Şu sefil karanlıklar gibiyim aynı…
Sadece karanlık! Siyah, simsiyah içim!
Sarıyor ruhumu gecenin tüm karamsarlığı…
Kıpkırmızı olmuş, yokluğuna ağlamaktan gözlerim…
Şu gündüz çıkan, gece yok olan güneş gibiyim aynı…
Sen varken doğarım, yokken tenezzül etmem bile!
Hayat denen o zalim her yerde mi aynı?
İşte, sayende herkes üşüyor yine…
Şu yere sere serpe uzanmış kaldırım gibiyim aynı…
Hayat denen yolun kenarındayım…
Kapatamazken ben daha üstüme basıp açtığın yaralarımı,
Her gün başka bir hainin ayakları altındayım…
Şu gökyüzünde ki yıldızlar gibiyim aynı.
Hani bazı geceler bakıp dilek tutardık…
O günlerden bana geriye kalan tek anı:
gözlerinle aynıydı yıldızlarda ki parlaklık!
Sadece karanlık! Siyah, simsiyah içim!
Sarıyor ruhumu gecenin tüm karamsarlığı…
Kıpkırmızı olmuş, yokluğuna ağlamaktan gözlerim…
Şu gündüz çıkan, gece yok olan güneş gibiyim aynı…
Sen varken doğarım, yokken tenezzül etmem bile!
Hayat denen o zalim her yerde mi aynı?
İşte, sayende herkes üşüyor yine…
Şu yere sere serpe uzanmış kaldırım gibiyim aynı…
Hayat denen yolun kenarındayım…
Kapatamazken ben daha üstüme basıp açtığın yaralarımı,
Her gün başka bir hainin ayakları altındayım…
Şu gökyüzünde ki yıldızlar gibiyim aynı.
Hani bazı geceler bakıp dilek tutardık…
O günlerden bana geriye kalan tek anı:
gözlerinle aynıydı yıldızlarda ki parlaklık!