Oniki ve daha yukarı yaşlarda bulunan çocuklar ruhsal ve kişilik  gelişmelerini önemli ölçüde tamamlamaları nedeni ile daha küçük  yaşlardaki çocukların yaşadıkları bazı sorunları yaşamamaktadırlar.
 
Anne baba arasındaki sorunların neler olduğu ve çözüm konusunda daha mantıklı düşünebilmektedirler.
Bu yaş grubundaki çocuklar anne ve babaları arasındaki sorunları çok iyi bilmektedirler. Bu sorunlar nedeniyle kimin kabahatli olduğunu
 sorunların asıl nedenlerine
 ebeveynlerinin etkisinden kalmadan kendileri karar verebilmektedirler. Bazen anne babalarını barıştırmaya
  sorunların çözümüne katkıda bulunmaya çalışmaktadırlar. Bazende bu  evliliğin yürümeyeceğini düşünmektedirler. Bu nedenle anne babalarının  boşanmasını istemektedirler. Bunun anne babaları ve kendileri için daha  iyi olacağını bilmektedirler. Yürümeyeceğine inandıkları evliliği  yürütmeye çalışan ebeveynlerine öfke duymaktadırlar. Baba
 anneye fiziksel şiddet
  kötü muamelede bulunuyorsa annelerinin bir an önce boşanmasını  istemektedirler. Kendisine yapılan eziyetlere katlandığı için anneye  öfkelenmekte ve onu anlayamadıklarını söylemektedirler. Anne
  neden boşanmadığını konuştuğunda ise onu anlamaktadırlar. Annenin  boşanması durumunda ekonomik bir geliri ve gideceği bir yeri yoksa
  o zamanda annelerine hem acımakta hemde babalarına nefret  duymaktadırlar. Annenin babaya eziyet etmesi pek görülmediğinden anneye  karşı böyle bir durum sözkonusu olmamaktadır. Boşanma durumunda hangi  ebeveynin yanında kalacaklarına daha mantıklı olarak karar  vermektedirler. Anne baba biribirlerine karşı çok saygısızca davranışlar  yapıp sürekli biribirlerini aşağılayıcı davranışlarda bulunmamışlarsa  ve biribirlerini çocuğa kötülemeden medeni bir şekilde karar verip  boşanmışlarsa ve bunu çocuğa izah etmişlerse
  boşanmadan sonrada çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine  getiriyorlarsa boşanma çocuk üzerinde ciddi olumsuzluklar  yaratmamaktadır. Bir ebeveynin diğer ebeveyni sürekli kötülemesi ve bu  konuda baskı yapmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Diğer ebeveynin  aramaması ve yardım etmemesi halinde ona olan kızgınlıkları artmakta ve  onu görmek istememektedirler. Çünkü onun tarafından sevilmediğini  düşünmektedirler. Ebeveynlerden birinin hiç arayıp sormaması çocukta  rededilme duygusu yaratmaktadır. Boşanmadan önce o ebeveyn ile sıcak  ilişkiler kuramamışsa onu görme isteği daha az olmaktadır. Ancak yinede  bu kızgınlık sürekli olmamaktadır. Diğer ebeveynle görüşme konusunda  kendi fikirlerinin alınmasını ve istemiyorlarsa görüştürülmemeyi  istemektedirler. Yanında kaldıkları ebeveynin çözmesi gereken sorunların  çözümünde ona yardımcı olmaktadırlar. Bazı çocuklar ise boşanmadan  sonra ortaya çıkan sorunlar karşısında bocalamakta ve karışık duygular  içine girmektedirler. Ne yapacağını bilememe
 okulu aksatma
 okulda ve okul dışında çeşitli uyumsuzluklar gösterme
 okuldan kaçma
 çeşitli kötü alışkanlıklara sapma
 yanında kaldığı ebeveynle çatışma
  hayata boş verme gibi davranışlar göstermektedirler. Bu dönem ergenlik  dönemi olduğundan ergenliğin getirdiği ruhsal sorunlar ile boşanmanın  getirdiği sorunlar iç içe girmektedir. Boşanma sonrası yeterli desteği  görmeyenlerde ergenlik döneminde ortaya çıkan sorunlar daha sık olarak  ortaya çıkmaktadır. Okulda ve evde kurallara uymama hayata boş verme
 derslerine yoğunlaşamama
 iç sıkıntısı
 sinirlilik
 öfke patlamaları ve depresif belirtiler sık
 görülmektedir. Bu dönem birçok ruhsal bozukluğun başladığı dönem olduğundan boşanmadan sonra
  yaşam şartları kötü olan çocuklarda bu bozukluklar daha erken ortaya  çıkabilmekte ve daha ağır seyretmektedir. Bunaltı belirtileri ve bununla  bağlantılı çeşitili organlarda ortaya çıkan fiziksel hastalık  belirtileri sık görülmektedir.
Bu yaş grubundaki çocukların sosyal çevreleri genişlediğinden sorunlarını arkadaşları
 öğretmenleri ve akrabaları ile paylaşabilmekte ve onlardan yardım isteyebilmektedirler. Okul
  çalışma ve mesleki konularda planlar yapmaktadırlar. Kimliklerini  oluştururken aile dışı çevrelerdende önemli ölçüde etkilenmektedirler.  Bu çevrelerden ne kadar fazla olumlu mesajlar alıyorlarsa o kadar olumlu  davranışar göstermektedirler. Boşanmanın yarattığı sorunlardan daha az  etkilenmektedirler.
Boşanmış anne babaların ergenlik çağındaki çocuklarının bundan nasıl etkilenecekleri
 anne babaların onlara olan ilgisi
 sevgisi ve çevresel destek ile çok yakından ilgilidir. Çocukların kendilerini değerli ve güvenli hissetmeleri
  iyi bir kişilik yapısı geliştirebilmeleri ve mutlu olabilmeleri için en  önemli husus budur. Sosyal ve ekonomik şartların önemide yadsınamaz.
		
	
		
	Anne baba arasındaki sorunların neler olduğu ve çözüm konusunda daha mantıklı düşünebilmektedirler.
Bu yaş grubundaki çocuklar anne ve babaları arasındaki sorunları çok iyi bilmektedirler. Bu sorunlar nedeniyle kimin kabahatli olduğunu
 sorunların asıl nedenlerine
 ebeveynlerinin etkisinden kalmadan kendileri karar verebilmektedirler. Bazen anne babalarını barıştırmaya
  sorunların çözümüne katkıda bulunmaya çalışmaktadırlar. Bazende bu  evliliğin yürümeyeceğini düşünmektedirler. Bu nedenle anne babalarının  boşanmasını istemektedirler. Bunun anne babaları ve kendileri için daha  iyi olacağını bilmektedirler. Yürümeyeceğine inandıkları evliliği  yürütmeye çalışan ebeveynlerine öfke duymaktadırlar. Baba
 anneye fiziksel şiddet
  kötü muamelede bulunuyorsa annelerinin bir an önce boşanmasını  istemektedirler. Kendisine yapılan eziyetlere katlandığı için anneye  öfkelenmekte ve onu anlayamadıklarını söylemektedirler. Anne
  neden boşanmadığını konuştuğunda ise onu anlamaktadırlar. Annenin  boşanması durumunda ekonomik bir geliri ve gideceği bir yeri yoksa
  o zamanda annelerine hem acımakta hemde babalarına nefret  duymaktadırlar. Annenin babaya eziyet etmesi pek görülmediğinden anneye  karşı böyle bir durum sözkonusu olmamaktadır. Boşanma durumunda hangi  ebeveynin yanında kalacaklarına daha mantıklı olarak karar  vermektedirler. Anne baba biribirlerine karşı çok saygısızca davranışlar  yapıp sürekli biribirlerini aşağılayıcı davranışlarda bulunmamışlarsa  ve biribirlerini çocuğa kötülemeden medeni bir şekilde karar verip  boşanmışlarsa ve bunu çocuğa izah etmişlerse
  boşanmadan sonrada çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine  getiriyorlarsa boşanma çocuk üzerinde ciddi olumsuzluklar  yaratmamaktadır. Bir ebeveynin diğer ebeveyni sürekli kötülemesi ve bu  konuda baskı yapmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Diğer ebeveynin  aramaması ve yardım etmemesi halinde ona olan kızgınlıkları artmakta ve  onu görmek istememektedirler. Çünkü onun tarafından sevilmediğini  düşünmektedirler. Ebeveynlerden birinin hiç arayıp sormaması çocukta  rededilme duygusu yaratmaktadır. Boşanmadan önce o ebeveyn ile sıcak  ilişkiler kuramamışsa onu görme isteği daha az olmaktadır. Ancak yinede  bu kızgınlık sürekli olmamaktadır. Diğer ebeveynle görüşme konusunda  kendi fikirlerinin alınmasını ve istemiyorlarsa görüştürülmemeyi  istemektedirler. Yanında kaldıkları ebeveynin çözmesi gereken sorunların  çözümünde ona yardımcı olmaktadırlar. Bazı çocuklar ise boşanmadan  sonra ortaya çıkan sorunlar karşısında bocalamakta ve karışık duygular  içine girmektedirler. Ne yapacağını bilememe
 okulu aksatma
 okulda ve okul dışında çeşitli uyumsuzluklar gösterme
 okuldan kaçma
 çeşitli kötü alışkanlıklara sapma
 yanında kaldığı ebeveynle çatışma
  hayata boş verme gibi davranışlar göstermektedirler. Bu dönem ergenlik  dönemi olduğundan ergenliğin getirdiği ruhsal sorunlar ile boşanmanın  getirdiği sorunlar iç içe girmektedir. Boşanma sonrası yeterli desteği  görmeyenlerde ergenlik döneminde ortaya çıkan sorunlar daha sık olarak  ortaya çıkmaktadır. Okulda ve evde kurallara uymama hayata boş verme
 derslerine yoğunlaşamama
 iç sıkıntısı
 sinirlilik
 öfke patlamaları ve depresif belirtiler sık
 görülmektedir. Bu dönem birçok ruhsal bozukluğun başladığı dönem olduğundan boşanmadan sonra
  yaşam şartları kötü olan çocuklarda bu bozukluklar daha erken ortaya  çıkabilmekte ve daha ağır seyretmektedir. Bunaltı belirtileri ve bununla  bağlantılı çeşitili organlarda ortaya çıkan fiziksel hastalık  belirtileri sık görülmektedir.Bu yaş grubundaki çocukların sosyal çevreleri genişlediğinden sorunlarını arkadaşları
 öğretmenleri ve akrabaları ile paylaşabilmekte ve onlardan yardım isteyebilmektedirler. Okul
  çalışma ve mesleki konularda planlar yapmaktadırlar. Kimliklerini  oluştururken aile dışı çevrelerdende önemli ölçüde etkilenmektedirler.  Bu çevrelerden ne kadar fazla olumlu mesajlar alıyorlarsa o kadar olumlu  davranışar göstermektedirler. Boşanmanın yarattığı sorunlardan daha az  etkilenmektedirler.Boşanmış anne babaların ergenlik çağındaki çocuklarının bundan nasıl etkilenecekleri
 anne babaların onlara olan ilgisi
 sevgisi ve çevresel destek ile çok yakından ilgilidir. Çocukların kendilerini değerli ve güvenli hissetmeleri
  iyi bir kişilik yapısı geliştirebilmeleri ve mutlu olabilmeleri için en  önemli husus budur. Sosyal ve ekonomik şartların önemide yadsınamaz.