Yaşadığımızı sandığımız, aslında sürekli yıkıntılarını toplamakla uğraştığımız bir sevgiyi sürdürmeye çalışmışız. Hiç yanılmam sanmıştım,sonu ne olursa olsun...Ama yıkıntılar arasında sevgiyi yaşayamamaktan yoruluyormuş insan,ve her geçen gün kendimizi de yıkıntılar arasında kaybediyormuşuz belki de hiç farkında olmadan...
Herkes sevginin fedakarlık istediğini söylese de fedakarlık için sevgiyi yaşamak gerekiyormuş, yaşanılmayan için fedakarlık yapılmaz...
Üzülmekten yoruldum.seni üzmekten de,beklemekten yoruldum,neyi beklediğimi bilmeden özlemekten de yoruldum,en çok da düşünmekten!!!!!Susmaktan yoruldum,sürekli susup içimde avazım çıktığı kadar haykırmaktan.Hep kendimle baş başa kalıp,hep kendime sığınmaktan YORULDUM..........
Ama öğrendim artık aşk yaşanıldığı sürece vardır. Sen yoksun,ben yokum.. o zaman aşkın olmasını da beklemiyorum artık.O da olmasın artık,eğer sürekli kendimi hesapsızca sorgulayacaksam eğer kendi iç savaşımda sürekli kendime yenik düşeceksem eğer yaşamadığım bir aşk için sürekli üzüleceksem ve hep üzeceksem seni,OLMASIN...zaten hiç yokmuş,var olduğunu sayarak kandırmışız kendimizi,ya da ben hep kandırmışım kendimi...
Artık seni sana bıraktım ben zaten hep kendimleydim ve hep kendimi paylaştım.Artık al kendini benden ve yaşamak istediğin gibi yaşa aşkı,hayatı,kendini.yaşamak istediğin ne varsa kendince yaşa çünkü ben yoruldum artık ben yokum...
Yıkık bir sevginin yıkıntılarını toplamakla uğraşma..hiçbir zaman yıkılmayacak bir sevgi için savaşını ver...ben bu savaşta yenik düştüm.Ama..
Ne kadar yenik düşsem de, ne kadar üzülsem de güzel yanları da vardı seni yaşamanın,tabi yaşadığım kadarının.....
Seninle yaşanılan ilkler güzeldi,bazen acıtsa da seni özlemek güzeldi,bazen ağlatsa da kavgalarımız güzeldi,hep ihtiyaç duyduğumuzda birbirimizin yanında olamasak da beklemek güzeldi,gerçekleşmeyeceğini bile bile kendi dünyamızda sıra dışı hayaller kurmak güzeldi,en güzeli de uzun bir zamanı kısa kısa yaşamaktı.VE seni tanımak da güzeldi.....
HOŞÇAKAL... BİRTANESİ...