Ba$TaN beLLiydi beNi terk EdeceGiN
Başından belliydi bu gülüşlerin gözyaşına dönüşeceği. Taa başlangıçtan belli etmiştin beni terk edeceğini. Yalnızlığın uğrayıp peşimden ayrılmayacağı belliydi uzun zamandır.Hissediyordum sevmediğini ama yinede kendime itiraf edemiyordum.Mutlu olmak istiyordum.Senin kalbinde bir kelebek ömrü gibi barınsamda,ben kendimi çınar gibi hissediyordum.
Yürümedi,yetmedi sürdürmeye sevgim.Terk etmiştin artık bedenimi,çoktan bu evden gitmiştin!Ama ben bir türlü yokluğunu yediremiyordum ve içimde büyütüyordum sevgimi,bir çınar gibi...
Bu seferde yalnızlığım sarmaşık olup güneşimi kesti.Her defasında yeniliyordum işte,bir türlü kabul etmek istemiyordum.
Sessizliği oynamaya çalıştıkça,yokluğun inatla kapı gıcırtısı oluyordu.dayanamıyordum her defasında yalnızlığımın yokluğuna yenilmesine...
Çınarımsa kuruyordu güneşsizlikten,sensizlikten...Yağmurum ıslatmıyordu dallarımı ve sen dönmüyordun limanıma.Bense sen yeniden başlayasın diye tekrar yok oluyordum...
Zamanla ben ılık bir yağmur,sen kara bulut gibiydin.Akıtıyordun beni içinden duygusuzca her mevsim...Ne zaman duracağımı bilmeden teslim etmiştim ellerine kendimi.İstediğin zaman saklıyordun,istemediğin an bırakıyordun beni bitmeyen fırtıların ellerine...Savunmasızca bekliyordum ama beklediğim zaman hiç uğramıyordu.Yerlere çarpan bedenim hiç pes etmeyi beceremiyordu.
Büyük kasırgalar atlatıyordum bedeninde.Her defasında başka şehirleri ıslatıyordum.Güneşim doğmuyor,rüzgarımsa seni dağıtmaya yetmiyordu!Bense seni terk etmeyi beceremiyor,sen yeniden başlayasın diye tekrar tekrar kendimi bitiriyordum.Bana acıdan başka hiçbirşey yaşatmasanda ben seninle olmalıydım ve yerden yere vurmalıydın her ayaz beni.Gökyüzünden senin nefretinle akmalıyım yeryüzüne.Duygusuzca sevişmeliyim şehirlerler...Ama hiçbir zaman pes etmemeliydim! Ben umutsuz aşık,sen acımasız nefret gibiydin artık.Siliyordun beni her terk edilişte,ardından hatırlanan tek sen oluyordun.Her defasında harcıyordun kırık bedenimi. Sokaklarda,duvarlarda,kaldırım kenarlarında ararken sende buluyordum kendimi.Aşk nefret besleyemezken,içimde biriktiriyordum seni...
Ben haykırışken,sen sessizlik oluyordun ufak bir odada.Sesimi duyurmam imkansızken genede çığlıklr atarak sesleniyordum sana.Ama sesimi duyuramıyordum bir türlü o minik,duvarları çatlamış diyarda... Şimdilerde ben toprak oldum sense yok oldun!Zamana akıp,unutuldun..
Başından belliydi bu gülüşlerin gözyaşına dönüşeceği. Taa başlangıçtan belli etmiştin beni terk edeceğini. Yalnızlığın uğrayıp peşimden ayrılmayacağı belliydi uzun zamandır.Hissediyordum sevmediğini ama yinede kendime itiraf edemiyordum.Mutlu olmak istiyordum.Senin kalbinde bir kelebek ömrü gibi barınsamda,ben kendimi çınar gibi hissediyordum.
Yürümedi,yetmedi sürdürmeye sevgim.Terk etmiştin artık bedenimi,çoktan bu evden gitmiştin!Ama ben bir türlü yokluğunu yediremiyordum ve içimde büyütüyordum sevgimi,bir çınar gibi...
Bu seferde yalnızlığım sarmaşık olup güneşimi kesti.Her defasında yeniliyordum işte,bir türlü kabul etmek istemiyordum.
Sessizliği oynamaya çalıştıkça,yokluğun inatla kapı gıcırtısı oluyordu.dayanamıyordum her defasında yalnızlığımın yokluğuna yenilmesine...
Çınarımsa kuruyordu güneşsizlikten,sensizlikten...Yağmurum ıslatmıyordu dallarımı ve sen dönmüyordun limanıma.Bense sen yeniden başlayasın diye tekrar yok oluyordum...
Zamanla ben ılık bir yağmur,sen kara bulut gibiydin.Akıtıyordun beni içinden duygusuzca her mevsim...Ne zaman duracağımı bilmeden teslim etmiştim ellerine kendimi.İstediğin zaman saklıyordun,istemediğin an bırakıyordun beni bitmeyen fırtıların ellerine...Savunmasızca bekliyordum ama beklediğim zaman hiç uğramıyordu.Yerlere çarpan bedenim hiç pes etmeyi beceremiyordu.
Büyük kasırgalar atlatıyordum bedeninde.Her defasında başka şehirleri ıslatıyordum.Güneşim doğmuyor,rüzgarımsa seni dağıtmaya yetmiyordu!Bense seni terk etmeyi beceremiyor,sen yeniden başlayasın diye tekrar tekrar kendimi bitiriyordum.Bana acıdan başka hiçbirşey yaşatmasanda ben seninle olmalıydım ve yerden yere vurmalıydın her ayaz beni.Gökyüzünden senin nefretinle akmalıyım yeryüzüne.Duygusuzca sevişmeliyim şehirlerler...Ama hiçbir zaman pes etmemeliydim! Ben umutsuz aşık,sen acımasız nefret gibiydin artık.Siliyordun beni her terk edilişte,ardından hatırlanan tek sen oluyordun.Her defasında harcıyordun kırık bedenimi. Sokaklarda,duvarlarda,kaldırım kenarlarında ararken sende buluyordum kendimi.Aşk nefret besleyemezken,içimde biriktiriyordum seni...
Ben haykırışken,sen sessizlik oluyordun ufak bir odada.Sesimi duyurmam imkansızken genede çığlıklr atarak sesleniyordum sana.Ama sesimi duyuramıyordum bir türlü o minik,duvarları çatlamış diyarda... Şimdilerde ben toprak oldum sense yok oldun!Zamana akıp,unutuldun..