SANA BAKIYORUM
Ufka bakıyorum,
Gözlerimden acıyı damlatarak.
Bir elimde buram buram sen kokan mısralar,
Diğeri altında sızlayan kalbim…
Özgürce uçuşan kuşlara bakıyorum,
Gözlerim nemli…
Sanki aynı kara bulutlar tekrar gökyüzünde,
Kasıla kasıla yol alıyorlar sanki hiç ağlamamışçasına…
Koşup da yakalayamadığım güneşe bakıyorum,
Beni hiç ısıtmayan o sahte parıltıya.
Arkasını dönüp gidiyor şimdi,
Geceye bırakıyor yerini,
O dipsiz, karanlık kuyuya…
Yıldızlara bakıyorum, Geceyi aydınlatan loş ışıklara.
Güneş her battığında biri daha kayıyor onun için,
Biri daha siliniyor gökyüzünden, bir hiç uğruna…
Sessizce yol alan gemiye bakıyorum,
Nasıl da derin maviliğin üstünde süzülerek gidiyor,
Dev dalgalara inatla.
Her zamanki gibi doğru limana varıyor sonunda,
Bulutların gözyaşlarından hiç ıslanmamış gibi…
Loş ışıklar altında tüm bu baktıklarımı anımsıyorum,
İçimde bir titreme beliriyor birden.
Önce soğuk bir rüzgar esiyor sanıyorum,
Ama sonra anlıyorum ki;
Ben sana bakıyorum,
Ta en başından beri…
(Seçkin Yalçın 2005)
Denizdeki Hayalin
Deniz karşımda ağlıyor yalnızlığın hüznünde,
Birbirinden kaçan dalgalar usul usul kıyıya vuruyor
Soğuk bir ıslık çalıyor rüzgar,
İnsanın içini ürperten.
Senin adını yazıyor karanlıkgökyüzünde yıldızlar.
Ben de kumsala yazıyorum adını, kalbimden sonra;
Siliyor o kahrolası dalgalar…
Ufukta görünen ışıklar da kayboluyor artık birer birer.
Yalnızca birkaç isli sokak lambası kalıyor,
Yakamozun getirdiği bir garip hüzünden.
Çünkü sen yoksun yanımda,
Çünkü yalnızca haylin karşımda…
(Seçkin Yalçın 2005)
Umarım beğenirsiniz, o zamanın ruh haliyle yazmştmm..
Ufka bakıyorum,
Gözlerimden acıyı damlatarak.
Bir elimde buram buram sen kokan mısralar,
Diğeri altında sızlayan kalbim…
Özgürce uçuşan kuşlara bakıyorum,
Gözlerim nemli…
Sanki aynı kara bulutlar tekrar gökyüzünde,
Kasıla kasıla yol alıyorlar sanki hiç ağlamamışçasına…
Koşup da yakalayamadığım güneşe bakıyorum,
Beni hiç ısıtmayan o sahte parıltıya.
Arkasını dönüp gidiyor şimdi,
Geceye bırakıyor yerini,
O dipsiz, karanlık kuyuya…
Yıldızlara bakıyorum, Geceyi aydınlatan loş ışıklara.
Güneş her battığında biri daha kayıyor onun için,
Biri daha siliniyor gökyüzünden, bir hiç uğruna…
Sessizce yol alan gemiye bakıyorum,
Nasıl da derin maviliğin üstünde süzülerek gidiyor,
Dev dalgalara inatla.
Her zamanki gibi doğru limana varıyor sonunda,
Bulutların gözyaşlarından hiç ıslanmamış gibi…
Loş ışıklar altında tüm bu baktıklarımı anımsıyorum,
İçimde bir titreme beliriyor birden.
Önce soğuk bir rüzgar esiyor sanıyorum,
Ama sonra anlıyorum ki;
Ben sana bakıyorum,
Ta en başından beri…
(Seçkin Yalçın 2005)
Denizdeki Hayalin
Deniz karşımda ağlıyor yalnızlığın hüznünde,
Birbirinden kaçan dalgalar usul usul kıyıya vuruyor
Soğuk bir ıslık çalıyor rüzgar,
İnsanın içini ürperten.
Senin adını yazıyor karanlıkgökyüzünde yıldızlar.
Ben de kumsala yazıyorum adını, kalbimden sonra;
Siliyor o kahrolası dalgalar…
Ufukta görünen ışıklar da kayboluyor artık birer birer.
Yalnızca birkaç isli sokak lambası kalıyor,
Yakamozun getirdiği bir garip hüzünden.
Çünkü sen yoksun yanımda,
Çünkü yalnızca haylin karşımda…
(Seçkin Yalçın 2005)
Umarım beğenirsiniz, o zamanın ruh haliyle yazmştmm..