Eski Roma İmparatorluğu'nda,
bağışlanamayacak ölçekte suç işleyen soyluları bir odaya kapıyorlar
ve odadaki masanın üzerinde bulunan bıçakla,
soylunun kendisini öldürmesi bekleniliyordu..
Günlerden bir gün soylu Pateus'ta büyük bir suç işlemiş,
onuda bu odaya kapamışlardı..
Pateus, odanın içinde bir aşağı bir yukarı gidiyor
ama bir türlü bıcağı kendi karnına saplayamıyordu.
Bu durum, dışarıda onu bekleyen eşi ve ailesi için büyük onursuzluktu..
Derken Pateus'un eşi daha fazla dayanamaz ve odanın kapısını açıp hızla içeri girer.
Masanın üzerindeki bıçağı alıp kendi karnına saplar ve haykırır:
- Pateus bak acıtmıyor!! Pateus bak acıtmıyor...
Pateus, aslında haklıydı.. O, ölümden korkuyordu..
Peki bizler..
Bizler yaşamaktan korkuyoruz..
Sürekli yaşamın kıyısında dolanıp mazaretler üretiyor, istiridyeler ve midyeler gibi kabuğumuzdan çıkmaya korkuyoruz..
İşte bizlere de biri gerek..
Pateus'un eşi gibi biri gerek..
"Korkmayın.. Yaşamak acıtmıyor!!!" diyecek birisi...
bağışlanamayacak ölçekte suç işleyen soyluları bir odaya kapıyorlar
ve odadaki masanın üzerinde bulunan bıçakla,
soylunun kendisini öldürmesi bekleniliyordu..
Günlerden bir gün soylu Pateus'ta büyük bir suç işlemiş,
onuda bu odaya kapamışlardı..
Pateus, odanın içinde bir aşağı bir yukarı gidiyor
ama bir türlü bıcağı kendi karnına saplayamıyordu.
Bu durum, dışarıda onu bekleyen eşi ve ailesi için büyük onursuzluktu..
Derken Pateus'un eşi daha fazla dayanamaz ve odanın kapısını açıp hızla içeri girer.
Masanın üzerindeki bıçağı alıp kendi karnına saplar ve haykırır:
- Pateus bak acıtmıyor!! Pateus bak acıtmıyor...
Pateus, aslında haklıydı.. O, ölümden korkuyordu..
Peki bizler..
Bizler yaşamaktan korkuyoruz..
Sürekli yaşamın kıyısında dolanıp mazaretler üretiyor, istiridyeler ve midyeler gibi kabuğumuzdan çıkmaya korkuyoruz..
İşte bizlere de biri gerek..
Pateus'un eşi gibi biri gerek..
"Korkmayın.. Yaşamak acıtmıyor!!!" diyecek birisi...