Ayrıldığımız gündü..
Mutfaktaydık buzdolabının yanında kapısı açıktı
herşey bambaşka görünüyordu yüzüne vuran o soğuk ışıkta
"Biliyor musun " dedin.
"Sen neye benziyorsun biliyor musun?"
Epeydir aradığın bir şeyi bulmuş olmanın
hem sevinç hem keder veren
gizli bir an için bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği kırgınlığı.
Sis ışığa çıkmıştı.
Sonra yavaşça çevirip başını yüzüme baktın
kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
"Neye?" dedim
yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi
"Neye?"
"Bilardo toplarına."
"Neden?" dedim.
"Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan..."
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik
o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya.
Beni terk etmeden önce yaptığın son konuşma oldu bu.
Sonra iki arkadaşım geldi
birinin omzunda ağladımhangisiydi şimdi hatırlamıyorum.
Sonra birlikte başka bir kente gittik
anlarsın ayrılığın ilk günlerinde o eve katlanamazdım
sonra ben başka aşklara
sonra başka evlerin duvarlarına başka takvimler astım
Şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
ardından bilardo topları
dağılıyor dört bir yana
Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta ...
bir daha ...
bir daha ...
bir daha ...
Murathan Mungan