Zamanın akşamıydı
ramak kalmıştı karanlığın soğuk yüzüne
tamda bitmek üzereyken umutlarım
bir yaprak bile yeşermemişken dalımda
öyle soğukken hayat
üşümüşken yalnızlığım
çıkageldin
bir taze bahar gülümsemenle
sanki biliyordun
sanki yıllardır seni bekliyordum
sormadın bile içeri girerken kalbimden
öyle emindin ki seni beklediğimden
gözlerime baktın
sıcacıktı merhaban
sanki kırk yıldır bitmemiş bir aşktın
seni izliyorken şaşkınca
ne olduğunu anlamaya çalışırken
içimde sönmeye yüz tutmuş bütün ateşleri yaktın
bir çocuk yaramazlığı vardı sol kaşında
masum ve her an kendini ele verir telaşsız
hiç kimse sen gibi gülemiyordu
hiç bir tebessüm seninkine benzemiyordu
ve her tebessümde dudak kenarında oluşan o çukur
kalbinin resmini çizmişlerdi yüzüne
zifiri karanlık bir geceye doğan güneş gibiydi
ışıttın ve ısıttın bana ait ne varsa
hoşgeldin güzel gözlüm
hoşgeldin yarınlarıma
ramak kalmıştı karanlığın soğuk yüzüne
tamda bitmek üzereyken umutlarım
bir yaprak bile yeşermemişken dalımda
öyle soğukken hayat
üşümüşken yalnızlığım
çıkageldin
bir taze bahar gülümsemenle
sanki biliyordun
sanki yıllardır seni bekliyordum
sormadın bile içeri girerken kalbimden
öyle emindin ki seni beklediğimden
gözlerime baktın
sıcacıktı merhaban
sanki kırk yıldır bitmemiş bir aşktın
seni izliyorken şaşkınca
ne olduğunu anlamaya çalışırken
içimde sönmeye yüz tutmuş bütün ateşleri yaktın
bir çocuk yaramazlığı vardı sol kaşında
masum ve her an kendini ele verir telaşsız
hiç kimse sen gibi gülemiyordu
hiç bir tebessüm seninkine benzemiyordu
ve her tebessümde dudak kenarında oluşan o çukur
kalbinin resmini çizmişlerdi yüzüne
zifiri karanlık bir geceye doğan güneş gibiydi
ışıttın ve ısıttın bana ait ne varsa
hoşgeldin güzel gözlüm
hoşgeldin yarınlarıma