Babam şivari binbaşısı K.D gözü pek bir asker olup, Allahtan başka kimseden korkmazdı.Sayısız savaş görmüş, sayısını hatırlayamadığı kadar insan öldürmüş. Birinci dünya savaşında bir çok cephede ön safta savaşıp, Arabistan'da yaralanmış ve 2yıl boyunca esir kampında türlü işkenceye maruz kalmıştı. Anlatacağım birkaç olay onun başından geçmiş olup bizzat bana nakletmiştir.Savaş zamanı İngilizlerle Arapların işbirliği sonucu Osmanlı askeri kırılmış, cephedengeri çekiliyorlar. Herkez perişan, babam atını kaybetmiş bir yüzbaşı arkadaşı ile birlikte
toplanma yerine doğru yürüyorlar. Mehtaplı bir gece neredeyse yürüdükleri topraktaki küçük çakılları bile görebiliyorlar. Derken babam bir miyavlama sesi duyup duraklıyor ve yerde yavrubir kedi görüyor, kedi çok şirin gözleri pırıl pırıl simsiyah bir kedi. eğilip onu kucağına alıyor.Bir yandan kediyi okşarken bir yandanda arkadaşı ile çene çalıyorlarlar. Biraz yürüdükten sonra kedi sağ kolunda ağırlık yapıyor, onu sola alıyor biraz daha yürüyorlar. Bu sefer sol kolu yoruluyor, birde bakıyorki kedi büyümüş kocaman olmuş.Babam gayri ihtiyari irkilip kediyi yere atıyor. Bu arada onu iki adım geriden takip eden arkadaşıda bu olayı görüyor. Yere atılan kedi bir leopar gibi korkunç bir biçimde tıslıyor ve saldırmaya hazırlanıyor. Gözleri sapsarı ve parlıyor ve o anda neredeyse bir köpek büyüklüğünde. Babam ve arkadaşı koşarak kaçmaya başlıyorlar.Kedide korkunç hırlamalarla arkalarından koşuyor. Derken bir dereye geliyorlar. Bizimkiler yallah dereye atlıyorlar, dere pek derin değil yürüyerek karşıya geçiyorlar ve karşı kıyıya baktıklarında kedi derenin kenarında duruyor, gelemiyor. Hemen Euzu Besmele okuyorlar. Kedi o anda kayboluyor.
Alınıtıdır
toplanma yerine doğru yürüyorlar. Mehtaplı bir gece neredeyse yürüdükleri topraktaki küçük çakılları bile görebiliyorlar. Derken babam bir miyavlama sesi duyup duraklıyor ve yerde yavrubir kedi görüyor, kedi çok şirin gözleri pırıl pırıl simsiyah bir kedi. eğilip onu kucağına alıyor.Bir yandan kediyi okşarken bir yandanda arkadaşı ile çene çalıyorlarlar. Biraz yürüdükten sonra kedi sağ kolunda ağırlık yapıyor, onu sola alıyor biraz daha yürüyorlar. Bu sefer sol kolu yoruluyor, birde bakıyorki kedi büyümüş kocaman olmuş.Babam gayri ihtiyari irkilip kediyi yere atıyor. Bu arada onu iki adım geriden takip eden arkadaşıda bu olayı görüyor. Yere atılan kedi bir leopar gibi korkunç bir biçimde tıslıyor ve saldırmaya hazırlanıyor. Gözleri sapsarı ve parlıyor ve o anda neredeyse bir köpek büyüklüğünde. Babam ve arkadaşı koşarak kaçmaya başlıyorlar.Kedide korkunç hırlamalarla arkalarından koşuyor. Derken bir dereye geliyorlar. Bizimkiler yallah dereye atlıyorlar, dere pek derin değil yürüyerek karşıya geçiyorlar ve karşı kıyıya baktıklarında kedi derenin kenarında duruyor, gelemiyor. Hemen Euzu Besmele okuyorlar. Kedi o anda kayboluyor.
Alınıtıdır