“ Acıya baş göz ettiğin kaç düş(üş)ün kaldı daha “
Gecenin karanlığına bağdaş kurdum. Uykusuzum ve bir o kadar susuz. Acının başkahramanlığına soyun/durul/muş yüreğin kanarken nasıl susarım ki ben. Sus-mu-yorum.Yüreğinin “ ben “ kadar ki boşluğuna düşerken sen, nasıl bayramlık elbiselerimi giyerim ki. Dudaklarımı dudaklarımdan sökmeme izin ver. Bırak kanasın çığlıklarım. Seni iyi bilirim. Sonbaharı giyinir, tüm acıları kefenlersin yüreğine. Oysa oysa senin gözlerin değil miydi baharlarım ? Baharlarım solarken ben nasıl susabilirim ki ? Elimdeki tek yaşama gücüm olan cümlelerimi saklama yastığının gölgelerine. Bırak susmalar yürüsün üzerime. Giydirilsin kefen bedenime. İçindeki yangınların eteğine sirayet ederken su-sa-mam. Bıkmadın mı daha acıyı tek başına kucaklamayı ? Usanmadın mı karanlığın koynunda ağlamaktan ? Dön sevgili. Ayak uçlarının yörüngesini çevir sevdaya. Hazanlar yürüse de üzerine sen hayat denilen ipin ucunu hiç bırakma..Sakın bırakma.
Düşsüzlüğünle suçsuzluğun muhakemesindesin yine. Tarafsızlığını yitirdin artık. Kendini tüketmekte , kendini asmakta o kadar ustasın ki, boynundaki tek bir iz yok. Kendini öldürmeye yeltendiğin yetmedi mi daha? Us'undan vazgeçmek, hayata yenilgini söylemek bu kadar basit olmamalı. Kendine kefen biçmekten vazgeç. Sırtlan hayatı omuzlarına. Bu zamana kadar hayatla nasıl mücadele ettiysen devam et. Boğma kendini, boğdurma yüreğini. Ölümün sadece senin bedeninle kalsa tamam. Seninle ölecek o kadar şey var ki ? Bari kendi için savaşmayacaksın, bari benim için, bari “ bizim “ için savaş. Yok olursan ardından seni takip edecek o kadar büyük ölümler var ki. Bir göç kadar devasa. Sakın kaybolma. Bir tesbihin imame'si düşünce ne hükmü kalır geride kalanların.
Seninle kazandıklarım bu kadar aşikar iken gitme sonsuzluğa..
Düşerim..
Ezilirim..
Sonra ölüme gülümserim..
Düşerim..
Ezilirim..
Sonra ölüme gülümserim..
Biliyorum çıkmaz sokakların, adressiz sorguların içinde çıldırmaktasın. Biraz da yorgun. Düşüncelerin bir uçurum ötesi. Duvar çökecek sanki. Sakın başını kaldırma göğe. Yürüyen bulutları üstüne geliyor zannedeceksin..Bir adım bile atma. Sonrası uçurum sevgili. Beni ve sana ait olanları bırakıp gitme ölüme Gözlerindeki sıcaklığa doyamamışken musalla taşının soğukluğu nerden çıktı sevgili.Ayaz kesse de ellerini, yüzünü esirgeme beni.Kıyma beni. Eğdirme başımı. Ezdirme gülüşlerimi. Ben seninle varoldum. Ya yanında beni ***ür, ya da beni de öldür.
Senden mucizeler istemiyorum.
Sadece yaşamanı,
Yaşarken beni de yaşatmanı istiyorum.
Sadece yaşamanı,
Yaşarken beni de yaşatmanı istiyorum.
Ellerini uzat bana.
Sonra da yüzünü hayata çevir.
Ben umudun kıyısında,
Ben hayatın koynunda,
Seni bekliyor olacağım..
Hadi hayatın denilen ipin ucuna sarıl.
Yoksa,
Acıya baş göz ettiğin kaç düş(üş)ün kaldı daha ?
Unutma;
Sonra da yüzünü hayata çevir.
Ben umudun kıyısında,
Ben hayatın koynunda,
Seni bekliyor olacağım..
Hadi hayatın denilen ipin ucuna sarıl.
Yoksa,
Acıya baş göz ettiğin kaç düş(üş)ün kaldı daha ?
Unutma;
Hayat “ umut ettiğin “ kadardır..