Bu yöntemin asıl faydası; doğum sırasında annenin rahat bir doğum süreci yaşamasına yardımcı olmak. Suyun kaldırma kuvvetinin ve su ısısının verdiği rahatlık annenin kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor.
Suda Doğum ne kadar güvenli?
Bu konuda yapılan en kapsamlı ve güvenilir çalışma; 1999 yılında British Medical Journa! adlı ingiliz Tıp dergisinde yayınlandı. Dergi; 4029 suda doğumu kapsıyordu. Bu çalışmaya göre; o yıllarda yapılan her bin doğumdan altısı suda doğum olarak gerçekleşmişti. Çıkan sonuca göre; suda doğan bebeklerde görülen ölüm oranıyla, karada doğan bebeklerin ölüm oranları arasında bir fark bulunmadı. Fakat suda doğum yapmak isteyenlerin hamilelik boyunca bir sorunları olmamalı.
Kimler suda doğuramaz?
Herpes gibi genital bölge enfeksiyonu olanlar, çoğul gebelikler, erken doğumlar, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) veya diyabet gibi hastalıkları olanlar. Bebekte gelişme geriliği olması ya da iri bebek, doğumda amniyon mekonyum (anne karnında kakasını yapmış) olduğu durumlarda önerilmiyor.
Olumsuz Yöneleri:
� Genel olarak su altında doğumun daha iyi olduğuna dair kanıt bulunmadı.
� Bebeğin su yutmasına bağlı olarak kandaki tuz oranı düşebilir ve buna bağlı olarak bebeğin beyin fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir.
� Bebeğe sudan mikrop bulaşabilir. Doğum eylemi sırasında havuz suyu amniyotik sıvı, dışkı, kan, idrar ve benzeri maddelerle kirlenir, bu hem annenin hem de bebeğin enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle havuzun suyu belli aralıklarla değiştirilmeli, havuzdaki yabancı maddeler süzgeç aracılığıyla çıkartılmalı ve havuz suyu enfeksiyona karşı korunmalı. Su altında doğumda; bebek doğduktan hemen sonra dışarı çıkarılması gerekir. Bu çıkarma sırasında hızlı ya da fazla çekilmeye bağlı olarak göbek kordonunda kopmalar görülebilir. 4029 suda doğan bebeğin incelenmesinde görülen bir özellik dikkat çekici: Bu bebekler arasında yoğun bakıma yatması gereken 35 bebeğin 5'inde kordon kopması olayı yaşanmış.
� Nadir de olsa bebekte boğulmalar görülebilir.
� Bebekte omzun çıkmaması ve bebekte bir sıkıntı olduğu halde fark edllemeyip geç doğum gibi riskler de söz konusu olabilir.
� Su havuzunda uzun süre kalma sonucunda annenin ateşi yükselebilir. Anne vücut ısısındaki artış, cilde giden akımın artmasına ve rahime giden kan akımının azalmasına neden olabilir. Buna bağlı olarak bebeğe giden oksijen miktarı azalabilir.
� Suyun hijyenik ve ısısının 37 derece olması gerekir. Bu nedenle sık sık suyun ısısı kontrol edilmeli. Sonuç olarak; suda doğumun kanıtlanmış bir avantajı bulunmuyor. Suda doğum tercih edilecekse, bunun tam teşekküllü yenidoğan yoğun bakım ünitesinin bulunduğu ve bu tekniğin asgari şartlarını sağlayan bir doğum havuzunun olduğu hastanelerde ve sürekli doktor gözetiminde yapılması gerekiyor. Amacın suda bebek doğurmak değil, sağlıklı bir bebek doğurmak olduğu gerçeği asla unutulmamalı.
Suda Doğum ne kadar güvenli?
Bu konuda yapılan en kapsamlı ve güvenilir çalışma; 1999 yılında British Medical Journa! adlı ingiliz Tıp dergisinde yayınlandı. Dergi; 4029 suda doğumu kapsıyordu. Bu çalışmaya göre; o yıllarda yapılan her bin doğumdan altısı suda doğum olarak gerçekleşmişti. Çıkan sonuca göre; suda doğan bebeklerde görülen ölüm oranıyla, karada doğan bebeklerin ölüm oranları arasında bir fark bulunmadı. Fakat suda doğum yapmak isteyenlerin hamilelik boyunca bir sorunları olmamalı.
Kimler suda doğuramaz?
Herpes gibi genital bölge enfeksiyonu olanlar, çoğul gebelikler, erken doğumlar, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) veya diyabet gibi hastalıkları olanlar. Bebekte gelişme geriliği olması ya da iri bebek, doğumda amniyon mekonyum (anne karnında kakasını yapmış) olduğu durumlarda önerilmiyor.
Olumsuz Yöneleri:
� Genel olarak su altında doğumun daha iyi olduğuna dair kanıt bulunmadı.
� Bebeğin su yutmasına bağlı olarak kandaki tuz oranı düşebilir ve buna bağlı olarak bebeğin beyin fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir.
� Bebeğe sudan mikrop bulaşabilir. Doğum eylemi sırasında havuz suyu amniyotik sıvı, dışkı, kan, idrar ve benzeri maddelerle kirlenir, bu hem annenin hem de bebeğin enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle havuzun suyu belli aralıklarla değiştirilmeli, havuzdaki yabancı maddeler süzgeç aracılığıyla çıkartılmalı ve havuz suyu enfeksiyona karşı korunmalı. Su altında doğumda; bebek doğduktan hemen sonra dışarı çıkarılması gerekir. Bu çıkarma sırasında hızlı ya da fazla çekilmeye bağlı olarak göbek kordonunda kopmalar görülebilir. 4029 suda doğan bebeğin incelenmesinde görülen bir özellik dikkat çekici: Bu bebekler arasında yoğun bakıma yatması gereken 35 bebeğin 5'inde kordon kopması olayı yaşanmış.
� Nadir de olsa bebekte boğulmalar görülebilir.
� Bebekte omzun çıkmaması ve bebekte bir sıkıntı olduğu halde fark edllemeyip geç doğum gibi riskler de söz konusu olabilir.
� Su havuzunda uzun süre kalma sonucunda annenin ateşi yükselebilir. Anne vücut ısısındaki artış, cilde giden akımın artmasına ve rahime giden kan akımının azalmasına neden olabilir. Buna bağlı olarak bebeğe giden oksijen miktarı azalabilir.
� Suyun hijyenik ve ısısının 37 derece olması gerekir. Bu nedenle sık sık suyun ısısı kontrol edilmeli. Sonuç olarak; suda doğumun kanıtlanmış bir avantajı bulunmuyor. Suda doğum tercih edilecekse, bunun tam teşekküllü yenidoğan yoğun bakım ünitesinin bulunduğu ve bu tekniğin asgari şartlarını sağlayan bir doğum havuzunun olduğu hastanelerde ve sürekli doktor gözetiminde yapılması gerekiyor. Amacın suda bebek doğurmak değil, sağlıklı bir bebek doğurmak olduğu gerçeği asla unutulmamalı.