Yoksun yanımda, ellerim soğuk
Gözlerimde iki damla yaş,
Kalbimde dünden kalma derin bir telaş...
Yürüyorum yalnız,
Kahpe, riyakar İstanbul'un meçhul sokaklarında
Sokaklar ıssız, ışıklar sönük
Yoksun yanımda,
Uzun bir hikayenin içindeyim tek başıma
Kim bilir belki de meçhule giden geminin son yolcularındanım
Mutsuz da değilim hani,
Sona eriyor belki ruhuma işlenen bu derin sessizlik, bu sensizlik
Sona eriyor belki uykusuz geçen biçare geceler
Halbuki ilk gözlerimin içine düştüğünde,
İşte o gün her şey geceyarısı bitecek gibiydi
Zaman mı yanlıştı, mekan mı
Sen mi, ben mi...
Tek suçlusu ben miydim o anın?
Hayır! İtiraz ediyorum!
Bizim hikayemiz bu,
Bir hazan günü başlayan!
O günden beri kanlı akıttım gözyaşlarımı,
O günden sonra gecelerle dost oldum
Ben anlattım, onlar dinledi,
Yetmedi!
Yetmedi parçalanmış kalbimi onarmaya,
İçindeki o ateşi söndürmeye
Sonra kaderin ilmek ilmek ördüğü,
İçine düştüğüm o ağdan son bir bakış attım dışarıya,
Ve anladım;
Afrodit kadar güzel,
Güneş kadar ulaşılmaz bir varlığın kalbini zorladığımı...
Hep bir adım geriden takip ettim,
Gözlerin karşısında soluk kalan vücudunu;
Hep bir adım geriden takip ettim,
Gözlerini unutturan o içten gülüşünü.
Suç mu bu yaptıklarım?
Suç mu uğrunda günlerimi, aylarımı ziyan etmem,
Aldığım nefesle seni içime çekmem?
Suç mu?
Eğer suçsa asın beni,
Her zamanki gibi yalnız,
Her zamanki gibi sensiz...
(SEÇKİN YALÇIN)
Gözlerimde iki damla yaş,
Kalbimde dünden kalma derin bir telaş...
Yürüyorum yalnız,
Kahpe, riyakar İstanbul'un meçhul sokaklarında
Sokaklar ıssız, ışıklar sönük
Yoksun yanımda,
Uzun bir hikayenin içindeyim tek başıma
Kim bilir belki de meçhule giden geminin son yolcularındanım
Mutsuz da değilim hani,
Sona eriyor belki ruhuma işlenen bu derin sessizlik, bu sensizlik
Sona eriyor belki uykusuz geçen biçare geceler
Halbuki ilk gözlerimin içine düştüğünde,
İşte o gün her şey geceyarısı bitecek gibiydi
Zaman mı yanlıştı, mekan mı
Sen mi, ben mi...
Tek suçlusu ben miydim o anın?
Hayır! İtiraz ediyorum!
Bizim hikayemiz bu,
Bir hazan günü başlayan!
O günden beri kanlı akıttım gözyaşlarımı,
O günden sonra gecelerle dost oldum
Ben anlattım, onlar dinledi,
Yetmedi!
Yetmedi parçalanmış kalbimi onarmaya,
İçindeki o ateşi söndürmeye
Sonra kaderin ilmek ilmek ördüğü,
İçine düştüğüm o ağdan son bir bakış attım dışarıya,
Ve anladım;
Afrodit kadar güzel,
Güneş kadar ulaşılmaz bir varlığın kalbini zorladığımı...
Hep bir adım geriden takip ettim,
Gözlerin karşısında soluk kalan vücudunu;
Hep bir adım geriden takip ettim,
Gözlerini unutturan o içten gülüşünü.
Suç mu bu yaptıklarım?
Suç mu uğrunda günlerimi, aylarımı ziyan etmem,
Aldığım nefesle seni içime çekmem?
Suç mu?
Eğer suçsa asın beni,
Her zamanki gibi yalnız,
Her zamanki gibi sensiz...
(SEÇKİN YALÇIN)