Nasıl da acı çekmiştim günlerce.Sen bilmedin,bilemezsin de.
Her yağmur yağdığınd...a insanlar evlerine kaçardı, ben her yağmur yağdığında evden kaçardım.Bu benim ağlama oyunumdu.Gözyaşları belli olmuyordu yağmurda. Zavallılığımı hissetmelerini istemezdim çünkü.Bilirsin yenilgiyi hiç sevmem.Ama yenildim...
Şimdi bitmesini bekliyorum.Beni benden alan şeyin bitmesini.. Şimdiye kadar hiçkimsenin omuzlarını ıslatmadım ağlayarak ve hiç kimsede ağlamak için benim omuzlarımı seçmedi zaten. Sevmedim insanları sevemedim.Sevmek zor geldi.Sevdiğimde bağlandım.Bağlandığımda bırakamadım. Kendimi bıraktım,sevdiğimi bırakamadım...
Sorun olmadı hiç sokaklarda yalnız yürümek.Hatta yalnız değilse sıkılmaya başladım git gide...
Güzel sözlerden nefret eder oldum.Hepsinin yalan olduğunu bile bile onları söyleyenlerden de... Kalacağım diyenleri ben kovdum yanımdan.Gideceğim diyenler yalancı değillerdi en azından... Gün doğmadan neler doğar dediler.Gün doğdu,güneş doğdu neler doğmadı...kandırmışlardı beni... Odamın duvarlarının her bir köşesinde ben varım.Her bir köşesinde umutlarım.Köşelere sığındılar.onları köşelere ben sakladım. Onlarda koptu benden haliyle.Bizim birbirimizden koptğumuz gibi...
Hep odamda ağlarım.Belki de bu yüzdendi umutlardan ayrılığım... Tut elimden demeyeceğim sana.Bilirsin ellerim çirkindir benim.Zaten hep gizlerdim onları senden. Yaklaşamayacağım yanına artık,bu yüzden çıkardım ellerimi ceplerimden... Yalansız ne kaldı hayatımızda?Ben yalan oldum aşkımız yalan oldu,sen zaten başından beri yalandın...
Aşkım derdin, aşık mıydın ki bana?Bense herzaman söylemeni istemezdim korkumdan.Bilirdim bir gün basitleşeceğini.. Susardım,susardım ya sen hiç birşey anlamzdın.Kelimeler gerekirdi senin için.Gözlerimi hiç okuyamazdın... Senin için aşkımdı benim içinse Aşk'ım..Ne aşk kaldı ne aşkın kaldı ne de Aşk'ım... Yalan mıydı yalnızlık da?Bu boşluk da mı yalandı?İntihar girişimleri...?hafızama kazınan başarısızlıklar...
Sahilimden başka yer yoktu bundan sonra.Ne kollarını ararım ne kucağını.Kayalar daha sıcak gelir bana.Dalgalara daha çok yaklaşırım nemli suretime bahane olsun diye yaparım bunu...Islak olan herşeyi seviyorum... Benim ıslaklığımı gizleyen herşeyi... Kaçıp kurtulmak da geldi bazen aklıma...Bu şehirden kaçardım kaçmasına senden kaçabilirmiydim?İçimdeydin sen...
Nasıl seni atabilirdim?Kendimi kestim buyüzden..Kanımı akıttım içindeysen onunla akarsın belki diye.. Sen kanıma karışmamışmıydın ne de olsa...Yaralarımı sardım ve dışarı çıktım...garip garip baktıyorlardı suratıma. Yaralarım mı gözüküyordu yoksa?Görünürde yoktu hiçbişey oysa.Farkına vardım..Güneş gözlüğümü unutmuşum... Gözlerimin içine bakıyordu insanlar..güzelliğine mi gözlerimin? Hayır güzel değildi artık gözerim ağlamaktan...çizglere ve çökmüşlüğe bakıyorlarmış zaten,hepsi korkmuş onlardan...
Alışmıştı kırılmaya düşlerim...yansıtırdı her parçasını gözlerim...
Nazım Hikmet Ran
Her yağmur yağdığınd...a insanlar evlerine kaçardı, ben her yağmur yağdığında evden kaçardım.Bu benim ağlama oyunumdu.Gözyaşları belli olmuyordu yağmurda. Zavallılığımı hissetmelerini istemezdim çünkü.Bilirsin yenilgiyi hiç sevmem.Ama yenildim...
Şimdi bitmesini bekliyorum.Beni benden alan şeyin bitmesini.. Şimdiye kadar hiçkimsenin omuzlarını ıslatmadım ağlayarak ve hiç kimsede ağlamak için benim omuzlarımı seçmedi zaten. Sevmedim insanları sevemedim.Sevmek zor geldi.Sevdiğimde bağlandım.Bağlandığımda bırakamadım. Kendimi bıraktım,sevdiğimi bırakamadım...
Sorun olmadı hiç sokaklarda yalnız yürümek.Hatta yalnız değilse sıkılmaya başladım git gide...
Güzel sözlerden nefret eder oldum.Hepsinin yalan olduğunu bile bile onları söyleyenlerden de... Kalacağım diyenleri ben kovdum yanımdan.Gideceğim diyenler yalancı değillerdi en azından... Gün doğmadan neler doğar dediler.Gün doğdu,güneş doğdu neler doğmadı...kandırmışlardı beni... Odamın duvarlarının her bir köşesinde ben varım.Her bir köşesinde umutlarım.Köşelere sığındılar.onları köşelere ben sakladım. Onlarda koptu benden haliyle.Bizim birbirimizden koptğumuz gibi...
Hep odamda ağlarım.Belki de bu yüzdendi umutlardan ayrılığım... Tut elimden demeyeceğim sana.Bilirsin ellerim çirkindir benim.Zaten hep gizlerdim onları senden. Yaklaşamayacağım yanına artık,bu yüzden çıkardım ellerimi ceplerimden... Yalansız ne kaldı hayatımızda?Ben yalan oldum aşkımız yalan oldu,sen zaten başından beri yalandın...
Aşkım derdin, aşık mıydın ki bana?Bense herzaman söylemeni istemezdim korkumdan.Bilirdim bir gün basitleşeceğini.. Susardım,susardım ya sen hiç birşey anlamzdın.Kelimeler gerekirdi senin için.Gözlerimi hiç okuyamazdın... Senin için aşkımdı benim içinse Aşk'ım..Ne aşk kaldı ne aşkın kaldı ne de Aşk'ım... Yalan mıydı yalnızlık da?Bu boşluk da mı yalandı?İntihar girişimleri...?hafızama kazınan başarısızlıklar...
Sahilimden başka yer yoktu bundan sonra.Ne kollarını ararım ne kucağını.Kayalar daha sıcak gelir bana.Dalgalara daha çok yaklaşırım nemli suretime bahane olsun diye yaparım bunu...Islak olan herşeyi seviyorum... Benim ıslaklığımı gizleyen herşeyi... Kaçıp kurtulmak da geldi bazen aklıma...Bu şehirden kaçardım kaçmasına senden kaçabilirmiydim?İçimdeydin sen...
Nasıl seni atabilirdim?Kendimi kestim buyüzden..Kanımı akıttım içindeysen onunla akarsın belki diye.. Sen kanıma karışmamışmıydın ne de olsa...Yaralarımı sardım ve dışarı çıktım...garip garip baktıyorlardı suratıma. Yaralarım mı gözüküyordu yoksa?Görünürde yoktu hiçbişey oysa.Farkına vardım..Güneş gözlüğümü unutmuşum... Gözlerimin içine bakıyordu insanlar..güzelliğine mi gözlerimin? Hayır güzel değildi artık gözerim ağlamaktan...çizglere ve çökmüşlüğe bakıyorlarmış zaten,hepsi korkmuş onlardan...
Alışmıştı kırılmaya düşlerim...yansıtırdı her parçasını gözlerim...
Nazım Hikmet Ran