Demek gidiyorsun
Ben bunu haketmedim
Ne varsa aşka ve çesarette dair
Sırtlayıp o büyük yangınınla gidiyorsun demek
Git
Oysa sen ögretmen cıktıgın yıl
Vurup anlıma kavgayı
Simsiyah bir süt gibi
Yaprak dökmüstü daragaçım
Akşamlarım olmustu ve kuduz gecelerim
Gözyaslarım ağlarken
Bir uzun yolculuk düsmüstü peşime
Ogün bügündür tetikte bir ömrün son kursunusun
Hiç aklıma gelmezdi gülüm
Bu da bana ders olsun
Bu da bana ders olsun
Demek gidiyorsun
Böyle olsun istemezdim oysa
Hazin ve dağların bu baş dönmesi
Cellat kırmızısı hüsrandı yollarda
Sen öğretmen cıktıgın yıl
Cırıl çılgın bir ağaca soyunmustu işlemler
Esmer bir ağdabir eylemişsem
Cinnetin ucunu yakmısam birkez
Cehenemin nizamiye kapısındaysam
Ateşden bir nehre dönen bu isyan
Hep o gül yangınına kanat cırpar ve en korsan şarkılar
Yüzünü şarpla yıkar
Gidiyorsun demek
Ben bunu haketmedim
Ne varsa aşka ve çesarette dair
Sırtlayıp o büyük yangınınla git
Hadi durma
Geçliğimin vebalini ve sevgisiz hayatımızı ödemeden git
Bu siiri sana armağan ettim
Yanına almayı unutma sakın
Issıs gecelerde okur ağlarsın
Kimseler görmesede kanarsın gülüm
Neler cektigimi ogün anlarsın
Son bahar yağmuruyla ıslandım sokaklarda
Ağladım ikimize
Senden cok uzaklarda
Simdi hüzün makamında bütün şarkılar
Bu yorgun ses
Bu kör lamba
Bu ateşi sönmüs soba
Tanrıdır yanlızlıgın
Pismanlıgın tanrılıgıdır
Cünkü benim kitapbımda
Aşk bir defa yaşanır
Demek gidiyorsun git
Bir yanda ölümün anlındaki ter
Bir yanda suya düşen sardunya
Ve sabahın saçlarındaki kırağı kadar üsüyorsun
Hadi durma
Sırtlayıp o büyük yangının vebalini ve sevgisiz hayatın
Bedellini ödemeden git
Bilirsin gecenin en karanlık olduğu an
Sabahın en yaklaştığı zamandır ve hiçbirsey hakkında
Bildiğimiz hersey aslında yalandır
Demiştim ya sen öğretmen cıktıgın yıl
Vurup anlıma kavgayı
Simsiyah bir süt gibi
Yaprak dökmüstü darağacı
Hüzün sarısı yapraklar
Akşamlarım olmustu ve kuduz gecelerim
Gözyaslarım ağlamıstı
Bir uzun yolculuk düsmüstü peşime
Cırıl cılgın bir ağaca soyunmustu işlemlerim
Demek gidiyorsun git
Bu siiri sana armağan ediyorum
Yanına almayı unutma sakın
Belki soban sönmüs
Kitapbın bitmis
Belki dizlerindeki battaniye
Yanlızlığın iç çekişini duyarsın
Paketteki son sigaran ve titrek bir mum alevi hüznüyle
Geçmişe dalarsın
Kimseler görmese bile kanarsın gülüm
Neler çektiğimi ozaman anlarsın
Sende yanarsın güllüm
Ben bunu haketmedim
Ne varsa aşka ve çesarette dair
Sırtlayıp o büyük yangınınla gidiyorsun demek
Git
Oysa sen ögretmen cıktıgın yıl
Vurup anlıma kavgayı
Simsiyah bir süt gibi
Yaprak dökmüstü daragaçım
Akşamlarım olmustu ve kuduz gecelerim
Gözyaslarım ağlarken
Bir uzun yolculuk düsmüstü peşime
Ogün bügündür tetikte bir ömrün son kursunusun
Hiç aklıma gelmezdi gülüm
Bu da bana ders olsun
Bu da bana ders olsun
Demek gidiyorsun
Böyle olsun istemezdim oysa
Hazin ve dağların bu baş dönmesi
Cellat kırmızısı hüsrandı yollarda
Sen öğretmen cıktıgın yıl
Cırıl çılgın bir ağaca soyunmustu işlemler
Esmer bir ağdabir eylemişsem
Cinnetin ucunu yakmısam birkez
Cehenemin nizamiye kapısındaysam
Ateşden bir nehre dönen bu isyan
Hep o gül yangınına kanat cırpar ve en korsan şarkılar
Yüzünü şarpla yıkar
Gidiyorsun demek
Ben bunu haketmedim
Ne varsa aşka ve çesarette dair
Sırtlayıp o büyük yangınınla git
Hadi durma
Geçliğimin vebalini ve sevgisiz hayatımızı ödemeden git
Bu siiri sana armağan ettim
Yanına almayı unutma sakın
Issıs gecelerde okur ağlarsın
Kimseler görmesede kanarsın gülüm
Neler cektigimi ogün anlarsın
Son bahar yağmuruyla ıslandım sokaklarda
Ağladım ikimize
Senden cok uzaklarda
Simdi hüzün makamında bütün şarkılar
Bu yorgun ses
Bu kör lamba
Bu ateşi sönmüs soba
Tanrıdır yanlızlıgın
Pismanlıgın tanrılıgıdır
Cünkü benim kitapbımda
Aşk bir defa yaşanır
Demek gidiyorsun git
Bir yanda ölümün anlındaki ter
Bir yanda suya düşen sardunya
Ve sabahın saçlarındaki kırağı kadar üsüyorsun
Hadi durma
Sırtlayıp o büyük yangının vebalini ve sevgisiz hayatın
Bedellini ödemeden git
Bilirsin gecenin en karanlık olduğu an
Sabahın en yaklaştığı zamandır ve hiçbirsey hakkında
Bildiğimiz hersey aslında yalandır
Demiştim ya sen öğretmen cıktıgın yıl
Vurup anlıma kavgayı
Simsiyah bir süt gibi
Yaprak dökmüstü darağacı
Hüzün sarısı yapraklar
Akşamlarım olmustu ve kuduz gecelerim
Gözyaslarım ağlamıstı
Bir uzun yolculuk düsmüstü peşime
Cırıl cılgın bir ağaca soyunmustu işlemlerim
Demek gidiyorsun git
Bu siiri sana armağan ediyorum
Yanına almayı unutma sakın
Belki soban sönmüs
Kitapbın bitmis
Belki dizlerindeki battaniye
Yanlızlığın iç çekişini duyarsın
Paketteki son sigaran ve titrek bir mum alevi hüznüyle
Geçmişe dalarsın
Kimseler görmese bile kanarsın gülüm
Neler çektiğimi ozaman anlarsın
Sende yanarsın güllüm