Zaman akıp gitmekte, ben ise bilmediğim seni! özlemekteyim…
Düşecek olsam tutacak yok ellerimi…
Başka suretlerde arıyorum yüreğindeki masumluğu…
Başka tenlerde arar oldum kokunu…
Başka başka suretler ve tenler geliyor karşıma…
Hiçbirinde bulamıyorum bendeki yerine layık birini…
Hiçbiri bakamıyor sanki senin baktığın gibi…
Oysa ben nasıl baktığını bile bilemiyorum ki…
“Derin derindir bakışları” diye düşlüyorum…
Düşündükte batıyorum derinlere…
Battıkça üstüme geliyorlar sanki boğuluyorum…
Bir an suretin geliyor da gözlerimin önüne…
Kalbim göğsümden fırlayacak sanıyorum…
Hani sen yoksun ya, gelmiyorsun…
Gelmediğini değil, gelemediğini düşünüp de avutuyorum kendimi…
İşi vardır, şehir dışındadır, yorgundur, uykusuzdur…
Ama bilmiyorsun ki;
Sen olmayınca; konuşmuyor dilim…
Susuyorum…
Konuşmak istemiyorum…
Boğazım düğüm düğüm oluyor…
Yoruluyor yüreğim…
Her yüzde seni arıyor, her masum bakanı sen sanıyorum…
Yine seninle birlikte, sen’sizliğe alışacağım…
Ne olur bir kez sevdiğini söyle…
Seni her ZAMAN kalbimde yaşatacağım,
İstanbul'a inat...
İstanbul'a inat...
acemhe
15 Mayıs 2010
23:00
15 Mayıs 2010
23:00