Yaşlı adam ölüm döşeğindeydi…
Artık son dakikalarını yaşıyordu…
Hasta yatağında yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu duydu, en sevdiği çikolatalı kurabiyelerin kokusu…
Birden gözleri aralandı,
Kendini ayağa kalkacak kadar güçlü hissetti…
Bu şaşılacak bir şeydi, ölmek üzere olan adamı ayağa kaldırmaya kurabiyelerin kokusu yetmişti…
Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü…
Basamakları ağır ağır inerken sanki mutfağa değil hayata yaklaşıyor gibi heyecanlıydı…
Nihayet mutfak kapısına kadar geldi…
İşte masanın üzerindeki tepside onlarca çikolatalı kurabiye,
tam karşısında duruyordu…
Son gücüyle masaya yaklaştı, o kurabiyelerden bir tane ağzına atabilse sanki ömrüne ömür katılacaktı…
Bir tane almak için elini uzattı…
Ama birden karısı yetişti ve eline vurdu:
.
.
“Çek elini bakayım…
.
.
Onlar cenaze için…”
Artık son dakikalarını yaşıyordu…
Hasta yatağında yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu duydu, en sevdiği çikolatalı kurabiyelerin kokusu…
Birden gözleri aralandı,
Kendini ayağa kalkacak kadar güçlü hissetti…
Bu şaşılacak bir şeydi, ölmek üzere olan adamı ayağa kaldırmaya kurabiyelerin kokusu yetmişti…
Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü…
Basamakları ağır ağır inerken sanki mutfağa değil hayata yaklaşıyor gibi heyecanlıydı…
Nihayet mutfak kapısına kadar geldi…
İşte masanın üzerindeki tepside onlarca çikolatalı kurabiye,
tam karşısında duruyordu…
Son gücüyle masaya yaklaştı, o kurabiyelerden bir tane ağzına atabilse sanki ömrüne ömür katılacaktı…
Bir tane almak için elini uzattı…
Ama birden karısı yetişti ve eline vurdu:
.
.
“Çek elini bakayım…
.
.
Onlar cenaze için…”