Düşlerimin posasında yaşam mücadelesindeyim...
Ölüm-kalım savaşı bu,takatim yok kalmaya.
Kıskıvrak sarılmış dört bir yanım,duvarlar arası boşluktayım...karanlık buralar
En dipte,öyle dingin,öyle bitkin kalakalmışım
Meğer ses geçirmezmiş duvarlar...duyulmamışım
Kendime sarılışlarım bitmek bilmiyor ve ısıtmaya yetmiyor kollarım yüreğimi...
Ya gözlerin geçirecek bu titreme nöbetlerimi,ya da sesini duyunca kırılacak buzları kalbimin...
Söyle;
hazır mı kulakların duymaya,esir kalmış çığlıklarımı?
Vedalaşırken nefesinle,hüzünlerimi bastırdım içimde
Çıt çıkarmadılar...
Ellerin gitmeye hevesli olduğun için mi soğuktu bu kadar?
Ne zaman uzaklaşan bir tren görsem bu şehirden,el sallarım usulca.Hücrelerim yalpalar içimde...
Vagon tıngırtıları kesildiği an,anlarım!
Kesilir soluğum...ölürüm