gittiniz
yıkıldı dilimin köprüsü
konuşamadım
elimi tuttuğunuz gecede kaldı aklım
sesinizden dökülen nağmeler
gözlerimden aktı
şiir mi onarmıştı kırılan yüreklerimizi
yoksa aşka tutkulu iki günahkâr mıydık?
gittiniz
içinden çıkamadığım bir sessizlik düştü payıma
ıslandığımız yağmur
dibini gördüğümüz kadeh
kim bilir kaç intihar düştü yolumuza
yürümeye devam ettik
siz mi yaşınızı almıştınız
yoksa yaşam dolu olan ben miydim?
gittiniz
devrik bir sızı kıvrıldı dudağıma
seviştiğimiz şarkılar doğum yaparken
yatağında nöbet tutardık çıplak kavuşmaların
şimdiyse bilmiyorum
kahkahanız mı ısıtırdı içimi
yoksa kollarınızda müjdelenen bahar mı?
gittiniz
isimsiz bir şehir oldum haritanızda
merhaba sevgilim
hoşça kal yâlnızlık
daha kaç gece sürer bu heyecan diye
düşünmeden sarıldım
nerdesiniz
karanlıktan korktuğumu nasıl bilmezsiniz?
ama gittiniz
ağır veda havası çaldı sokak ortasında