Sevdayı yaşatmak çok zor, peki ya ayrılık… İşte o sevdayı yaşatmaktanda zor… Gitmiştir “o” seni en kötü saniyelerin, saatlerin acımasız kollarına bırakmıştır. Gecedir, soğuktur iliklerine kadar üşürsün. Ama onsuzluktan yalnızlıktan üşürsün! Gözün hiç çalmayacak telefondadır, telefondan bile ses çıkmaz tıpkı kendin gibi… Yapayalnızsındır… Gecelerini iki biraya, uyku haplarına ve bir paket sigaraya teslim edersin. Uyuyup bir daha uyanmamak için Tanrı’ya son kez yalvarırsın. Ama nafile…Uyandığında yeni bir gün başlamıştır dışarıda, herkes yeni heyecanlara, yeni umutlara yelken açmıştır… Güneş bile sokakta mendil satan çocuğu ısıtmak için sanki daha çok çaba harcıyor gibidir…! Ya sen…?
Aynaya bakarsın inanamazsın! Bu ben olamam diye sayıklamaya başlarsın. Neden ben neden sözleri evinin boş duvarlarına oradanda tekrar senin yüzüne çarpar… Sonra makası alır ve saçlarını kesmeye başlarsın… Aklından şunlar geçer; Sen en çok saçlarımı severdin, artık yoksun, artık ellerin saçlarımı okşamayacak… O zaman en çok bu yakışır der ve ağlayarak hiç acımadan saçlarını kesmeye devam edersin…
Her şey bitmiştir artık senin için yada sen öyle görüyorsundur… Ölmeyi düşünürsün günlerce, bir yığın intihar planları yaparsın. Yarı ölü gibi yaşamaktansa ölmek daha iyidir dersin ama kopamazsın bu hayattan… Zehirli zamanlara yenik düşmüşsündür… Ne ölmeyi nede yaşamayı beceremiyorsundur, bir bataktasındır…Ama yinede küçücük bir umut vardır…
Günün birinde uyandığında belki bir gün dersin ve kendini sokağa, insanların arasına, kalabalığa bırakırsın… Yeni acılara, yeni umutlara, yeni aşklara doğru… Kulağında Nazım Ustanın sözleri çınlar “yaşamak güzel şey be kardeşim”…..
CEYDA