Tasavvuf, İslam inanışına göre, kişiliği kötü huylardan temizleyip, ruhu pak edip, olgun olma yoludur.
Mistik (ruhani) yaşantı olarak da adlandırılmış, Muhammedi Tasavvuf inanışında her şeriatın (Muhammedi, İsevi ,Musevi gibi) Evliyaları ve tarikatleri olduğu Mutasavvıflar tarafından kabul edilmiştir. Muhammedi Tasavvuf Muhammed'in "Ben ilim şehriyim Ali kapısıdır" hadisini yol gösterici kabul etmiştir.
Tasavvuf Kur’an anlayışını "Kuran'ın medarı ikidir: İlm-i tevhit, amel-i tevhit. Tecellisi görülen hal ise lüzumlu ilim, salih ameldir." diye özetlemiş, Hz.Muhammed'in "Nefsini bilen Allahı bilir" hadisini yaşam biçimi kabul edip, olgun insan olma yolunun Evliya rehberliğinde dıştan içe dönüşle mümkün olacağı, ögrenim ve yaşam alanının Tasavvuf yani Tarikatlar olduğunu savunur. "Tasavvuf kâal (laf) değil Hal Yoludur." anlayışı sebebi ile Halk arasında Ehli Hal Üniversitesi olarakta anılır.
Fıkıhın kolları Mezhepler Tasavvufun kolları tarikatlardır. Pirler tarafından sistemleştirilen tarikatlar pirlerin isimleri ile anılmışlardır.
Mutasavvıfların tasavvuf tanımları
"Tasavvuf tariki, nefsi ayıklayıp temizlemek ve ruhu pak ederek lahut alemine yükselmek yoludur."(Pir Galip Hasan Kuşçuoğlu )
"Tasavvuf, Allah’ın, seni sende öldürüp, Kendinde ebediyen diri kılmasıdır.” (Cüneyd-i Bağdadi)
"Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır. Toprak gibidir, iyiye de, kötü kimseye de verir. Bulut gibidir, her şeyi gölgeler. Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular." (HarkûşÃ® Abdülmelîk bin Muhammed)
"Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile ele geçmez." (Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî)
"Tasavvuf, Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine uymak, fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir." (Alâüddevle Semnânî)
"Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terketmektir." (Ali bin Sehl)
"İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra şerîate (dînin emir ve yasaklarına) uymak, daha sonra tasavvuf yolunda yükselmektir." (Muhammed Bâkî-billah)
"Şimdiye kadar yedi yüz velî, tasavvufun târifinde türlü sözler söylemişlerdir. Bu sözlerin özü, şu noktada toplanabilir: Tasavvuf, vakti, en değerli olan şeye harcamaktır." (Ebû Saîd Ebü'l-Hayr)
"Tasavvuf ahlâktan ibarettir. Bu bakımdan ahlâkı senden yüksek olan, senden daha fazla arınmış demektir." (Ebû Bekr el-Kettânî)
"Tasavvuf: Kâinatı eksik görmek, hatta daha da ötesi bütün eksikliklerden münezzeh olanı (c.c) müşÃ¢hede ederek bu eksik varlıkları hiç görmemektir." (Ebû Amr ed-Dımeşkî)
"Tasavvuf; kulun herzaman, o an için kendisine en uygun olan şeyle meşgul olmasıdır." (Amr b. Osman el-Mekkî)
"Tasavvuf İslam'ın özü, cevheri ve atan kalbidir. Tasavvuf İslam'ı en güzel şekilde yaşamaktır. Tarikatın bütün gayesi Hz. Peygamber (S.A.S)'in yolunu ihya etmek ve onun sünnetini neşretmektir." (Şeyh Muhammed Haznevi k.s)
Tasavvufta bilgi kuramı
Tasavvufa göre, iki tür bilgi vardır. Biri, çevreden okunarak elde edilen, sözel bilgiler yani "zâhir ilmi", diğeri ise sadece iç temizliği ile, salt içsel olarak duyularak elde edilebilen "bâtin ilmi"dir.
Buna göre, şeriat ve Kuran yargıları da dahil olmak üzere, söze dayanan teorik bilgilerin tümü sözel bilgidir. Bu bilgiler dıştan okunarak elde edilebilir. Oysa iç bilgi, dıştan okunarak elde edilemez, bu bilgi insanın içinden doğarak gelir ve gerçek bilgi budur. Tasavvufa göre, asıl bilginin, tasavvuf bilgisi denilen bu bilgi olduğu; kardeşlik duygusunu geliştirdiği, toplu olarak bir arada yaşama duygusunu güçlendirdiği, insanları iyilik ve olgunluğa götürdüğü kabul edilir.
Dış bilgi elde eden kişi iyi insan olur. Fakat, bu iyilik çoğunlukla, yalnız kendisi içindir. Tasavvuf bilgisi olan kişi ise, yaptığı her işte, tüm insanlığı düşünür.
Mistik (ruhani) yaşantı olarak da adlandırılmış, Muhammedi Tasavvuf inanışında her şeriatın (Muhammedi, İsevi ,Musevi gibi) Evliyaları ve tarikatleri olduğu Mutasavvıflar tarafından kabul edilmiştir. Muhammedi Tasavvuf Muhammed'in "Ben ilim şehriyim Ali kapısıdır" hadisini yol gösterici kabul etmiştir.
Tasavvuf Kur’an anlayışını "Kuran'ın medarı ikidir: İlm-i tevhit, amel-i tevhit. Tecellisi görülen hal ise lüzumlu ilim, salih ameldir." diye özetlemiş, Hz.Muhammed'in "Nefsini bilen Allahı bilir" hadisini yaşam biçimi kabul edip, olgun insan olma yolunun Evliya rehberliğinde dıştan içe dönüşle mümkün olacağı, ögrenim ve yaşam alanının Tasavvuf yani Tarikatlar olduğunu savunur. "Tasavvuf kâal (laf) değil Hal Yoludur." anlayışı sebebi ile Halk arasında Ehli Hal Üniversitesi olarakta anılır.
Fıkıhın kolları Mezhepler Tasavvufun kolları tarikatlardır. Pirler tarafından sistemleştirilen tarikatlar pirlerin isimleri ile anılmışlardır.
Mutasavvıfların tasavvuf tanımları
"Tasavvuf tariki, nefsi ayıklayıp temizlemek ve ruhu pak ederek lahut alemine yükselmek yoludur."(Pir Galip Hasan Kuşçuoğlu )
"Tasavvuf, Allah’ın, seni sende öldürüp, Kendinde ebediyen diri kılmasıdır.” (Cüneyd-i Bağdadi)
"Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır. Toprak gibidir, iyiye de, kötü kimseye de verir. Bulut gibidir, her şeyi gölgeler. Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular." (HarkûşÃ® Abdülmelîk bin Muhammed)
"Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile ele geçmez." (Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî)
"Tasavvuf, Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine uymak, fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir." (Alâüddevle Semnânî)
"Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terketmektir." (Ali bin Sehl)
"İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra şerîate (dînin emir ve yasaklarına) uymak, daha sonra tasavvuf yolunda yükselmektir." (Muhammed Bâkî-billah)
"Şimdiye kadar yedi yüz velî, tasavvufun târifinde türlü sözler söylemişlerdir. Bu sözlerin özü, şu noktada toplanabilir: Tasavvuf, vakti, en değerli olan şeye harcamaktır." (Ebû Saîd Ebü'l-Hayr)
"Tasavvuf ahlâktan ibarettir. Bu bakımdan ahlâkı senden yüksek olan, senden daha fazla arınmış demektir." (Ebû Bekr el-Kettânî)
"Tasavvuf: Kâinatı eksik görmek, hatta daha da ötesi bütün eksikliklerden münezzeh olanı (c.c) müşÃ¢hede ederek bu eksik varlıkları hiç görmemektir." (Ebû Amr ed-Dımeşkî)
"Tasavvuf; kulun herzaman, o an için kendisine en uygun olan şeyle meşgul olmasıdır." (Amr b. Osman el-Mekkî)
"Tasavvuf İslam'ın özü, cevheri ve atan kalbidir. Tasavvuf İslam'ı en güzel şekilde yaşamaktır. Tarikatın bütün gayesi Hz. Peygamber (S.A.S)'in yolunu ihya etmek ve onun sünnetini neşretmektir." (Şeyh Muhammed Haznevi k.s)
Tasavvufta bilgi kuramı
Tasavvufa göre, iki tür bilgi vardır. Biri, çevreden okunarak elde edilen, sözel bilgiler yani "zâhir ilmi", diğeri ise sadece iç temizliği ile, salt içsel olarak duyularak elde edilebilen "bâtin ilmi"dir.
Buna göre, şeriat ve Kuran yargıları da dahil olmak üzere, söze dayanan teorik bilgilerin tümü sözel bilgidir. Bu bilgiler dıştan okunarak elde edilebilir. Oysa iç bilgi, dıştan okunarak elde edilemez, bu bilgi insanın içinden doğarak gelir ve gerçek bilgi budur. Tasavvufa göre, asıl bilginin, tasavvuf bilgisi denilen bu bilgi olduğu; kardeşlik duygusunu geliştirdiği, toplu olarak bir arada yaşama duygusunu güçlendirdiği, insanları iyilik ve olgunluğa götürdüğü kabul edilir.
Dış bilgi elde eden kişi iyi insan olur. Fakat, bu iyilik çoğunlukla, yalnız kendisi içindir. Tasavvuf bilgisi olan kişi ise, yaptığı her işte, tüm insanlığı düşünür.