Yine bir eylüldü senden kaçtığım...Eylül yani hüznün ve ayrılığın mevsimi..Ve yeniden diriliş için tohumların toprağa atıldığı,toprağın anaçlığının en belirgin olduğu mevsim...Eylül ve toprak,toprak ve ana,ana ve şevkat..Nedendir okulların ta ilkokul dönemlerinden başlayarak sürekli bu ayda başlamasının verdiği telaştanmıdır,babamın yaz başlangıcında herhangi bir hazırlık yapmadığı halde bu dönemlerde yoğun koşturmasını anımsayışımdan mıdır,yoksa kücücük yaşta bizi tankla,tüfekle,üniforma ile tanıştıran malum haraketin etkisinden midir,nedendir bilmem,eylülü hep farklı karşılarım.Eylül tedirginlik,eylül:düzenlilik,eylül:birazda buruk sevinç.Arkasında kuru ve çırılçıplak bir dal,birgövde bırakarak yarım daireler çizip,eski zamanlardan kalma bir melodi eşliğinde sapsarı yaprakların,toprağa ve merhametsiz betonların bağırlarına kendini bırakış öyküsü:Eylül...yani Eylül:ihanet.Yaprakların dallarına ihanetine denk bir ihanetle seni terk ettiğimin,seni hatıra defterine not ettiğim talihsiz ay:Eylül senden kaçtığım.Eylül kaçış..Buna kaçışmı demeli, bilmem?Bu ayrılık neden nankörlük addedilsinki ?Değilmiki kutlu ayrılıklar kutlu doğumlara gebedir.Değilmiki toprağa atılan her tohum boğulma riskini taşır.Taşır ama sabreder Bir ölüp bin dirilmek adına...Ama bazı gebelikler düşüklede sonuçlanmıyormu?Ama bazı beklentiler akim kalmıyormu?Döneceğim demiştim ya.bir balıkçı sabrıyla bekleyeydinya beni.YÜREK COÄžRAFYAMIN BİRİNCİ DERECEDEN TEHLİKELİ DEPREM BÖLGESİNİN,KIRIK FAY HATTI ÜZERİNDE,ZEMİN ETÜDÜ YAPMADAN ev inşa ettin.Sarsıntılarıma dayanamayacak idi isen yürek kabartmalarım madem seni bunaltacak idi neden geldin.Bilmezmiydinki ben birazda eylül üm.Şu mısralarıma hiçmi raslamadın?Kopardın tellerini ruhumun tane tane Şimdi elimde öksüz garip bir mızrap kaldı,İntizarım ölüme yaşamaksa bahane,Ağzıma tıkılacak bir avuç turab kaldı,Yıkıldı yürek kale'em binbir AH la ördüğüm Hasret değişmez çile vuslat o hep kördüğüm,Melankoli ateşi yakar budur gördüğüm.ÇEKİLMEDİK BUYURSUN ,HANGİ IZDIRAB KALDI.