Ben yağmur oldum senden sonra..Damla dediler bana.. Duru, saf dediler yağmur gibi dediler...
Yağmuru sever dediler, yağmur olmuş dediler..Her yağmur yağdığında hüznümü bilenler ''Huzun yağmuru'' dedi..
Bilenler açmadı şemsiyesini.. ''Varsın yağsın göğüslerimize yağmur, huzun varsın yağsın,'' dediler ağız birliği etmişçesine...
Ve ben en çok ılık yaz yağmurlarında düştüm akıllara senden sonra, Ilık bir yağmurdan sonra bırakıp gittiğinden beri…
Giden ben olmadım giden sen oldun..Hem de ne gidiş..! Bir kalbin sızısını ta iliklerine kadar hissetmeden çekip gidivermek ne acımasızca bir davranış..!
Sana acımasız dedim diye kızma olur mu..¿? Bak görüyor musun hem sana her istediğimi söylemek geliyor içimden hem de sana bunları söylediğim için pişmanlık duyuyorum..
Ne kadar değişmişim değil mi..¿? Sen yokken ne çok buhranlar atlatmışım değil mi..¿? Ben “ben” olmaktan çıkıp “sen” olduğumdan beri tutarsız oldum, böyle...
Bir cümlem bir ötekini tamamlamıyor, her şey bir yerden sonra eksik kalıyor sanki.. Sonu gelmeyen şiirler, ucu bucağı görünmeyen cümleler susuşlar, hüzünler, ağlamalar. Hatıralar, yağmur, ikimiz…
Hani boğazın yanar da söylemek istediklerini söyleyemezsin..
Bir türlü çıkmaz kelimeler ağzından cok şey söylemek istersin de söyleyemezsin ya öyle olmuştu işte...
Dilim tutulmuştu susmuştum sadece..''Gitme…''demek istemiştim ama ete kemiğe bürünememişti aklımda tasarladıklarım..Bir şey olur işte dilimin ucunda bir kelime, bir ruh, bir ses..
Anlatamıyorum işte o anı..Ayrılık anını Ellerin kenetlenmekten kurtulduğu o anı. Gerçekçi olmayan hayallerin seni ne kadar kandırdığını anladığın "o an" işte, anlatamıyorum, yazamıyorum, anla..
Darginim, kirginim, yorgunum...