toprağı ıslak acılı,
kokusu keskin ihanet.
Bir bir seçtim günahsız çakıl taşlarını
hüzünlerle yok olmasın
şahit kalsın yaşanan güzelliklere diye.
Kazdım... kazdım... kazdım.
Kazdıkça kan çaldı ellerim
sustu düşlerim, üşüdü gözlerim
ama durmadım.
Sonra bir tek papatya koydum en derine,
bunun bir kavga olmadığı anlaşılsın,
bana da ders olsun diye.
Ellerimle kazdım hüzün mezarlığını,
taşı dik,gururlu
bir o kadar da hüzün kokulu.
Hep sırtımı yaslayabileyim diye
kokusu keskin ihanet.
Bir bir seçtim günahsız çakıl taşlarını
hüzünlerle yok olmasın
şahit kalsın yaşanan güzelliklere diye.
Kazdım... kazdım... kazdım.
Kazdıkça kan çaldı ellerim
sustu düşlerim, üşüdü gözlerim
ama durmadım.
Sonra bir tek papatya koydum en derine,
bunun bir kavga olmadığı anlaşılsın,
bana da ders olsun diye.
Ellerimle kazdım hüzün mezarlığını,
taşı dik,gururlu
bir o kadar da hüzün kokulu.
Hep sırtımı yaslayabileyim diye