Birazdan okuyacak olduğunuz konu tamamen gerçektir Bir oğulun onu BEŞiKTAŞ aşkı ile beslemiş ve büyütmüş babasına yazdığı yazı ve babasının oğluna verdiği cevabı içermektedir...
Konunun onlar için ne kadar kutsal olduğunu bildiğimden isimlerini vermiyorum ama şunu tüm samiyetimle söylüyorum ki bu yazı 2008 girdiğimiz saatlerde oğul ve baba tarafından birbirlerine karşılıklı yazılmıştır.
Oğuldan Babaya
Bir babanın bağrıdır Beşiktaş.
Herkesi kabullenen, herkesi yüreğine alabilecek kadar babacan bir yürektir.
Bu yüzden ki içinden Baba Hakkıları , Baba Recepleri çıkarmış; herkesin babası gibi gördüğü başkanları , kaptanları , tribün liderleri olmuş kocaman bir yürektir Beşiktaş. Ve bu herkesi kabullenen babacan yüreği yüzünden de koynundan yılanı eksik olmayan, darbeleri en çok evlatlarından yiyen, saçlarına ak düşse de hala genç ve mağrur bir babadır Beşiktaş.
Belki çok parası yok, arabası evi yok ama gücü kendinde saklı Münir Özkul gibi bir babadır . Gerektiğinde bir isyanıyla yeri göğü yakar, ama sevgisiyle de herkesi etrafında toplar. Ona duyulan saygı korkudan değil bu babacan kalbe duyulan sevgidendir. Ki bu yüzden babamız gibidir Beşiktaş.
Bize arka çıkan bir sırt , zor günlerde yaslandığımız omuzdur.Ya da küçükken boyumuz yetişmediğinden o omuza çıkıp bakabilmektir İnönü çimlerine. Çocukluğumuzun hayallerinde koşarken Metin, Ali , Feyyazlar ; onları bugünkü belli belirsiz ,ama hep rüya tadında hafızamıza taşıyan bir babadır. Hakkı Yeten’in Seba’nın alnını öpüşü; Seba’nın Gordon ‘a , Gordon ‘un Rıza’ya , Rıza’nın Metine bakışıdır.
Lucescu’nun elinde birinin sırtına örtülmeyi bekleyen paltodur belki de… Hepimizin çocuğuna anlatmak istediği, babasından ya da mahallenin babacan bakkal amcasından duyduğumuz efsanevi bir masaldır .
İşte bu bakışlarda , masallarda , haykırışlarda, paltoda gizli babamızdır Beşiktaş
Babadan Oğla
Bir emanettir gelenek. Oğla bereketli olsun diye sunulan bir kutsal emanettir.
Nerde nasıl başlayacağını bilmediğin bir oluşumdur. Hiç beklemediğin bir “kartal duRUşudur” içine yansıyan. İçinde oluşumunu tamamlayan bir magmadır.
Mevsimi bilmez, iklimiz tanımaz, hava şartlarını önemsemez bu büyük patlama. İçinde yaşattığın ve o günü beklediğin büyük doğum. Nesilden nesile aktarılan bir şey’in bu denli belleklerde kalmasının, yüreklerde kazılı kalmasının Hüseyni bir kanıtıdır.
En çok en değerlimizden bize kalan son mirastır Beşiktaş.
Son Barikatın Adıdır Beşiktaş.
Konunun onlar için ne kadar kutsal olduğunu bildiğimden isimlerini vermiyorum ama şunu tüm samiyetimle söylüyorum ki bu yazı 2008 girdiğimiz saatlerde oğul ve baba tarafından birbirlerine karşılıklı yazılmıştır.
Oğuldan Babaya
Bir babanın bağrıdır Beşiktaş.
Herkesi kabullenen, herkesi yüreğine alabilecek kadar babacan bir yürektir.
Bu yüzden ki içinden Baba Hakkıları , Baba Recepleri çıkarmış; herkesin babası gibi gördüğü başkanları , kaptanları , tribün liderleri olmuş kocaman bir yürektir Beşiktaş. Ve bu herkesi kabullenen babacan yüreği yüzünden de koynundan yılanı eksik olmayan, darbeleri en çok evlatlarından yiyen, saçlarına ak düşse de hala genç ve mağrur bir babadır Beşiktaş.
Belki çok parası yok, arabası evi yok ama gücü kendinde saklı Münir Özkul gibi bir babadır . Gerektiğinde bir isyanıyla yeri göğü yakar, ama sevgisiyle de herkesi etrafında toplar. Ona duyulan saygı korkudan değil bu babacan kalbe duyulan sevgidendir. Ki bu yüzden babamız gibidir Beşiktaş.
Bize arka çıkan bir sırt , zor günlerde yaslandığımız omuzdur.Ya da küçükken boyumuz yetişmediğinden o omuza çıkıp bakabilmektir İnönü çimlerine. Çocukluğumuzun hayallerinde koşarken Metin, Ali , Feyyazlar ; onları bugünkü belli belirsiz ,ama hep rüya tadında hafızamıza taşıyan bir babadır. Hakkı Yeten’in Seba’nın alnını öpüşü; Seba’nın Gordon ‘a , Gordon ‘un Rıza’ya , Rıza’nın Metine bakışıdır.
Lucescu’nun elinde birinin sırtına örtülmeyi bekleyen paltodur belki de… Hepimizin çocuğuna anlatmak istediği, babasından ya da mahallenin babacan bakkal amcasından duyduğumuz efsanevi bir masaldır .
İşte bu bakışlarda , masallarda , haykırışlarda, paltoda gizli babamızdır Beşiktaş
Babadan Oğla
Bir emanettir gelenek. Oğla bereketli olsun diye sunulan bir kutsal emanettir.
Nerde nasıl başlayacağını bilmediğin bir oluşumdur. Hiç beklemediğin bir “kartal duRUşudur” içine yansıyan. İçinde oluşumunu tamamlayan bir magmadır.
Mevsimi bilmez, iklimiz tanımaz, hava şartlarını önemsemez bu büyük patlama. İçinde yaşattığın ve o günü beklediğin büyük doğum. Nesilden nesile aktarılan bir şey’in bu denli belleklerde kalmasının, yüreklerde kazılı kalmasının Hüseyni bir kanıtıdır.
En çok en değerlimizden bize kalan son mirastır Beşiktaş.
Son Barikatın Adıdır Beşiktaş.