Boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri öncelikle çocuğun yaşına
 boşanmadan sonraki yaşamına ve boşanmadan sonra anne ve babası arasındaki ilişkinin kalitesine bağlıdır.
 
Yaş büyüdükçe çocuğun olayları daha sağlıklı değerlendirme imkanı olacağından
 olumsuz yönden  daha az etkilenebilir.
 
Önceki yazıda 6-7 yaşından küçük çocukların neler yaşayabileceği ve nasıl etkilenebileceğine değinmiştim.Bu yazıda ise7-12 yaş çocuklarının nasıl etkilenebileceği konusuna değineceğim.
Bu yaş grubundaki çocuklar durumlarını daha mantıklı ve doğru bir şekilde anlamaktadırlar. Anne ve babalarının artık bir araya gelemeyeceklerini anlayabildiklerinden onları bir araya getirme veya bir araya geleceklerini bekleme gibi bir davranış içerisine daha az girmektedirler. Boşanma nedenini nasıl algılıyorlarsa bunu kabüllenmektedirler. Hangi ebeveynle yaşamalarının kendileri için iyi olacağını daha doğru olarak değerlendirmektedirler. Diğer ebeveyn hakkında düşünürken yanında yaşadığı ebeveynden daha az etkilenmektedirler. Diğer ebeveyn hakkındaki düşünceleri konusunda baskı yapılmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Çünkü kendileri diğer ebeveyni daha farklı değerlendirebilmektedirler. Onların duygu ve düşüncelerini daha iyi fark edip onları anlayabilmektedirler. Bu dönemde okulla birlikte sosyal ilişkilerin artması nedeni ile dünyaları genişlemekte ve kendilerini daha iyi ifade edebilmektedirler. Genişleyen sosyal ilişkiler sayesinde aile içinde yaşadıkları bazı sıkıntıları daha kolay atabilmektedirler. Örneğin diğer ebeveyn ziyarete gelememişse bunun mantıklı bir nedeni var ise bunu anlayabilmekte ve daha az kızgınlık duymaktadırlar.Bir sonraki ziyareti sabırla bekleyebilmektedir. Yani daha az benmerkezci düşünmektedirler. Sadece kendi isteklerini değil ebeveynlerinin istek ve ihtiyaçlarını
  sorunlarını anlayıp daha mantıklı davranmaktadırlar. Onların kendisini  sevip sevmediğini günübirlik bazı ihtiyaçlarının karşılanıp  karşılanmadığına göre değil onların içten olan davranışlarına göre  değerlendirmektedirler. Bu yaş grubundaki çocuklar ebeveynlerin birbiri  aleyhindeki konuşmalarında ve nerede kalacakları konusunda yapılan  baskılardan çok rahatsız olmaktadırlar. Bazende haksız olduğunu ve  yanlış şeyler yaptığını düşündükleri ebeveyne karşı öfke veya kin  duyabilmektedirler. Böyle bir durumda çocuğun bu duygularının artmasında  veya azalmasında diğer ebeveynin tutumu çok önemli olmaktadır. 
Çocuk kendisini nereye daha yakın hissediyorsa orada kalmasına izin verilmeli ve bu nedenle diğer ebeveyn tarafından suçlanmamalıdır. Ebeveynlerin çocuğu aralarındaki anlaşmazlıkta taraf olmaya zorlamamaları veya suçlamaları çocukta ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu konuda suçlanması ve baskı altında kalması çocukta öfke duygularına ve davranış sorunlarına neden olmaktadır. Çocuğun kimde kalacağı konusunda anne baba arasındaki anlaşmazlık bu yaş grubu çocuklarda bir bezginlik
 öfke ve mutsuzluk
 toplumsal ilişkilerinde
  okul yaşamlarında sorunlara yol açmaktadır. Velayeti almayan ebeveynin  çocuğu aramaması veya sık aramaması çocukta sevilmediği duygusu  yaratabilmektedir. Çocuğun
  hangi ebevyni istiyorsa onun yanında kalabilmesi ve diğer ebeveynide  istediği zaman görmesine imkan verilmesi ve bundan dolayı çocuğun  suçlanmaması boşanmanın yarattığı olumsuzlukları en aza indirmektedir.  Çocuk anne ile kalıyorsa gerektiğinde babasının ona yardım edeceğini  biliyorsa kendisini daha güvende hissetmektedir.
 
Boşanma olayı anne baba arasında ne kadar sorunsuz olarak gerçekleşirse çocukların yaşayacağı olumsuzluklarda o ölçüde az olmaktadır. Velayet konusunda taraflar arasında bir sorun olmazsa
 çocuk istediği yerde kalabilirse
 bundan dolayı diğer ebeveyn tarafından suçlanmazsa
 istediği zaman diğer ebeveynide görme imkanı bulursa
 ebeveynler biribirlerini çocuğa kötülemezlerse çocuk daha az sorun yaşamaktadır.
Boşanmış anne –babalar ve boşanmış anne babaların çocukları boşanma konusunda o zamanki duygu ve düşünceleri ile şimdiki duygu ve düşüncelerini
 yaşadıkları sorunları bana yazabilirlerse sevinirim.
		
	
		
	
 boşanmadan sonraki yaşamına ve boşanmadan sonra anne ve babası arasındaki ilişkinin kalitesine bağlıdır.Yaş büyüdükçe çocuğun olayları daha sağlıklı değerlendirme imkanı olacağından
 olumsuz yönden  daha az etkilenebilir.Önceki yazıda 6-7 yaşından küçük çocukların neler yaşayabileceği ve nasıl etkilenebileceğine değinmiştim.Bu yazıda ise7-12 yaş çocuklarının nasıl etkilenebileceği konusuna değineceğim.
Bu yaş grubundaki çocuklar durumlarını daha mantıklı ve doğru bir şekilde anlamaktadırlar. Anne ve babalarının artık bir araya gelemeyeceklerini anlayabildiklerinden onları bir araya getirme veya bir araya geleceklerini bekleme gibi bir davranış içerisine daha az girmektedirler. Boşanma nedenini nasıl algılıyorlarsa bunu kabüllenmektedirler. Hangi ebeveynle yaşamalarının kendileri için iyi olacağını daha doğru olarak değerlendirmektedirler. Diğer ebeveyn hakkında düşünürken yanında yaşadığı ebeveynden daha az etkilenmektedirler. Diğer ebeveyn hakkındaki düşünceleri konusunda baskı yapılmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Çünkü kendileri diğer ebeveyni daha farklı değerlendirebilmektedirler. Onların duygu ve düşüncelerini daha iyi fark edip onları anlayabilmektedirler. Bu dönemde okulla birlikte sosyal ilişkilerin artması nedeni ile dünyaları genişlemekte ve kendilerini daha iyi ifade edebilmektedirler. Genişleyen sosyal ilişkiler sayesinde aile içinde yaşadıkları bazı sıkıntıları daha kolay atabilmektedirler. Örneğin diğer ebeveyn ziyarete gelememişse bunun mantıklı bir nedeni var ise bunu anlayabilmekte ve daha az kızgınlık duymaktadırlar.Bir sonraki ziyareti sabırla bekleyebilmektedir. Yani daha az benmerkezci düşünmektedirler. Sadece kendi isteklerini değil ebeveynlerinin istek ve ihtiyaçlarını
  sorunlarını anlayıp daha mantıklı davranmaktadırlar. Onların kendisini  sevip sevmediğini günübirlik bazı ihtiyaçlarının karşılanıp  karşılanmadığına göre değil onların içten olan davranışlarına göre  değerlendirmektedirler. Bu yaş grubundaki çocuklar ebeveynlerin birbiri  aleyhindeki konuşmalarında ve nerede kalacakları konusunda yapılan  baskılardan çok rahatsız olmaktadırlar. Bazende haksız olduğunu ve  yanlış şeyler yaptığını düşündükleri ebeveyne karşı öfke veya kin  duyabilmektedirler. Böyle bir durumda çocuğun bu duygularının artmasında  veya azalmasında diğer ebeveynin tutumu çok önemli olmaktadır. Çocuk kendisini nereye daha yakın hissediyorsa orada kalmasına izin verilmeli ve bu nedenle diğer ebeveyn tarafından suçlanmamalıdır. Ebeveynlerin çocuğu aralarındaki anlaşmazlıkta taraf olmaya zorlamamaları veya suçlamaları çocukta ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu konuda suçlanması ve baskı altında kalması çocukta öfke duygularına ve davranış sorunlarına neden olmaktadır. Çocuğun kimde kalacağı konusunda anne baba arasındaki anlaşmazlık bu yaş grubu çocuklarda bir bezginlik
 öfke ve mutsuzluk
 toplumsal ilişkilerinde
  okul yaşamlarında sorunlara yol açmaktadır. Velayeti almayan ebeveynin  çocuğu aramaması veya sık aramaması çocukta sevilmediği duygusu  yaratabilmektedir. Çocuğun
  hangi ebevyni istiyorsa onun yanında kalabilmesi ve diğer ebeveynide  istediği zaman görmesine imkan verilmesi ve bundan dolayı çocuğun  suçlanmaması boşanmanın yarattığı olumsuzlukları en aza indirmektedir.  Çocuk anne ile kalıyorsa gerektiğinde babasının ona yardım edeceğini  biliyorsa kendisini daha güvende hissetmektedir.Boşanma olayı anne baba arasında ne kadar sorunsuz olarak gerçekleşirse çocukların yaşayacağı olumsuzluklarda o ölçüde az olmaktadır. Velayet konusunda taraflar arasında bir sorun olmazsa
 çocuk istediği yerde kalabilirse
 bundan dolayı diğer ebeveyn tarafından suçlanmazsa
 istediği zaman diğer ebeveynide görme imkanı bulursa
 ebeveynler biribirlerini çocuğa kötülemezlerse çocuk daha az sorun yaşamaktadır.Boşanmış anne –babalar ve boşanmış anne babaların çocukları boşanma konusunda o zamanki duygu ve düşünceleri ile şimdiki duygu ve düşüncelerini
 yaşadıkları sorunları bana yazabilirlerse sevinirim.