hayatımdaki fon müziği yok artık....
yatağıma uzanıp..
gözlerimi tavana dikip...
birden ezginin günlüğü kulaklarını okşamalı...
yalnızlık ve hüzünle karışık umut hisleri belirmeli zihninde...
hayatımdaki fon müziği yok artık...
yeni müzikler eklemeli hayat benli ve senli köşesine...
fon müziği lazım senli hayatıma....
ve yirmili yaşlarımda...valizimi alıp gitmeliyim buralardan...
Çok uzak yoldan,
Üstelik yayan,
Ve yetmezmiş gibi, her adımda ağlayarak geldim...
Evinde misin?
Bekliyor musun üstelik?
Ya da istiyormusun?
Bunları bilmeden,
Üstelik düşünmeden geldim...
Onca yaşanmışlığı bir kenara itip,
Ve sayfalarca doldurduğum günlüğü
Bir kalemde silip,
Boş bir defter koydum heybeme de öyle geldim
Yağmur yağıyor üstelik...
Islandım sırılsıklam...
[SIZE=4]Oysa, ben ıslaklığa alışığım.
Yüreğimden akan yaşları topladım avucuma,
Matarama koydum da geldim.
Susuzluğumda yolculuğumun
Onları içe içe geldim[/SIZE]
Bekliyorum kapında, ışıkların kapalı.
Alıştım karanlıkta yürümeğe,
Önümü görmeden bastığın her adımın,
Beni bir uçurumdan aşağı atma korkusu ile geldim.
Son adımım, kapının eşiğinde.
Eşiğinin ötesinde ne var bilmeden geldim.
Bunca yırtılmış sayfadan sonra,
[SIZE=4]Beklentim yok, hayat denilen kitaptan.
Anladım ki; hayatın sana sundukları
Sadece gösterdiği eli imiş.
Avucunu sımsıkı tutup arkasına sakladığı
O elini, açabilmekmiş mutluluk.
Sana verdikleri ile yetinmemekmiş,
İnadına arkasına sakladığı elinde görebilmekmiş
Mutluluğun sırrı...
Ben tüm yolculuğumda, gelirken sana
O elin hayali ile geldim. [/SIZE]
Kapındayım.
Ben geldim...
Kurt gibi acıkmış yüreğim
Bir lokma sevgiye...
Tüm bedenim tükenmiş
İstesen de bir adım atamam...
Yıkıldım kapına yorgun.
Yıkıldım, kapını aç...
Ne olur zili çaldığımda
Bir adam bulacaksın eşikte
Yorgun,
[SIZE=4]Bitkin ve aç...[/SIZE]