:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ayder yaylası Fırtına vadisi DaÄž Evi..
MaSaL
#1
Ayder Yaylası'nın nefes kesen güzelliği, Fırtına Deresi'nin Karadeniz ile buluştuğu yerde başlıyor ve Kaçkar Dağı'na kadar devam ediyor. Yeşilin her tonuyla karşınıza çıktığı vadi, dünyada 'bal ormanları' olarak anılıyor. Ancak doğal güzelikleriyle turizmin gözdesi haline gelen Ayder için tehlike çanları çalmaya başladı.
49.jpg
Nefes kesen, insanı büyüleyen bir güzelliği var Ayder Yaylası’nın… Bu yüzden burası anlatılmaz, kelimeler Ayder’i betimlemek için yetersiz kalır. Ayder’i gezmek görmek ve yaşamak gerek. İşte o zaman Ayder’in bir yayla parçası olmasının ötesinde insan zihninde ne gibi çağrışımlar bıraktığını anlamak mümkün olabilir.
234967.jpg
Rize-Artvin arasında Çayeli’ni geçince Karadeniz’in hırçın sularını bırakıp Fırtına Deresi’nin denizle buluştuğu noktada karşınıza çıkıveriyor Ayder Vadisi. Karadeniz’in hemen dibinden ilerleyen sahil yolunu terk edip ormana doğru yol aldığınızda artık muhteşem bir doğanın içindesiniz. Masallara, türkülere konu olmuş yatağına sığmayan derenin çağıltısına kulak vererek yukarı doğru çıktıkça anlatılması güç bir güzellik karşılayıveriyor. Sarp doğası, zengin flora ve faunasıyla Fırtına Vadisi zirveye buzul gölleriyle kaplı Kaçkar Dağı’na kadar devam ediyor. Akmakta olan dere de zaten yağan yağmur ve eriyen kar sularından olduğu kadar bu göllerden besleniyor. Bu dere üzerinde kurulması planlanan baraj, bir dönem oldukça tartışılmıştı. Ancak barajın doğal yapıyı tahrip edeceği düşüncesiyle plandan vazgeçildi.
a4.JPG
Ayder’de şelaleler çağıldar
Ayder Yaylası’na varmak için sabırsızlanmamak elde değil. Ancak Fırtına Vadisi üzerindeki Çamlıhemşin’de bir mola verin. Burada yanınıza yiyecek, içecek aldıktan sonra kemerli köprüleriyle, yüzyıllardır insanların iç içe olduğu dereyi takip etmeye başlayın. Derin bir yarın ortasından akan nehri izleyerek bin bir çeşit ağaç ve rengarenk çiçek arasında Ayder biraz yukarıda. Ayder’e çıkarken özellikle sağ tarafı takip etmeye özen gösterin. Çünkü 300-400 metre aralıklarla akan şelaleler sanki sizi içine çekecek gibi çağıldıyor… Yine şelalelerin yanıbaşlarına kurulmuş bölgeye özgü dağ evleri, dağların eteklerinde çay toplayan köylü kadınların telaşı ve ilkel teleferikler görülmeye değer doğrusu.

ayder.jpg
Bulutlara yükseldikçe Ayder’e doğru yaklaşıyorsunuz demektir. Kaçkar Dağları Milli Park sahasında 11 köy ve 44 yayla var; ancak bunlar arasında Ayder Yaylası’nın büyüsü daha bir başka. Yayla, sadece Türkiye’nin değil dünyanın sayılı doğal güzelliklerinden birine sahip. Yeşilin her tonuyla karşınıza çıktığı vadi, dünyada ‘bal ormanları’ olarak anılıyor. Koruma öncelikli bölgelerden biri olan yayla, binlerce bitkisiyle botanik ormanı gibi aslında. Yılda 250 gün ve 2400 metreküp yağışla Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesi olan Ayder, bu yönüyle de nadir yaylalardan biri. Yaylada hemen her şey kartpostaldan çıkmışçasına görüntü veriyor. Ağaçlar arasında gezintinizi, şelalelerin dibinde su sesine kulak vererek; orman içlerine doğru keşfe çıkarak sürdürebilirsiniz. Ancak dikkatli olun; çünkü burada her türlü hayvanla karşılaşmak mümkün. Bu yüzden orman içinde dağ keçisi, kurt, ayı, domuz, tilki, geyik, sansar, çakal, sülün, kartal, doğan, atmaca, şahin ve yaban tavuğu her an karşınıza dikilebilir. Kamp yapacaklar için Ayder Yaylası, oldukça elverişli. Eğer kamp yapmak istemiyorsanız küçük büyük pansiyonlar sizi bekliyor. Ayder’deki kaplıcanın bin bir derde; ama özellikle de romatizmaya iyi geldiğini söylemekte fayda var. 260 metre derinlikten çıkan 50 derecelik kaplıca suyu başta romatizma, kireçlenme olmak üzere pek çok hastalığa iyi geliyor.
Aktivite.jpg
Yaylanın güzelliği tehdit altında
Yayladaki otantik evler, doğa kadar ilginç. Herhangi bir evin kapısını çalıp içeri girebilir, teyzelerin yaptığı yayık ayranını tadabilirsiniz. Bu arada bir not; sakın buradaki teyzelere içtiğiniz ayranın parasını teklif etmeyin ‘fırça’ yersiniz. Ayder’deki bir günün ardından sonra göller bölgesine çıkılabilir. Beş büyük gölün yer aldığı bölge 2800 metre yükseklikte. Kendini dinç hissedenlerin Karadeniz Buzul Gölü ve Büyük Deniz Gölü’nü görmeleri özellikle de tavsiye edilir. Buradan bütün Kaçkar Vadisi’ni seyretmenin zevki bir başka. Ayder sürprizlerle dolu. Güneşli bir gün bir anda yağmura dönüyor ya da dağı aniden bir sis basabiliyor. Ancak ne olursa olsun her anı bir başka güzel yaylanın, hem de insanı kendinden geçirecek bir güzellik bu. Yayla doğasıyla, havasıyla, kokusuyla insana öyle bir his aşılıyor ki insana ilaç gibi geliyor.
15465159_7a2a3d9154.jpg
Son yıllarda gelişen yayla turizmi, insanların deniz, kum, güneş üçgeninden çıkıp doğayla buluşmasıyla Ayder’i bilinen bir merkez haline getirdi. Ancak Ayder’in doğal manzarası, ağaçları, şelaleleri, fotoğraflara yansıyan yamaca kurulu o güzelim ahşap evleri büyük tehlike altında. Doğayla bütünleşen bu evlerin biraz uzağında kurulan beton evler ve pansiyonlar ise tam bir rezalet. Turizm bölgesi ilan edilen yayla, ‘doğal sit alanı’ olmasına rağmen çarpık yapılaşma, Ayder’i yakın gelecekte büyük bir tehlikenin beklediğini gösteriyor. Bu çarpık yapılaşmanın önüne geçmek için başta Orman Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Rize Valiliği’ne ve bölge belediyelerine büyük iş düşüyor. Ayder’de beton bina yapmak yasak, ancak turistlerin hayret eden bakışları arasında yapılaşma almış başını gidiyor.

IMG_1866_JPG.jpg
Ayder’in havası suyu kadar balı da şifalı. Yaylada orman gülünden (rhodedendron) elde edilen balın birçok derde iyi geldiği gözlemlenmiş. Buradaki balın en önemli özelliği tamamen doğal olması. Balı elde etmek için yöre halkı, tahta kovanları iplerle yüksek çam ağaçlarının tepesine çekiyor ve orada bırakıyorlar. Kafkas orman güllerinden polen alan arılar da işte burada tamamen doğal ortamlarında meşhur Ayder balını yapıyor. Balı, ilk bakışta diğerlerinden ayıran özelliği rengi. Klasik bal renginden daha açık, üstelik de berrak değil mum gibi bulanık. Bu bal, ağızda hemen eriyecek kadar yumuşak. Yaylada karalahana sarması, peynir ve mısır unuyla yapılan mıhlama ve fasulye kavurması ilk akla gelen yemeklerden. Bir de harika bir tatlı olan Laz böreğini ve yayla yoğurdunu tatmayı sakın ihmal etmeyin. Yine yaylanın hemen her yerinden akan pınar suyunu hayatınız boyunca unutamayacaksınız.
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Derin düşünceler vadisi Ihlara MaSaL 0 489 02-16-2011, Saat: 07:29 PM
Son Yorum: MaSaL

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 11-21-2024, 06:29 PM