BUNDAN BAŞKA SÖZLERİM YOK SANA
Simdi öyle umutsuzca yazıyorum sana. Ben sende kaybolmuşum, sen bende. Belki bu kaybolmuşlukta bir şekilde duyarsın sesimi diye...
Hiç şimdiye kadar gerçekten düşündün mü seni anlayamadığımı? Ben de aynı senin gibi bir maske taktım yüzüme. Sırf bu kadar olaydan canlı çıkabilmek için. Sırf mümkün olduğu kadar yara almadan kurtulmak için. Ama beceremedim işte. Buraya kadarmış...
Ben aşkımı sadece satır aralarında kaybolmuş bir yazar olarak yaşamak istemiyorum. Seni şu anki şekilde anmak istemiyorum. Seni her hatırladığımda çaresizce gökyüzüne bakmak istemiyorum. Gözyaşlarım ve aşkımla büyüttüğüm kalbimi söküp atmak istemiyorum. Çünkü benim yüzüm ilk defa gerçekten seninle güldü, senin gözlerinden aldığım ışıltıyla biraz daha bağlandım hayata. Ben o şımarık ve tatlı kızı istiyorum hayatımda. Onu tanıyınca bana tekrardan doğduğumu hissetiren kızı....
İçim öyle acıyor ki koca bir boşluk yüreğimde yokluğun. Karanlıkların kapladığı yollarında kaybolmuşum. Nefes almak güç,yaşamak anlamsız, sensizlik dipsiz bir uçurum. Bense uçurumundan aşağı ümitsizce düşüyorum. Şimdi, benden çok uzaklardasın sevginin ve umudun bittiği yerde, senin bitip sensizliğin başladığı yerde. Karanlıkta karalanıyor aydınlık yüzün, gitgide sen de yok oluyorsun Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla…
Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor.
Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor. Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyük acımsın
Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm.
Simdi öyle umutsuzca yazıyorum sana. Ben sende kaybolmuşum, sen bende. Belki bu kaybolmuşlukta bir şekilde duyarsın sesimi diye...
Hiç şimdiye kadar gerçekten düşündün mü seni anlayamadığımı? Ben de aynı senin gibi bir maske taktım yüzüme. Sırf bu kadar olaydan canlı çıkabilmek için. Sırf mümkün olduğu kadar yara almadan kurtulmak için. Ama beceremedim işte. Buraya kadarmış...
Ben aşkımı sadece satır aralarında kaybolmuş bir yazar olarak yaşamak istemiyorum. Seni şu anki şekilde anmak istemiyorum. Seni her hatırladığımda çaresizce gökyüzüne bakmak istemiyorum. Gözyaşlarım ve aşkımla büyüttüğüm kalbimi söküp atmak istemiyorum. Çünkü benim yüzüm ilk defa gerçekten seninle güldü, senin gözlerinden aldığım ışıltıyla biraz daha bağlandım hayata. Ben o şımarık ve tatlı kızı istiyorum hayatımda. Onu tanıyınca bana tekrardan doğduğumu hissetiren kızı....
İçim öyle acıyor ki koca bir boşluk yüreğimde yokluğun. Karanlıkların kapladığı yollarında kaybolmuşum. Nefes almak güç,yaşamak anlamsız, sensizlik dipsiz bir uçurum. Bense uçurumundan aşağı ümitsizce düşüyorum. Şimdi, benden çok uzaklardasın sevginin ve umudun bittiği yerde, senin bitip sensizliğin başladığı yerde. Karanlıkta karalanıyor aydınlık yüzün, gitgide sen de yok oluyorsun Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla…
Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor.
Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor. Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyük acımsın
Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm.