uzunca bir yolculuk vakti şimdi
bu yüzden en çok bana yakışır hoşçakal demek
üstelik giden şimdi benim ya
adıma terk eden deniliyor
kimse bilmiyor zorunluluktan gittiğimi…
değiştiremedim bu yazgıyı ne yaptıysam
öyle bir sancı ki anlatamazsın kimseye
üstelik her gittiğinde iki parçaya bölersin kendini
biri bıraktıkların,diğeri seni bırakmayanlar
ölmessin ölmeye de,
en sonunda kendine de yetmezsin…
hep ardımda nemli bir ben bıraktım
en çok da onu almayı istedim yanıma
hiçbir zaman benle gelmeyeceğini bile bile…
uzun zaman sonra fark ettim
hep “sen” dediğimin aslında “ben” olduğunu
yarım kalan ben,
resimlerdeki gözü yaşlı çocuk,
yüreği alevler içinde yanan ben…
kimse bilmez ne haldesin
yürek kirpiklerin ucunda,
ağlamaya korkarsın…
şimdi ben gidiyorum ya,
"gitmek en çok bana yakışacak…"