Eskilerimi özlemiştim . Aynaya her baktığımda küstahça kendimi beğenişlerimi,gelinlik hayallerimi,akşama kadar yolunu bekleyeceğim eşimi,doğmamış çocuğuma koyduğum isimleri...
Siyah beyaz alışılagelmiş düşler bile yasaklıydı artık düşüncelerime.
Vedası yitik bir gidişin ardında kaybedişe sevdalanmış, vazgeçişin kurbanıydım ben.
Herkesin mutlu olduğu bir bayram sabahı kesilmişti tüm sevgi sözlerim.
Yokluğun depremlere eşti...Ayrılığın her yıl dönümünde ciğerlerime kızgın yağlar dökülüyordu sanki.gözyaşım armağan edilirdi yokluğundan geriye.gülüşlerimin hepsi kısa süreliydi...sonrası hep ağlayışlarıma gebe...karşında güçlü görünmeye çalışırken senin kulak asmadığın sesler yüreğimden geliyordu.Kırılışlarımın sedasıydı her biri.duyupta anlam veremediğin nağmelerdi hepsi.saatimin atışları sensiz geçen zamana küfrediyormuşçasına susmak bilmezdi.
Sanki tüm sevinçlerimin üzerine beton dökülmüş gibiydi.taşa dönmüştü mimiklerim.bana benden öte yol yok sanıyordum..çırpınıp ağlıyorken , sağır olmuştu duvarlarım , biri bile en azından ‘sus’ demezdi.intihar sehpalarımın hepsi birer birer kırıldı.bir ben ölememiştim.bileklerimi kesince hatırlanası geçmişler damlardı.kaç sözümden caydım kim bilir.ağlamam artık dedikçe hıçkırıklara boğuluyordum.
Şimdi senli üzülüşlerim enkazların altında sonsuza kadar kayıp…
Ahh benim Hasreti bitmeyenim, [SIZE=4]eceline susadı sevdam..yakarışlarıma aldırmayışı azaltıyor mutsuzluğumu devasalaştırmalarımı.[/SIZE]
Böyle giderse seni sevemem derken sevdam sardı yine sevgimi.
Bak yine akşam oldu… biraz ben eksiliyorum şimdi biraz da bendeki sen artıyorsun…
Pişman oluşlarımın çanları çalıyor .
Ben kaybederken ,sen unutmayışıma yenildin..
Yenildin ve yüreğimde hükmedişlerinle beraber sona erdin..
anladım ki mutlu olmak isteyince olunuyormuş.ben koşar adım kaçmışım sevinçlerden.
bu kez kaçamadım sobeledi beni gülüşler.
artık saklımdansın unutamam seni ama unutamadığımı kendime bile söylemem.
Siyah beyaz alışılagelmiş düşler bile yasaklıydı artık düşüncelerime.
Vedası yitik bir gidişin ardında kaybedişe sevdalanmış, vazgeçişin kurbanıydım ben.
Herkesin mutlu olduğu bir bayram sabahı kesilmişti tüm sevgi sözlerim.
Yokluğun depremlere eşti...Ayrılığın her yıl dönümünde ciğerlerime kızgın yağlar dökülüyordu sanki.gözyaşım armağan edilirdi yokluğundan geriye.gülüşlerimin hepsi kısa süreliydi...sonrası hep ağlayışlarıma gebe...karşında güçlü görünmeye çalışırken senin kulak asmadığın sesler yüreğimden geliyordu.Kırılışlarımın sedasıydı her biri.duyupta anlam veremediğin nağmelerdi hepsi.saatimin atışları sensiz geçen zamana küfrediyormuşçasına susmak bilmezdi.
Sanki tüm sevinçlerimin üzerine beton dökülmüş gibiydi.taşa dönmüştü mimiklerim.bana benden öte yol yok sanıyordum..çırpınıp ağlıyorken , sağır olmuştu duvarlarım , biri bile en azından ‘sus’ demezdi.intihar sehpalarımın hepsi birer birer kırıldı.bir ben ölememiştim.bileklerimi kesince hatırlanası geçmişler damlardı.kaç sözümden caydım kim bilir.ağlamam artık dedikçe hıçkırıklara boğuluyordum.
Şimdi senli üzülüşlerim enkazların altında sonsuza kadar kayıp…
Ahh benim Hasreti bitmeyenim, [SIZE=4]eceline susadı sevdam..yakarışlarıma aldırmayışı azaltıyor mutsuzluğumu devasalaştırmalarımı.[/SIZE]
Böyle giderse seni sevemem derken sevdam sardı yine sevgimi.
Bak yine akşam oldu… biraz ben eksiliyorum şimdi biraz da bendeki sen artıyorsun…
Pişman oluşlarımın çanları çalıyor .
Ben kaybederken ,sen unutmayışıma yenildin..
Yenildin ve yüreğimde hükmedişlerinle beraber sona erdin..
anladım ki mutlu olmak isteyince olunuyormuş.ben koşar adım kaçmışım sevinçlerden.
bu kez kaçamadım sobeledi beni gülüşler.
artık saklımdansın unutamam seni ama unutamadığımı kendime bile söylemem.