"
Ne zaman başımı kaldırsam yukarı
Gözlerime güneşi emzirmek için
Yağmur içerim ateşinden rüzgarın..
Kötü bir it ulur uzaklardan
Çatlar ikiye bölünür gökyüzü
Mavisine bulutlar düşer sevda sularımın
Toprağıma kan..
Gözlerim süzülür ufka doğru
Hafif bir serpinti içime akan
Bilirmisin.
Gökyüzüdür avuçlarımda ağlayan ..
Sevdam nazlı bir gelin misali
serin ve yumuşak
Esrarlı kaynaktan yağan kar gibi.
Umut sıcacık nefesinde
Soğuk namlunun
Vurulur aydınlık düşünceler içinde.
Düşenlerin o gür sesi
Belleğimde çarpışan
Bilmem kaç arpa boyu yürüdük
Aydınlığa giden yolda
Kaç buğday tanesi içtik güneşi
ne zaman uzatsam ellerimi
Avuçlarımda güneşi tutmak için
Hançeri boynumda bilenir celladın
Kurşun sekmeden bulur hedefini
İki kaşın orta yerinde..
Hiç unutmam
Tarihin derinliklerinden gelen o sesleri
Mansuru Nesimiyi
Börklüceyi Torlak kemali.
Bugün Bedrettin yürekliler
Ölüme yatırmışlar sevdalı yürekleri.
Acıyı tuz çürüttü zinciri öfke
Ay donar dudaklarımda
Gözlerime perçinlenir gökyüzü
Bir avuç aydınlık
Bir damla su berraklığı
Gizlerimde saklı kalan.
Ne zaman kaldırsam ellerimi
Aydınlık bir dünya adına.
Düşürür prangalar omuzdan koluma
Vurulur saniyeler büyür gelir dakikalar
Oturur yanı başıma işkencelerde
Sorarsın kendi kendine yarına kaç var ….
Ne zaman başımı kaldırsam yukarı
Gözlerime güneşi emzirmek için
Yağmur içerim ateşinden rüzgarın..
Kötü bir it ulur uzaklardan
Çatlar ikiye bölünür gökyüzü
Mavisine bulutlar düşer sevda sularımın
Toprağıma kan..
Gözlerim süzülür ufka doğru
Hafif bir serpinti içime akan
Bilirmisin.
Gökyüzüdür avuçlarımda ağlayan ..
Sevdam nazlı bir gelin misali
serin ve yumuşak
Esrarlı kaynaktan yağan kar gibi.
Umut sıcacık nefesinde
Soğuk namlunun
Vurulur aydınlık düşünceler içinde.
Düşenlerin o gür sesi
Belleğimde çarpışan
Bilmem kaç arpa boyu yürüdük
Aydınlığa giden yolda
Kaç buğday tanesi içtik güneşi
ne zaman uzatsam ellerimi
Avuçlarımda güneşi tutmak için
Hançeri boynumda bilenir celladın
Kurşun sekmeden bulur hedefini
İki kaşın orta yerinde..
Hiç unutmam
Tarihin derinliklerinden gelen o sesleri
Mansuru Nesimiyi
Börklüceyi Torlak kemali.
Bugün Bedrettin yürekliler
Ölüme yatırmışlar sevdalı yürekleri.
Acıyı tuz çürüttü zinciri öfke
Ay donar dudaklarımda
Gözlerime perçinlenir gökyüzü
Bir avuç aydınlık
Bir damla su berraklığı
Gizlerimde saklı kalan.
Ne zaman kaldırsam ellerimi
Aydınlık bir dünya adına.
Düşürür prangalar omuzdan koluma
Vurulur saniyeler büyür gelir dakikalar
Oturur yanı başıma işkencelerde
Sorarsın kendi kendine yarına kaç var ….