Herkesin önce diğerlerinin değişmesini istediğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Sorunlarımız için devleti suçluyoruz. Strestimiz için patronları suçluyoruz. Üzüntümüz için trafiği suçluyoruz.Ancak suçu başkalarına atmak sadece kendimizi mazur göstermenin kolay bir yolu. Hatta böyle davranarak daha korkakça yaşıyor ve daha aciz insanlar haline geliyoruz.
Kendi davranışlarımız için sorumluluk almaktan kaçındığımızda bunu bir başka kişi, kurum yada varlığa yüklemeye çalışarak yapıyoruz. Ancak bunu yapmak bu varlığa kendi gücümüzü vermek anlamına geliyor. Herhangi bir şey için üstlenmemiz gereken suçları yada sorumlulukları bir başkasına aktardığında, aslında bu sorunu kontrol edecek gücümüzün olmadığını söylemiş oluruz. Yani başka insanları suçlayarak aslında kendi gücünü vermiş oluyoruz.
Günün sonunda bizi insan yapan şey, her birimizin belirli durumlar karşısında tepkilerimizi seçebiliyor olmamızdır. Biri işini kaybeder ancak bunu daha da büyük bir iş kurabilmek için ona gereken erdemi sağlayacak büyük bir hayat dersi olarak görür. Daha az gelişmiş bir başkası trafik tıkandığında, tam bir 'trafik canavarı'na dönüşüverir. Her kim olursan ol, geçmişin ne olursa olsun yine de yaşamındaki olayları nasıl değerlendireceğin sana kalmıştır.
[SIZE=5]Başımıza gelen olayları yorumlayabilme yetimiz bize insan olmanın verdiği en büyük ayrıcalıktır...[/SIZE]