Biz kadınlar, ah biz kadınlar! Yaşananlardan ders almayı beceremedik. Mutlaka kendimiz çarparak öğreneceğiz, bizden önce düşenlere bakıp öğrenmeyiz.
Kimliklerimiz Farklı, Yanlışlarımız Aynı!
Öyle büyük ve geniş bir hayal gücümüz var ki her şeyin olabileceğine inanıyoruz. Daha kötüsü kendimizi inandırıyoruz!
Neden asla düzelmeyecek bir adamı yola getirebileceğimiz yanılgısına bu kadar sık düşeriz ki? Nedir kendimizde bu gücün var olduğuna inanmamızın sebebi? Çapkınlığı hovardalığı meziyet sayan birlikte olduğu kadınların sayısını madalya gibi üstünde taşıyan bir adamın bizde durulacağını ömrünün sonuna kadar sadece bizim gözlerimize bakarak yaşayacağını düşündürten beynimizin hangi bölgesidir?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Evli erkeklere aşık olup egomuzu şişiren biz kadınlar! Nasıl bir zafer kazandığımıza inanırız içten içe? “Onun yuvasını bozacak bir şey yapmam” diyenlerimizden “karısını boşayıp beni alacak” diyenlerimize kadar ne geniştir yelpaze; oysa hepsi büyük bir yanılgıdır. Kendimizi kandırmaktan öteye geçemeyiz üstelik boşuna acı çekeriz.
Zamanında severek aldığı bir kadını şimdi aldatanın; sırf bizimle birlikte olmak için karısı hakkında ileri geri konuşanın; yıllarca her derdini çeken eşini bozuk para gibi harcayanın; adamlığına nasıl güvenir de aşık oluruz? Kendi yuvasına çocuğuna sahip çıkmayanın bize sahip çıkacağına nasıl inanırız?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Ne kadar teslim olmaya hazırız bahanelere. Günlerce ortadan kaybolan adamın yalanına boşanmamasına hep bir kılıf bulanlara bizi sevdiğini söyleyip öyle davranmayanlara çaldığında açılmayan telefonların komik sebeplerine inanmaya ne kadar hazırız! Asıl soru neden?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Neden herkesten önce kendimizi kandırmaya meyiliz? Bahsettiğim sevişmeler değil ama ruhumuzun kullanılmasına neden izin veririz? Hangi yanımızdaki kanayan yarayı kaşır bize eziyet eden bir erkek? Neden kendimizi bunlara layık görürüz?
Her sevdiğini söyleyene kedi gibi sırnaşırız. Kabul olmayacak duaya amin demeyi kutsal sayarız. Aklımızın sesine kulak tıkar her duyduğumuzu kalbin sesi sayarız. Saçımızı süpürge ederiz sebepsiz yıllarca çekeriz onca eziyeti nedensiz bir kuru çiçeğe tav iki güzel söze kul oluruz. Derdimiz sevilmektir ancak ömrümüzü sevgi zannettiklerimize harcar dururuz. Biz kadınlar ah biz kadınlar!
Kimliklerimiz Farklı, Yanlışlarımız Aynı!
Öyle büyük ve geniş bir hayal gücümüz var ki her şeyin olabileceğine inanıyoruz. Daha kötüsü kendimizi inandırıyoruz!
Neden asla düzelmeyecek bir adamı yola getirebileceğimiz yanılgısına bu kadar sık düşeriz ki? Nedir kendimizde bu gücün var olduğuna inanmamızın sebebi? Çapkınlığı hovardalığı meziyet sayan birlikte olduğu kadınların sayısını madalya gibi üstünde taşıyan bir adamın bizde durulacağını ömrünün sonuna kadar sadece bizim gözlerimize bakarak yaşayacağını düşündürten beynimizin hangi bölgesidir?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Evli erkeklere aşık olup egomuzu şişiren biz kadınlar! Nasıl bir zafer kazandığımıza inanırız içten içe? “Onun yuvasını bozacak bir şey yapmam” diyenlerimizden “karısını boşayıp beni alacak” diyenlerimize kadar ne geniştir yelpaze; oysa hepsi büyük bir yanılgıdır. Kendimizi kandırmaktan öteye geçemeyiz üstelik boşuna acı çekeriz.
Zamanında severek aldığı bir kadını şimdi aldatanın; sırf bizimle birlikte olmak için karısı hakkında ileri geri konuşanın; yıllarca her derdini çeken eşini bozuk para gibi harcayanın; adamlığına nasıl güvenir de aşık oluruz? Kendi yuvasına çocuğuna sahip çıkmayanın bize sahip çıkacağına nasıl inanırız?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Ne kadar teslim olmaya hazırız bahanelere. Günlerce ortadan kaybolan adamın yalanına boşanmamasına hep bir kılıf bulanlara bizi sevdiğini söyleyip öyle davranmayanlara çaldığında açılmayan telefonların komik sebeplerine inanmaya ne kadar hazırız! Asıl soru neden?
Biz kadınlar ah biz kadınlar! Neden herkesten önce kendimizi kandırmaya meyiliz? Bahsettiğim sevişmeler değil ama ruhumuzun kullanılmasına neden izin veririz? Hangi yanımızdaki kanayan yarayı kaşır bize eziyet eden bir erkek? Neden kendimizi bunlara layık görürüz?
Her sevdiğini söyleyene kedi gibi sırnaşırız. Kabul olmayacak duaya amin demeyi kutsal sayarız. Aklımızın sesine kulak tıkar her duyduğumuzu kalbin sesi sayarız. Saçımızı süpürge ederiz sebepsiz yıllarca çekeriz onca eziyeti nedensiz bir kuru çiçeğe tav iki güzel söze kul oluruz. Derdimiz sevilmektir ancak ömrümüzü sevgi zannettiklerimize harcar dururuz. Biz kadınlar ah biz kadınlar!