Bitmek, tükenmek ve beklemek…Sevdalara özne olmuştur, yüklem olmuştur, sıfat olmuştur çoğu zaman… Bitmek için başlar bazen sevdalar… Kaderler anlaşma imzalar daha masaya oturur oturmaz…. Son durağına bilet alamazsın… Ya hiç binmeyeceksindir sevda trenine yada bir ara istasyonda bırakıp gideceğini kabul edeceksindir…. Gözlerinde kaybolurken umutların, doyasıya bakmak istersin, bir gün hasretiyle yanıp tutuşsanda bakamayacağın o gözlere…. Lanet edersin zamana, tutmak istersin akıp gitmesin diye avuçlarından… En dipsiz kuyulara hapsetmek istersin ayrılığı, gelip yerleşmesin diye yüreğine acısı… Olmayacaktır avuçlarında bir gün o sıcak elleri. Bunu bilerek daha sıkı tutarsın ellerini… Acıtır içini her saniye… Bilirsin az zaman kaldığını… Yalancı gülüşler aşina olmuştur acıyla ısırdığın dudaklarına. Gülen gözlerinde yalancıdır içinin nasıl yandığını söylemeyen yüreğin gibi… Her bakış, her dokunuş yakar kavurur acılardan yorulmuş kalbini…. Tükenirsin yavaş yavaş…. İsyan edersin ayrılıklara…. Öleceği günü bekleyen bir hasta gibi beklersin ayrılığı… Umutların kar misali erir gider avuçlarından. Kuramadığın hayallerin küser birer birer. Sevgiler azar azar yitip gider. Esen her rüzgar yanaklarında kurutur gözyaşlarını… Sevmek bu kadar zormudur… Acıtmakmıdır yüreğini amansızca aşkın kuralı… Beklemekmidir yaşamak yerine en güzel masalları… Her sevda bir ayrılık hikayesi mi olmalı… Bitmek için başlayan hikayeler vardır alır seni hayatın köşesinden ansızın… Yüreğindeki acılara kendinden de ekler bir kaç hançer yarası. Savurur ayrılığın kokusunu sardığı bedenini gökyüzünde. Yıldızlar ortak olur gözyaşlarına. Ve getirir bırakır usulca hayatın başka bir köşesinde… Usulca çıkar gider hayatından düşünmeden arkasında bıraktığı acıları… Sevdalar bitmek için başlar, tükenir yavaş yavaş yüreğin ve bekler sessizce batan kabullendiği vedayı… Dilin lanetlemese de yüreğin lanetler her soluk alışında bitmek için başlayan sevdaları…
(alıntıııı)
(alıntıııı)