Önümüzdeki yıl 18-19 Mayıs’ta, 54. kez Moskova’da yapılacak olan Eurovison şarkı yarışmasına katılacak olan Hadise, Eurovision’a katılmayı daha çocukken hayal ettiğini söyleyerek, “‘Birinci olacağım’ diyenlerden değil ‘İyi olacağım’ diyenlerdenim” diye ekliyor. Beş dil bilen Hadise yarışmada söyleyeceği şarkı için “İngilizce ya da Türkçe olması benim için fark etmez” dedi. İşte Hadise’nin TRT’nin Radyo Televizyon Dergisine verdiği röportaj...
Eurovision’a Türkiye adına katılma hakkını elde ettikten sonra ilk kez TRT Radyo Televizyon Dergisi’ne konuşuyorsunuz. Hangi duygular içindesiniz: Gurur, sevinç, heyecan, kibir… Ya da hiçbiri?
Koltuklarımıza kurulup Eurovision oylamasını beklemek bizim ailede bir gelenekti. Çaylarımızı yanımıza alır heyecanla annemle birbirimize sarılarak beklerdik. Hatta Eurovision’un kitabını bile okumuştum.
Şimdi 3 dakika şarkı söyleyeceğim ve Türkiye’yi temsil edeceğim. Nasıl bir duygu Allah’ım. Bakın yine sakinlikten coşkuya geçtim. Haydi Allah’ım haydi!
Biliyorum Eurovision’a gideceğim. Ama hâlâ inanamıyorum hakikaten gidecek miyim? Bazen bunu hissedemiyorum bazen de coşkulu bir sevinç duyuyorum. Çıldırıyorum.
Eurovision heyecanı izlerken bir gün o sahnede kendinizi hayal ettiniz mi?
Evet çok hayal ettim. Çünkü ben evde tarak, bardak ne varsa mikrofon olarak kullanıp şarkı söyleyen bir çocuktum. Bu yarışma bizim ailede çok önemliydi. Herkes bu yarışmayı konuşurdu.
Peki, Avrupa’da yaşayan birisi olarak hiç Türkiye’ye oy gönderdiniz mi?
Sertap Erener’e oy atmıştım. Çünkü sahne şovu harikaydı. Bu yüzden birinci olacağına da emindim.
Türkiye Eurovision’da son yıllarda başarılı sonuçlar alsa da; hüsranla biten sonuçlar da hafızamızda… Hiç “Ben de sonuncu olurum ya da sonuç hüsranla biter” diye bir korkunuz oldu mu?
Olmaz olur mu? Şimdilik ön elemeleri düşünüyorum. Benim kendime güvenim tam. Ancak sonuçları belirlemek benim işim değil. Çok kötü bir sonuç alırsam kader kısmet derim. Kendimi rahatlatmaya çalışırım. Türkiye adına üzülürüm. Mantıken başarı kadar başarısızlık da işin içinde var. Ancak duygusal olarak insan zor anlar yaşayabilir.
“Birinci olacağım.” diyenlerden değilim. “İyi olacağım.” diyenlerdenim. Kader kısmet her şey… Annem bu yarışmaya katılacağıma inanamıyor bile. “Biliyordum büyük şarkıcı olacağını ama bu kadarını hiç ummuyordum.”diyor. İşin açıkçası ben de annem gibi şarkıcı olacağımı biliyordum ama bu seviyeye ulaşacağımı tahmin etmiyordum.
Eurovision’un oylamasının politik olduğu hep tartışıldı. Sizse uzun bir süre müzik ve sahne şovu üzerinde çalışacaksınız. Politik oylama yorumları sizi üzmüyor mu?
Ben de bu yarışmada verilen oyların politik olduğunu kabul ediyorum. Bunu sadece ben değil hemen herkes söylüyor. Belçika son yıllarda hiç ilk 10’a giremedi. Ancak bu benim çalışmamı engellemez. Evet, kime sorsanız oylamanın politik kriterler düşünülerek yapıldığını söylüyor. Ancak bu sene oylama sisteminin değişeceğini jüri sisteminin de geleceğini anımsatmak isterim. Bu yıl politik olmamasını dilerim.
Hangi ülkelerden oy almak istersiniz. Özellikle oy istediğiniz bir ülke var mı? Malum bu yarışmada her ülke hemen her yıl aynı ülkelere benzer oyları veriyor.
Özellikle Belçika’dan tam puan istiyorum. Belçika gazeteleri şimdiden “Tam puan Türkiye’ye” diye yazıyorlar. Bu yarışmadan sonra Türkiye’nin tanıtımını daha da artmasını diliyorum; çünkü Belçika’dan Türkiye’ye tatile gelenler hayret ediyorlar. Çünkü zihinlerindeki Türkiye ile gördükleri Türkiye çok farklı.
Geçmiş yıllarda Türkiye adına Eurovision’a katılan sanatçıların küçük bir kısmı kalıcı olurken, bazıları da unutuldu. Sizin beğendiğiniz Eurovision temsilcileri kimlerdi?
TRT değişik yıllarda, değişik sanatçıları tercih etti. Ve hemen her sanatçının tarzı farklıydı. Herkes kendi sitilinde başarılıydı. Bu yüzden eleştiriye ya da beğeniye dikkat etmek gerekir. Ben Sertap Erener’in katıldığı yılı çok beğenmiştim.
Müzisyen olarak kimi örnek alıyorsunuz?
Çok isim sayabilirim. Ancak ilk aklıma ABBA geliyor yabancılardan… Türkiye’den birçok ismi beğeniyorum ama kimseyi birebir taklit etmiyorum. Kendim olmak istiyorum. Bu yüzden de hiç kimseyle alakalı kolay kolay konuşmak istemiyorum. Özgün bir marka olmak istiyorum.
Bildiğiniz yabancı diller çok konuşuldu. Kaç dil biliyorsunuz?
Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Felemenkçe biliyorum. Belçika’da yaşamam dil bilmemde büyük avantaj… Pazarlama bölümünde yüksek okul okudum.
5 dil biliyorsunuz; konserler dışında Türkiye’ye gelmiyorsunuz. İyi bir ekiple çalışıyorsunuz ve bunların sonucunda soruyoruz: Alışıldık Türk sanatçısından farklı olarak neleri hedefliyorsunuz?
Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Günlerce ayna karşısında elimde şişe, kutu kalem şarkı söyledim. Birkaç şarkıdan sonra kıyafet değiştirir; makyaj yapardım. Yani çocukluktan itibaren hayallerim var… Hiç kimseyle polemiğe girmedim, girmeyeceğim. Polemikten beslenen sanatçıları biliyoruz. Müzik ve dans ile anılmak istiyorum. İyi ekiplerle çalışmamın dışında diğer sanatçılardan en büyük farkım; müziğimi öne almak, özelimi gizlemek olur.
Daha güzel albümler çıkartmak… Türk kızı olarak değişik başarılar elde etmek gelecek hedeflerim diyebilirim. Çok çalışıyorum ve çalışmalarımı hakikaten profesyonel bir ekiple de takviye ediyorum. Bir Türk kızının dünyaya açılmaması için hiçbir sebep yok. Gelecekten çok umutluyum. Bu sektöre atıldığım andan itibaren söylediğim bir şey var: Kalıcı olmak, farklı olmak. Bugün yaşım çok genç gibi görünüyor ama ben şarkı söylemeye neredeyse doğar doğmaz başladım.
“Özelimi gizlemek” diyorsunuz… Eurovision süresinde bütün gözler sizin üzerinizde olacak ve özel hayatınız çok konuşulacak.
Evet, bütün gözler benim üzerimde olacak ancak ben ortalarda olmayacağım çünkü bu süre zarfında çalışıyor olacağım. Ben kimselere laf atmayınca, kimselerle görünmeyince üzerime basın tarafından iftira atıldı. Yok, Beyaz; yok Okan; yok başka şeyler. Hepsi yalandı. Benim şimdiye kadar hiçbir özelimi kimseler bilmedi. Basın ben sustukça yazdı. Ama maalesef genellikle yalan haberler yapıldı.
Türkiye’de yaşamıyorum bu yüzden de iftiraları okumuyorum; mesafe koymam beni koruyor adeta. Bildiğim bir söz var: “Kimse için uykumu bozamam!”
Eurovision’da seslendirilecek şarkının dili de çok tartışılıyor; seslendirilecek şarkının dili Türkçe mi olacak İngilizce mi?
Şimdilik bunu tek başıma açıklayamam. Ekibim var; TRT var… İngilizce çok rahat şarkı söylüyorum, bunu itiraf ediyorum. Ancak son albümümde iki Türkçe şarkı söyledim çok da beğenildi. “Deli Oğlan” şarkısı özellikle beğenildi. İngilizce ya da Türkçe inanın benim için fark etmez.
TRT ekibinin sizi tercih etmesinde sizin hangi avantajlarınız öne çıkmış olabilir?
Bu soruyu tam olarak cevaplayamam; ancak dans, müzik sahne şovu benim işim. TRT ile çok uyumlu çalışacağımızı biliyorum. TRT beni tercih etmekle kalmadı, bana inandı, bana büyük destek verdi. Benin arkamda TRT gibi bir camianın olması inanın çok büyük avantaj… TRT’ye beni seçtiği için ve bana moral desteği verdiği için sonsuz minnettarım.