NESTLENİN SÜTLERİ AVRUPA ÜLKELERİNDE TOPLATILIYOR!
YA ÜLKEMİZDE?
İTALYA Sağlık Bakanlığı
 Milupa marka bebek sütünde yapılan analizlerde
 Nestle marka bebek sütünün piyasadan toplatılmasına
neden olan 'ITX' maddesinin tespit edildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada
 ambalajın üzerine yazı yazmakta kullanılan
mürekkepte bulunan ITX maddesinin
 Milupa'nın Aptamil 2 çeşidinde bulunduğunun 13 Ekim'de öğrenildiği belirtildi. Açıklamada
aynı tarihte
 AB ülkelerine bu marka sütlerin piyasadan toplatılması uyarısının yapıldığı kaydedildi.
Dünyanın en büyük gıda firması Nestle
  İsveçli dev paketleme firması Tetra Pak AB tarafından kutulanan bebek  sütlerinin içinde ITX maddesinin bulunmasından sonra İtalya
 Yunanistan
 Fransa
  Portekiz ve İspanya'daki bebek sütlerini piyasadan çekti. Ülkemizde ise  aynı ambalajlı sütlerin halen piyasada satışına devam edilmesi 
lık  ve endişe uyandırmaktadır. Ziyaretçilerimizin hatırlayacağı gibi bu  firma ve ürünleri uzun zamandan beri boykot listemizde yer almakta idi.  Ayrıca batının bizim gibi milletlerin nüfusunu kontrol edebilmek için  masum görüntülü çeşitli vasıtaları kullanarak genetik yapılarımızla  oynamak istediği
  yakın tarihimizde patlak veren ve yetkililer tarafından örtülmeye  çalışılan çeşitli olaylarla ortaya çıkmıştır. Bu olaylardan birini  açıklayan
 arşivimizde beklettiğimiz bir yazıyı tam yeri gelmişken dikkatlerinize sunuyoruz. Bu yazıyı okuduktan sonra batıdan gelen
 ya da
batı patenti ile güya ülkemizde üretilen gıda maddelerine ve ilaçlara bir başka dikkatle bakmamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz
NESTLE
 GENLER ve MİLLETİMİZ.
Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberlerde
  Nestle firmasının üçüncü dünya ülkelerinde satılan ürünlerinde genlerle  oynayan bir madde (GE) olduğu açıklandı. Habere kimse tepki göstermedi.  Sessizce geçiştirildi. Aynı zamanda alerjik reaksiyonlara da neden olan  bu maddenin hemen hemen pek çok çocuğumuz tarafından alındığını  düşünürsek vaziyetin vahameti daha ciddi bir şekilde ortaya çıkar.  Batının bizim gibi milletlerin Genleri ile oynama isteği 1990 lı  yıllarda alınan bazı istihbaratlarla ortaya çıkmış fakat yetkililer bu  konuda görevlerini yerine getirmemişlerdir. Size aşağıda bu konuda  anlatacağım olay bu konunun vahametini daha ciddi bir şekilde ortaya  koyacak ve ortak olmaya çalıştığımız batının gerçek yüzünü bir nebze  olsun açıklayacaktır sanıyorum; Yıl 1993 tür. Genç bir doktor olan  Munise Ozan(eşim) Sinop ili Merkez 2. nolu sağlık ocağında göreve  başlar. İnsanlar ekonomik sıkıntı içerisindedir. Sinop'ta fabrikalar  kapanmış insanlar işsiz kalmıştır. Hasta olan çocukların tedavisi  oldukça pahallıya mal olmaktadır. Allahtan!(?) UNICEF in yardım programı  vardır ve sağlık ocaklarında üst solunum yolları hastalıklarının  tedavisi için bedava "penicilin benzeri "procain" isimli bir ilaç  dağıtılmaktadır. Çünki çocuklar genelde üst solunum yolu hastalıklarına  yakalanmaktadır. Bahsi geçen ilaç doktorlara flakonlar halinde gelmekte  ve hali ile doktorlar ilacın prospektüsünü ve ambalajını görmemektedir
  Dr Munise Ozan şüpheli bir iki vaka üzerine ilacın ambalajını ve  prospektüsünü ister. Ama mecbur olduğu halde ilacın prospektüsü- nün  olmadığını görür. Ama en korkunç açıklama ilaç ambalajının üzerindedir.  Sağlık Bakanlığımızın yaptığı programa göre özellikle 5 yaş altı  çocuklara kullanılması gereken ilaç ambalajı üzerinde İngilizce ve  Fransızca olarak "KESINLIKLE 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLARA KULLANILMAZ" ibaresi  vardır. Dr Munise Ozan durumu Sağlık Bakanlığına yazar ve ilacın  kullanımını sorumlu olduğu bölgede durdurur. Bakanlık konuya bir açıklık  getiremez ve Dr Munise Ozan’ a o yazıları karalayıp ilacı kullanması  söylenir. O diretir. Durumu bana iletir. Çünkü ben o zamanlar Sinop Orta  Doğu gazetesi muhabirliği yapmaktaydım. O zamanki Cumhuriyet Gazetesi  Sinop Muhabiri ve Sinop Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Cengiz  Demirel ile birlikte Sağ ve sol ayırımı yapmadan olayın üzerine gittik.  Önce Fransız Sağlık Bakanlığına yazdık. Gelen cevapta bu ilacın  Fransa'da üretilmediği yazıyordu. Ama ambalaj üzerindeki adres  Pariste'ki bir adresti ve Paris'te öyle bir adres yoktu. Konu iyice  karanlıklaşmaya başlamış ve bizim de Milletimizi uyarma hakkımız  doğmuştu. Önce Yerel Sinop TV de hiç bir deneyimim olmadığı halde bir  program yaptım. O gece Sinop TV Jandarma tarafından kapatıldı. Cengiz  Demirel konuyu CUMHURIYET gazetesinde
  Sayın Aslan Bulut ta Orta Doğu gazetesinde yazdı. Fakat bütün bunlar  yeterli olmadığı için konuyu Arena programına götürdüm. Çünki bu arada  Sağlık Bakanlığındaki bazı yetkililer de konuşmaya başlamış ve ilacın  genetik allerji yaptığını bir fax mesajı ile Cumhuriyet Gazetesi'ne  iletmişlerdi. Fakat kimse genetik allerji'nin ne olduğunu bilmiyor ya da  söylemek istemiyordu. Karı koca arena programına çıktık ilacın yalnız  gördüğümüz taraflarını belirttik ve bu genetik allerji meselesinin  açıklanması gerektiğini halka anlattık. O zamanki Sinop valisi Adil  Yazar "efendim Dr Munise Ozan altı üstü bir pratisyen hekim
  uzman doktorlar bile konuyu bilmiyor o nasıl bilebilir" diyecek kadar  gaflet içindeydi. Çünki ilaç kırsal kesimde fakir halk çocuklarına  dağıtılıyor
  Unicef'e raporlar gönderiliyor ve bir takım veriler bir yerlerde  toplanıyordu. Ve ilaç sadece pratisyen hekimlere kullandırılıyordu. Daha  korkunç olanı ilacın kullanıldığı pilot illeri içeren harita idi. Buna  göre Erzurum
 Kastamonu
 uşak
 Eskişehir
 Manisa
 Tokat
 Çorum gibi iller seçilmişti. Ve eğitim düzeyi düşük olan bu illerin kırsal kesimindeki halk allerji
  genetik gibi şeylerin farkında bile değildi. O zaman arena ya çıkan  Sağlık Bakanı Yıldırım Bey bile kem küm etmekten başka bir açıklama  getiremedi
  Ama benim peşinde olduğum olay genetik allerji olayı idi. Kimse olayı  dikkate almadı olay kapandı. Dr Munise Ozan basına izinsiz demeç verdiği  için ceza aldı. Ama her kes Prof.'lar dahil
  genetik allerji yoktur diye ahkam kesti. Genlerle oynama olayı Oktay  Babuna olayında açıkça ortaya çıktı ve Sayın Durmuş her türlü tepkiyi  almasına rağmen gerekeni yaptı. Simdi Nestle deki bir maddenin genlerle  oynadığı ve allerji yaptığı ve sadece üçüncü dünya ülkelerinde satıldığı  açıklanıyor. Çıkartacağımız netice şudur "EY  MILLETIM SENİN GENLERİNLE OYNUYORLAR BUNU YARDIM OLARAK GÖNDERDİKLERİ  İLAÇLARLA YAPIYORLAR. BUNLARI ÇOCUKLARINA VERDİÄžİN İLAÇLARINA  KOYUYORLAR. EÄžER FARKEDERSEN BU SEFER ONLARIN EN ÇOK SEVDİKLERİ  ÇİKOLATALARINA
  ŞEKERLERİNE (VE YOÄžURTLARINA) KOYUYORLAR. DUYGUSAL YÖNÜNÜ İSTİSMAR EDİP  KANLARINI TOPLAYIP GEN HARİTANI ÇIKARTIYORLAR. VAR GERİSİNİ SEN  DÜŞÜN...
		
	
		
	YA ÜLKEMİZDE?
İTALYA Sağlık Bakanlığı
 Milupa marka bebek sütünde yapılan analizlerde
 Nestle marka bebek sütünün piyasadan toplatılmasınaneden olan 'ITX' maddesinin tespit edildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada
 ambalajın üzerine yazı yazmakta kullanılanmürekkepte bulunan ITX maddesinin
 Milupa'nın Aptamil 2 çeşidinde bulunduğunun 13 Ekim'de öğrenildiği belirtildi. Açıklamada
aynı tarihte
 AB ülkelerine bu marka sütlerin piyasadan toplatılması uyarısının yapıldığı kaydedildi.Dünyanın en büyük gıda firması Nestle
  İsveçli dev paketleme firması Tetra Pak AB tarafından kutulanan bebek  sütlerinin içinde ITX maddesinin bulunmasından sonra İtalya
 Yunanistan
 Fransa
  Portekiz ve İspanya'daki bebek sütlerini piyasadan çekti. Ülkemizde ise  aynı ambalajlı sütlerin halen piyasada satışına devam edilmesi 
lık  ve endişe uyandırmaktadır. Ziyaretçilerimizin hatırlayacağı gibi bu  firma ve ürünleri uzun zamandan beri boykot listemizde yer almakta idi.  Ayrıca batının bizim gibi milletlerin nüfusunu kontrol edebilmek için  masum görüntülü çeşitli vasıtaları kullanarak genetik yapılarımızla  oynamak istediği
  yakın tarihimizde patlak veren ve yetkililer tarafından örtülmeye  çalışılan çeşitli olaylarla ortaya çıkmıştır. Bu olaylardan birini  açıklayan
 arşivimizde beklettiğimiz bir yazıyı tam yeri gelmişken dikkatlerinize sunuyoruz. Bu yazıyı okuduktan sonra batıdan gelen
 ya dabatı patenti ile güya ülkemizde üretilen gıda maddelerine ve ilaçlara bir başka dikkatle bakmamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz
NESTLE
 GENLER ve MİLLETİMİZ.Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberlerde
  Nestle firmasının üçüncü dünya ülkelerinde satılan ürünlerinde genlerle  oynayan bir madde (GE) olduğu açıklandı. Habere kimse tepki göstermedi.  Sessizce geçiştirildi. Aynı zamanda alerjik reaksiyonlara da neden olan  bu maddenin hemen hemen pek çok çocuğumuz tarafından alındığını  düşünürsek vaziyetin vahameti daha ciddi bir şekilde ortaya çıkar.  Batının bizim gibi milletlerin Genleri ile oynama isteği 1990 lı  yıllarda alınan bazı istihbaratlarla ortaya çıkmış fakat yetkililer bu  konuda görevlerini yerine getirmemişlerdir. Size aşağıda bu konuda  anlatacağım olay bu konunun vahametini daha ciddi bir şekilde ortaya  koyacak ve ortak olmaya çalıştığımız batının gerçek yüzünü bir nebze  olsun açıklayacaktır sanıyorum; Yıl 1993 tür. Genç bir doktor olan  Munise Ozan(eşim) Sinop ili Merkez 2. nolu sağlık ocağında göreve  başlar. İnsanlar ekonomik sıkıntı içerisindedir. Sinop'ta fabrikalar  kapanmış insanlar işsiz kalmıştır. Hasta olan çocukların tedavisi  oldukça pahallıya mal olmaktadır. Allahtan!(?) UNICEF in yardım programı  vardır ve sağlık ocaklarında üst solunum yolları hastalıklarının  tedavisi için bedava "penicilin benzeri "procain" isimli bir ilaç  dağıtılmaktadır. Çünki çocuklar genelde üst solunum yolu hastalıklarına  yakalanmaktadır. Bahsi geçen ilaç doktorlara flakonlar halinde gelmekte  ve hali ile doktorlar ilacın prospektüsünü ve ambalajını görmemektedir
  Dr Munise Ozan şüpheli bir iki vaka üzerine ilacın ambalajını ve  prospektüsünü ister. Ama mecbur olduğu halde ilacın prospektüsü- nün  olmadığını görür. Ama en korkunç açıklama ilaç ambalajının üzerindedir.  Sağlık Bakanlığımızın yaptığı programa göre özellikle 5 yaş altı  çocuklara kullanılması gereken ilaç ambalajı üzerinde İngilizce ve  Fransızca olarak "KESINLIKLE 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLARA KULLANILMAZ" ibaresi  vardır. Dr Munise Ozan durumu Sağlık Bakanlığına yazar ve ilacın  kullanımını sorumlu olduğu bölgede durdurur. Bakanlık konuya bir açıklık  getiremez ve Dr Munise Ozan’ a o yazıları karalayıp ilacı kullanması  söylenir. O diretir. Durumu bana iletir. Çünkü ben o zamanlar Sinop Orta  Doğu gazetesi muhabirliği yapmaktaydım. O zamanki Cumhuriyet Gazetesi  Sinop Muhabiri ve Sinop Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Cengiz  Demirel ile birlikte Sağ ve sol ayırımı yapmadan olayın üzerine gittik.  Önce Fransız Sağlık Bakanlığına yazdık. Gelen cevapta bu ilacın  Fransa'da üretilmediği yazıyordu. Ama ambalaj üzerindeki adres  Pariste'ki bir adresti ve Paris'te öyle bir adres yoktu. Konu iyice  karanlıklaşmaya başlamış ve bizim de Milletimizi uyarma hakkımız  doğmuştu. Önce Yerel Sinop TV de hiç bir deneyimim olmadığı halde bir  program yaptım. O gece Sinop TV Jandarma tarafından kapatıldı. Cengiz  Demirel konuyu CUMHURIYET gazetesinde
  Sayın Aslan Bulut ta Orta Doğu gazetesinde yazdı. Fakat bütün bunlar  yeterli olmadığı için konuyu Arena programına götürdüm. Çünki bu arada  Sağlık Bakanlığındaki bazı yetkililer de konuşmaya başlamış ve ilacın  genetik allerji yaptığını bir fax mesajı ile Cumhuriyet Gazetesi'ne  iletmişlerdi. Fakat kimse genetik allerji'nin ne olduğunu bilmiyor ya da  söylemek istemiyordu. Karı koca arena programına çıktık ilacın yalnız  gördüğümüz taraflarını belirttik ve bu genetik allerji meselesinin  açıklanması gerektiğini halka anlattık. O zamanki Sinop valisi Adil  Yazar "efendim Dr Munise Ozan altı üstü bir pratisyen hekim
  uzman doktorlar bile konuyu bilmiyor o nasıl bilebilir" diyecek kadar  gaflet içindeydi. Çünki ilaç kırsal kesimde fakir halk çocuklarına  dağıtılıyor
  Unicef'e raporlar gönderiliyor ve bir takım veriler bir yerlerde  toplanıyordu. Ve ilaç sadece pratisyen hekimlere kullandırılıyordu. Daha  korkunç olanı ilacın kullanıldığı pilot illeri içeren harita idi. Buna  göre Erzurum
 Kastamonu
 uşak
 Eskişehir
 Manisa
 Tokat
 Çorum gibi iller seçilmişti. Ve eğitim düzeyi düşük olan bu illerin kırsal kesimindeki halk allerji
  genetik gibi şeylerin farkında bile değildi. O zaman arena ya çıkan  Sağlık Bakanı Yıldırım Bey bile kem küm etmekten başka bir açıklama  getiremedi
  Ama benim peşinde olduğum olay genetik allerji olayı idi. Kimse olayı  dikkate almadı olay kapandı. Dr Munise Ozan basına izinsiz demeç verdiği  için ceza aldı. Ama her kes Prof.'lar dahil
  genetik allerji yoktur diye ahkam kesti. Genlerle oynama olayı Oktay  Babuna olayında açıkça ortaya çıktı ve Sayın Durmuş her türlü tepkiyi  almasına rağmen gerekeni yaptı. Simdi Nestle deki bir maddenin genlerle  oynadığı ve allerji yaptığı ve sadece üçüncü dünya ülkelerinde satıldığı  açıklanıyor. Çıkartacağımız netice şudur "EY  MILLETIM SENİN GENLERİNLE OYNUYORLAR BUNU YARDIM OLARAK GÖNDERDİKLERİ  İLAÇLARLA YAPIYORLAR. BUNLARI ÇOCUKLARINA VERDİÄžİN İLAÇLARINA  KOYUYORLAR. EÄžER FARKEDERSEN BU SEFER ONLARIN EN ÇOK SEVDİKLERİ  ÇİKOLATALARINA
  ŞEKERLERİNE (VE YOÄžURTLARINA) KOYUYORLAR. DUYGUSAL YÖNÜNÜ İSTİSMAR EDİP  KANLARINI TOPLAYIP GEN HARİTANI ÇIKARTIYORLAR. VAR GERİSİNİ SEN  DÜŞÜN...