Aşk kutsal bir duygu olabilir ama ya tutkulu aşk! Aşık olana da, olunana da felaket getirecek bu aşka karşı dikkatli olun! İnsanlar birbirlerine aşık olmayı ne zaman öğrendiler? Kimbilir. Belki de insanoğlu yaratıldığı günden beri, ruhunun derinliklerinde bu duyguyu taşıyordu ama ona bir ad koymayı beceremiyordu. Zamanla, kadınla erkek arasında filizlenen duyguya bir ad bulundu: Aşk.
Yüzyıllar boyunca, romanlarda, şiirlerde, öykülerde anlatıla anlatıla bitirilemedi. Uğruna canlar, ülkeler feda edildi. İnsanoğlunun hayatını baştan sona değiştirebilen güçlü duyguya sadece ‘aşk’ deyip geçemeyiz. Aşkın da türleri var.Örneğin tutkulu aşk, fedakarlıkla gelişen aşk ve gelip geçici aşk. Yanılıp da bilim adamlarına aşkın niteliği ve niceliği hakkında sorular sormayın. Binlerce yıl, insanoğlunun dünyasını renklendiren, hayatının akışını değiştiren o duyguyu, size basit bir formül ile anlatmaya çalışırlar.
Yüzyıllar boyunca, romanlarda, şiirlerde, öykülerde anlatıla anlatıla bitirilemedi. Uğruna canlar, ülkeler feda edildi. İnsanoğlunun hayatını baştan sona değiştirebilen güçlü duyguya sadece ‘aşk’ deyip geçemeyiz. Aşkın da türleri var.Örneğin tutkulu aşk, fedakarlıkla gelişen aşk ve gelip geçici aşk. Yanılıp da bilim adamlarına aşkın niteliği ve niceliği hakkında sorular sormayın. Binlerce yıl, insanoğlunun dünyasını renklendiren, hayatının akışını değiştiren o duyguyu, size basit bir formül ile anlatmaya çalışırlar.