HSYK’nın özel yetkili savcıların yetkilerini kaldırması ve suç duyurusu kararı, Adalet Bakanlığı ile yargı arasında deprem yarattı
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK’yı yetki gaspıyla suçladı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay ve Danıştay’ın kararı destekleyen açıklamalarını ‘bağımsız yargıya müdahale’ diye niteledi.
HÜKÜMETİN, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararı ile bu karara destek veren Yargıtay, Danıştay ve Cumhuriyet Başsavcısı’na tepkisi sert oldu.Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla birlikte hazırlanan metni okuyan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK’yı “yetki gaspında” bulunmakla, “yargı sistemini kaosa sürükleyecek tutum takınmakla”, “yargı bağımsızlığına darbe yapmakla”, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsle” suçladı. Ergin HSYK’yı eleştirirken, Şemdinli olaylarına ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı’nın meslekten çıkarılmasının Avrupa Birliği’nin Türkiye hakkında düzenlediği ilerleme raporlarında “yargıya ağır baskı” olarak nitelendirildiğini belirtti.
Erdoğan döndü bildiri hazırlandı
Ankara’da yargı depremi yaşanırken Başbakan Erdoğan, dün günboyu Eskişehir’deydi. Erdoğan, Ankara’ya döndükten sonra önce konutunda Adalet Bakanı Ergin ile görüştü. Ardından Ergin ile birlikte Resmi Konuta geçen Erdoğan, bakanlarla toplanarak gelişmeleri değerlendirdi. Üç saat kadar süren toplantıya Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Ak Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik katıldı. Toplantıda Ergin’in basın toplantısı yapması kararlaştırıldı ve açıklama metni hazırlandı. “Hükümet bildirisi” olarak hazırlanan metne son şeklini de Erdoğan verdi.
Yetki gaspı ve hukuksuzluk
ADALET Bakanı Ergin, saat 21.15’te bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında Başbakan’la birlikte hazırlanan metni okuyup özetle şunları söyledi:
HSYK yargısal görevleri olmayan idari bir kuruldur. HSYK’nın bu denetimi yapmaya kalkışması çok açık bir yetki gaspıdır. Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hukuksuzluktur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun bu konuyu görüşmek üzere toplanarak, HSYK’nın yaptığının doğru olduğuna dair karar alması da yasal dayanaktan yoksundur, ihsası rey (önüne gelebilecek davayla ilgili görüş açıklamama ilkesi) niteliğindedir, yargılama faaliyetine müdahale anlamı taşımaktadır. Danıştay Başkanı’nın görev alanıyla ilgili olmayan bu konuda yaptığı açıklama bu yanlışlıklara katkı vermek anlamına gelmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devam eden yargısal bir faaliyetten dolayı siyaset kurumunu sorumlu tutmak anlamına gelen açıklamasının kabul edilmesi mümkün değildir.
Yargı bağımsızlığına darbe
Erzurum Cumhuriyet Başsav-cılığı’nca yürütelen soruşturmada bu konuda hiçbir yetkisi ve görevi olmayan HSYK aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale etmiş, doğrudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur. Bu ve benzeri girişimleri Adalet Bakanlığı olarak yargı bağımsızlığına büyük bir darbe olarak görüyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız şekilde görevini yapması engellenmiş, bu sürece dahil olanlar görevlerinden alınmak suretiyle diğer görevlilere gözdağı verilmiştir.
Başsavcılığa suçlama
Başsavcılıktan yapılan açıklama ve değerlendirmeler bu konuya ilişkin hiçbir yetkisi ve göevi olmadığı halde doğrudan bu makamca da HSYK gibi soruşturmaya müdahale girişiminde bulunulmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve HSYK’nın açıklamaları ve bu konuda aldığı kararlar TCK’nun 228. maddesindeki “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” girişimidir. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılıkları ve tedbir kararlarını veren mahkemeler yüksek mahkemelerin ve HSYK’nın ağır baskısı altına alınmıştır. Bu şartlar altında bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapmak zorlaşmıştır.
Yargı reformu zorunlu
HSYK ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yargılama sürecine yaptığı müdahaleden sonra yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı akımından yargı reforumnunu acilen hayata geçirilmesi zorunluluğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bakanlığımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yargı bağımısızlığı ile hakimlik ve savcılık temineatının ihlali anlamına gelebilecek her türlü girişimlere karşı herkesin hukuk sınırları içerisinde kalması için gerekli uyarıları yapmaya devam edecektir.”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK’yı yetki gaspıyla suçladı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay ve Danıştay’ın kararı destekleyen açıklamalarını ‘bağımsız yargıya müdahale’ diye niteledi.
HÜKÜMETİN, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararı ile bu karara destek veren Yargıtay, Danıştay ve Cumhuriyet Başsavcısı’na tepkisi sert oldu.Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla birlikte hazırlanan metni okuyan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK’yı “yetki gaspında” bulunmakla, “yargı sistemini kaosa sürükleyecek tutum takınmakla”, “yargı bağımsızlığına darbe yapmakla”, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsle” suçladı. Ergin HSYK’yı eleştirirken, Şemdinli olaylarına ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı’nın meslekten çıkarılmasının Avrupa Birliği’nin Türkiye hakkında düzenlediği ilerleme raporlarında “yargıya ağır baskı” olarak nitelendirildiğini belirtti.
Erdoğan döndü bildiri hazırlandı
Ankara’da yargı depremi yaşanırken Başbakan Erdoğan, dün günboyu Eskişehir’deydi. Erdoğan, Ankara’ya döndükten sonra önce konutunda Adalet Bakanı Ergin ile görüştü. Ardından Ergin ile birlikte Resmi Konuta geçen Erdoğan, bakanlarla toplanarak gelişmeleri değerlendirdi. Üç saat kadar süren toplantıya Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Ak Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik katıldı. Toplantıda Ergin’in basın toplantısı yapması kararlaştırıldı ve açıklama metni hazırlandı. “Hükümet bildirisi” olarak hazırlanan metne son şeklini de Erdoğan verdi.
Yetki gaspı ve hukuksuzluk
ADALET Bakanı Ergin, saat 21.15’te bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında Başbakan’la birlikte hazırlanan metni okuyup özetle şunları söyledi:
HSYK yargısal görevleri olmayan idari bir kuruldur. HSYK’nın bu denetimi yapmaya kalkışması çok açık bir yetki gaspıdır. Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hukuksuzluktur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun bu konuyu görüşmek üzere toplanarak, HSYK’nın yaptığının doğru olduğuna dair karar alması da yasal dayanaktan yoksundur, ihsası rey (önüne gelebilecek davayla ilgili görüş açıklamama ilkesi) niteliğindedir, yargılama faaliyetine müdahale anlamı taşımaktadır. Danıştay Başkanı’nın görev alanıyla ilgili olmayan bu konuda yaptığı açıklama bu yanlışlıklara katkı vermek anlamına gelmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devam eden yargısal bir faaliyetten dolayı siyaset kurumunu sorumlu tutmak anlamına gelen açıklamasının kabul edilmesi mümkün değildir.
Yargı bağımsızlığına darbe
Erzurum Cumhuriyet Başsav-cılığı’nca yürütelen soruşturmada bu konuda hiçbir yetkisi ve görevi olmayan HSYK aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale etmiş, doğrudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur. Bu ve benzeri girişimleri Adalet Bakanlığı olarak yargı bağımsızlığına büyük bir darbe olarak görüyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız şekilde görevini yapması engellenmiş, bu sürece dahil olanlar görevlerinden alınmak suretiyle diğer görevlilere gözdağı verilmiştir.
Başsavcılığa suçlama
Başsavcılıktan yapılan açıklama ve değerlendirmeler bu konuya ilişkin hiçbir yetkisi ve göevi olmadığı halde doğrudan bu makamca da HSYK gibi soruşturmaya müdahale girişiminde bulunulmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve HSYK’nın açıklamaları ve bu konuda aldığı kararlar TCK’nun 228. maddesindeki “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” girişimidir. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılıkları ve tedbir kararlarını veren mahkemeler yüksek mahkemelerin ve HSYK’nın ağır baskısı altına alınmıştır. Bu şartlar altında bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapmak zorlaşmıştır.
Yargı reformu zorunlu
HSYK ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yargılama sürecine yaptığı müdahaleden sonra yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı akımından yargı reforumnunu acilen hayata geçirilmesi zorunluluğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bakanlığımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yargı bağımısızlığı ile hakimlik ve savcılık temineatının ihlali anlamına gelebilecek her türlü girişimlere karşı herkesin hukuk sınırları içerisinde kalması için gerekli uyarıları yapmaya devam edecektir.”