Sevdamın sesi sessizliği soluyor şimdilerde,
Sözlerime kilit, ağzıma mühür vurdum da
Yine de susturamadım “sen†diye atan kalbimi.
Kalbime ne diyeyimki
Hiç böyle sevmedi, böyle yanmadı ömründe.
Hergün, her saat, her dakika varlığını hatırlatırken ekmek gibi, su gibi
Seni unutmasını nasıl bekleyebilirim ki.
Her nefeste biraz daha acı çekerken içime
Yüreğim dilinde dilsiz sözcükler biriktirdi, her nefeste haykırıyor sessiz sessiz sanki duyacakmışsın gibi.
Aslında varlığının yokluğu en acı olan
Yanıbaşımdayken yıldızlarla aynı mesafede olman kanatıyor içimi.
Varlığının yokluğunu tüm soğukluğuyla hissederken hergün
Söndüremiyorum bir türlü sol yanımdaki ateşi.
Karanlıksız yapamayan geceler, suya muhtaç denizler gibi seviyorum seni.
Yaşam soluyorum sayende.
Gülüşüne umut dedim ben, ne anlamlar yükledim.
Senden habersiz kalbine gönlümü verdim.
Yüreğimin en kuytularında seni gizli bir ibadet gibi sevdim.
Seni her gördüğümde, gözlerin gözlerime değdiği yerde duruyor zaman.
Koca şehrin tek kalabalığı seninle ben oluyoruz.
Bir saniyeyi bin yıl gibi hissetmek ne demek anlıyorum o an.
Hayatımdaki mutluluk çerçevelerinin içinde hep senin resmin var.
Küçük bir mutluluğuma senden milyon tane sığar.
Senin olduğun her mevsimimin adı bahar.
Küçük bir çocuk gibi yetişkinin parmağına nasıl sarılırsa işte öyle sarıldı sevdam yüreğine.
Hiçbir zaman kabuk bağlamayan,
Hep kanayan yaram olacağını göze alarak sevdim seni imkansız olduğunu bile bile.
İç ağrılarım ne kadar çok ise de mutluluk kelimesinin karşılığı sensin lugatımda.
Belki sen hiç bilmeyeceksin ama günden güne büyüyeceksin ruhumda.
Kalbin kalbimin ellerinden hiçbir zaman tutmayacak olsa da,
Zamansız şehire dönene dek susmayacak bu sessiz sevda..
''Gönderilmemiş aşk mektupları''.
Sözlerime kilit, ağzıma mühür vurdum da
Yine de susturamadım “sen†diye atan kalbimi.
Kalbime ne diyeyimki
Hiç böyle sevmedi, böyle yanmadı ömründe.
Hergün, her saat, her dakika varlığını hatırlatırken ekmek gibi, su gibi
Seni unutmasını nasıl bekleyebilirim ki.
Her nefeste biraz daha acı çekerken içime
Yüreğim dilinde dilsiz sözcükler biriktirdi, her nefeste haykırıyor sessiz sessiz sanki duyacakmışsın gibi.
Aslında varlığının yokluğu en acı olan
Yanıbaşımdayken yıldızlarla aynı mesafede olman kanatıyor içimi.
Varlığının yokluğunu tüm soğukluğuyla hissederken hergün
Söndüremiyorum bir türlü sol yanımdaki ateşi.
Karanlıksız yapamayan geceler, suya muhtaç denizler gibi seviyorum seni.
Yaşam soluyorum sayende.
Gülüşüne umut dedim ben, ne anlamlar yükledim.
Senden habersiz kalbine gönlümü verdim.
Yüreğimin en kuytularında seni gizli bir ibadet gibi sevdim.
Seni her gördüğümde, gözlerin gözlerime değdiği yerde duruyor zaman.
Koca şehrin tek kalabalığı seninle ben oluyoruz.
Bir saniyeyi bin yıl gibi hissetmek ne demek anlıyorum o an.
Hayatımdaki mutluluk çerçevelerinin içinde hep senin resmin var.
Küçük bir mutluluğuma senden milyon tane sığar.
Senin olduğun her mevsimimin adı bahar.
Küçük bir çocuk gibi yetişkinin parmağına nasıl sarılırsa işte öyle sarıldı sevdam yüreğine.
Hiçbir zaman kabuk bağlamayan,
Hep kanayan yaram olacağını göze alarak sevdim seni imkansız olduğunu bile bile.
İç ağrılarım ne kadar çok ise de mutluluk kelimesinin karşılığı sensin lugatımda.
Belki sen hiç bilmeyeceksin ama günden güne büyüyeceksin ruhumda.
Kalbin kalbimin ellerinden hiçbir zaman tutmayacak olsa da,
Zamansız şehire dönene dek susmayacak bu sessiz sevda..
''Gönderilmemiş aşk mektupları''.