04-03-2007, Saat: 06:51 PM <
		 
	 
	
		Yeni Üye
		
		
		 Çevrimdışı
	
	
Çevrimdışı
 
		
		
			
	- 
		Yorumları: 19,657 
- 
		Konuları: 2,192 
- 
		Kayıt Tarihi: Sep 2006 
- 
Rep Puanı: 
 
	 
	
		
			Bir buse verip de naza çekildin 
Aklımı başımdan aldın inatçı! 
Hayal oldun hep karşıma dikildin 
Beni hülyalara saldın inatçı! .. 
Bir kuru naz için bu inat niye! 
Biraz da kulak ver aşka sevgiye! 
Dilimde tüğ bitti gel diye diye 
Sayende sarardım, soldum inatçı! .. 
Gönlümün sancısı akşamla başlar 
Bu sancı gönlümü pişirir haşlar! 
Yorgun gözlerimden süzülür yaşlar 
Uykumu gözümden çaldın inatçı! .. 
Sen benim başımın tatlı belası 
Sevgiyi sadece bende bulası 
Ben sana vurgunum oldum olası 
Saplandın kalbime kaldın inatçı! .. 
		
	
		
			
		
	 
	
 
	
		
		
			
			
			04-07-2007, Saat: 08:28 AM <
		 
	 
	
		Yeni Üye
		
		
		 Çevrimdışı
	
	
Çevrimdışı
 
		
		
			
	- 
		Yorumları: 245 
- 
		Konuları: 22 
- 
		Kayıt Tarihi: Apr 2007 
- 
Rep Puanı: 
 
	 
	
		
			Gece çöktü, ay karardı 
Gül yüzünün gölgesi 
Çizilmiş bir resim gibİ 
Penceremden içeriye girdi... 
Sesinin titreşimleri içimi çizercesine 
Derinden ve sıcacık, 
Serin bir esintiyle ulaşıyor, 
İliklerime kadar iniyor 
Ve ben baştan aşağı senle doluyorum. 
Gözlerinde pırıltı, 
Yüreğinde sevgi oluyorum 
Ve ben bir anda sen oluyorum. 
Rüzgarın sesiyle ürperiyor 
Uğultular ve köpek havlamalarıyla korkuyor, 
Sana doğru uzanıyorum, 
Ulaşamayınca kördüğüm oluyor boğazım. 
Ve gül yüzünün gölgesi beni benden alıp 
Sana doğru yüreğine kadar götürüyor 
Ben sensiz ölüyor, sevdanla yaşıyorum 
O andan itibaren ben senleyim, 
Yani ben senim o andan beri....
		
	
		
			
		
	 
	
 
	
		
		
			
			
			04-07-2007, Saat: 08:29 AM <
		 
	 
	
		Yeni Üye
		
		
		 Çevrimdışı
	
	
Çevrimdışı
 
		
		
			
	- 
		Yorumları: 245 
- 
		Konuları: 22 
- 
		Kayıt Tarihi: Apr 2007 
- 
Rep Puanı: 
 
	 
	
		
			yanan yüreğimi yokladım bu gün 
ne de çok kül bırakmış sürekli gel gitlerin 
nasıl dayanmış yürek 
bu kadar dolup boşalmaya hayret 
sevdayla yüklenmişti , tane tane işlenmişti 
ama ! 
şimdi o günlerden, solmuş bir nakış kaldı. 
nasılda coşardı bu deli yürek 
ırmak olur akardı 
dağlara taşlara haykırmıştı sevdalarını 
yol yapmıştı kendine samanyolunu 
od'una düşmüştü, hâr'ında kavrulmuştu 
şimdi o günlerden ince bir yakış kaldı. 
geçmezdi bir günüm sensiz 
akşam olmazdı sesini duymasam 
karanlıklar olurdu yoldaşım 
aydınlığım olurdu kor bakışların 
uçurumlara düşeceğim şimdi 
bir adımlık mesafe, belki daha yakın 
sessiz bir çığlık 
bir yere çakış kaldı. 
güller düştü sulara 
bir nazlı akış kaldı 
hatıralar silindi, kayboldu gülümsemen 
anılarımda yalnız 
bir içten bakış kaldı.
		
	
		
			
		
	 
	
 
	
		
		
			
			
			04-07-2007, Saat: 08:29 AM <
		 
	 
	
		Yeni Üye
		
		
		 Çevrimdışı
	
	
Çevrimdışı
 
		
		
			
	- 
		Yorumları: 245 
- 
		Konuları: 22 
- 
		Kayıt Tarihi: Apr 2007 
- 
Rep Puanı: 
 
	 
	
		
			Ayrılık Kapıyı Çalıyor 
Ayrılık kapıyı çalıyor açma 
Biraz daha düşün zamanımız var.. 
Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa 
Seninle yazılmış romanımız var.. 
Gönül kapısından hemen uçma dur! 
Selamsız vedasız böyle kaçma dur! 
Bilinmez yerlere yelken açma dur! 
Seninle mutluluk limanımız var! ... 
Bir anda yokuşa çevirme düzü 
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu 
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü 
Ayrılmak yok diye yeminimiz var...