri Çarşamba'nın
'Çarşambayı sel aldı bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım elim koynumda kaldı
Çarşamba'nın ortasından akıyor ırmak
Her yğidin karı değil sözünde durmak'
bağıtlıyım sevine
el alsa seni
sel alsa beni
seviyorum gökçe gözlüm
Çarşamba'yı,Yeşilırmağı
ve yağmurunu sevdanın
mavi bir derinlikteyim şimdi
ıpıslak sırılsıklam
geceler seni taşır bana
seni düşünür düşlerim her gece
ay ışığına koşut saçlarını
sekerek yürüdüğün kaldırımlarını
Çarşamba'nın
ve beni bağlıyor saçların düğüm düğüm
Çarşamba'nın ceylan yüreğine
gök mavisi gün güzeli gözlerinde
yitiyor umulu gözlerim
yakamozlar çırpınıyor gözlerimde
aydınlatıyor karanlıklarını Çarşamba'nın
ve Çarşamba'nın gecelerinde seni
düşlere taşıyan sesini arıyorum
aslında karanlıklarıda severim
buğulanan bakışlarının
sağnayan yağışlarınıda
bırak gönül göğünün yıldırımları
bana yansısın
bir görünüp yitmeni
bir de göz kırpmanı seviyorum
mavi yıldızlar gibi
Çarşamba'yı yaşıyorum
seni ve sevi yağmurunu
ıpıslak sırılsıklam sevdanı
köprü başındayım
bir ucunda sen öteki ucunda ben
dillerde yine o türkü
'Çarşamba'nın ortasında akıyor ırmak'
ellerim açılıyor uzanıyor kollarım
tutacak gibi seni
Yeşilırmak'ta kuğular sevişirken
bir yiğit yar cevrine gurbete düşse
kolları açık elleri bomboş kalacak bilirim
ben yine de sözümdeyim
eriyim andımın ellere inat
heyhat!
apansız bölünecek düşlerim
ve apansız vuracak beni yadlar bilirim
meltemler estiren gelişlerin aparır beni benden
kardelen çiçeği gülüşlerin yankılanır içimde
yağmurla geleceksin yine ığlım ığlım
ve yağmurla taşıyacaksın beni kuğu yuvalarına
ben seninle varım varsam
bir de köz kundağı sevdamla
beni sevdiğince yağmuru da sevmelisin
bir gün bana geleceksen gökçe gözlüm
gönlünün yağmuruyla gelmelisin
bulupta sevemediğim
ve dokunamadığım güzelliğinle
bürünerek pembemsi ipeklere
ürkekliğini sevdiğim cerenler gibi
en delişmen duygularla
periler gibi gelmelisin
bir gün tutabilirsem o pamuksu ellerinden
görürsem seni
sevincin çıngıları vuracaktır kalbimi
mutluluğun kaçak vuruşlarında yok olacağım
kuşlarsa bilmeyecek kim olduğumu
kuğuları da Yeşilırmağın
bir sen bileceksin yağmurla geldiğimi
ve bir yığın anıları bırakarak ardımda
göçmen kuşlara katıldığımı
köprünün bir ucunda sana açılan ellerim
ellerini tutamayacak
ardımda bitirilmemiş yarım bardak çay
sıcaklığı üstünde kalacak ellerimin
çay bahçesinde Yeşilırmağın
ve bir gün yine
yağmurla döneceğim sana
mavi derinliklerden masmavi gözlerine
ıpıslak sırısıklam bir yürek yangınıyla
o gün bir türkü yankılanısa dillerde
o bildik türkü işte
deniz gözlerine yolcu
Yeşilırmağın taşkınlığında olacağım
özleyeceğim sarı saçlarını
ve bir de sağnak yağmuruyla
sevdasını Çarşamba'nın
ıpıslak sırılsıklam