Aykırı bir yaşam düşü benimki, aldırma! Sen olmasan da sevebilmeyi istiyorum. Hani kalbini bana bırakıp gitsen, git diyeceğim özgürce.
Mor bir esinti istiyorum yüzümde, gece eflatun olsun istiyorum, olmuyor! Karanlığı da severim ama artık geceler bana daha çok tek başınalığımı hatırlatıyor.
Gidilecek kaç şehir daha varsa, seni öyle merak ediyorum. Işık olsam diyorum bir lambada veya gölge olsam; izlesem bir ömür seni, uyuduğunda gizlice dudaklarına öpücük kondursam.
Sen sadece beni yenebilirsin bu yaşam oyununda ve benim gibi birkaç kişiyi daha; ya sonra? Ölümü ne yapacaksın? Mutlak mağlubiyeti geçtim hadi, yaşamı ne yapacaksın? Düşünürsen, sen en çok hayattan başarısızsın.
Her şeye karşı durabilirim aşk için, sana bile. Ayrıca ben seviyorsam, şairin dediği gibi, kime ne? Gönül benim, yürek benim, ömür benim.
Biliyorum bütün yollar senin ve gidebildiğin kadar gideceksin. Git! Ben de üstüm başım bulut kokana kadar seni takip edeceğim. Hiç bilmeyeceksin ama ben seni severek öleceğim.
Ama belki bir gün, senin peşinde dolaştığım o yollarda aşkımı başka renklere çevirecek bir çift göze rastlarım. Bakarım sen farkında değilsin hala gölgenin, bir düşün orta yerinde kaybolurum. Sen gölgeni ararken, ben kim bilir hangi kolda olurum?
Candan Ünal