Bir ev yapıyorum sana
terimle karıyorum harcını.
Düşlerden duvarlar örüyorum ardı görünen
sabrımı katıyorum merdivenlerine
Uykusuz gecelerimi ekiyorum bahçesine
Papatyalar, Karanfiller dikiyorum
Geleceğimi ekiyorum bahçesine
Gülüşünü koyuyorum pencerelerine
Bir ev yapıyorum sana ve içine hiç eşya koymuyorum
Seni, sadece seni istiyorum o evde
Dünyâyı ve ötesindekileri vermek isterdim sana ama
Ben sadece bir ev yapıyorum kendimce
yettiğince, yetebildiğimce...
Kapısına ömrümü koyuyorum
Sevdâmı döküyorum yoluna evin
Yeminlerimi seriyorum yol niyetine bembeyaz bir kağıt gibi
yalansız...
Mühr'ü ayak izlerindir Sevgili! yeminlerimin.
yeminlerimi ve geleceğimi seriyorum orta yere
her geldiğinde ve gittiğinde mühr'ün kalsın istiyorum yeminimde...
Tüm acıları baca yapıyorum
tüm olmamışlıkları yakıyorum!
tümüyle sarılırken sana bir bahar akşamında
tümüyle Sen olurken, bir bütün olunca biz yani...
Bacadan kovduğumuz kasvetleri yakıyoruz biz biz olurken
Sen ve Ben'dik eskiden. Bir oluyoruz sonra, ve Tam oluyoruz...
Bir ev yapıyorum sana Sevgilim...
Yangın Şehirlerden uzak ta bir yerde
zamân oyuncağımız. ağırdan alıyoruz...
ve sanki hiç görmemişiz gibi birbirimizi
Saâtler sonra bile, ilk ân'ki gibi bakıyoruz
ilk ân ki gibi yanıyoruz
ilk ân ki gibi özlüyoruz
ilk ân ki gibi Seviyoruz...
Dedim ya ;
Bir ev yapıyorum Sana ve hiç eşya koymuyorum içine
Yatağın oluyorum, yorganın oluyorum, yastığın oluyorum
Bir ben oluyorum evde bir de sen
eşyâ'n oluyorum...
Bir akşamüstü uzanıverdiğin bir Hamak oluyorum iki ağaç arasında
ağaçta değil onlarda benim aslında. saâtlerce taşıyorum seni
günbatımına götürüyorum gözlerini ve Gün batımın oluyorum
Bir evimiz oluyor, bir de biz. başka kimse olmuyor.
Ağızdan çıkacak iki kelimeye hasret kalınca yüreğimiz
susuyoruz biz...
Sevdâmız konuşuyor birbirleriyle
biz ise bize bakıyoruz.
Sevdâmız konuşuyor, biz dinliyoruz...
ve sarhoş oluyoruz hayat boyu, şarap değil kadehteki!
Birbirimizi içiyoruz...
Bir ev yapıyorum sana
kimse bilmiyor adresi
haritalardan siliyorum o evi
kimse bilmiyor yerini
Bir ev yapıyorum ve Seni koyuyorum o eve
Sen geldin, hoş geldinde. fazla geldin Sevdiğim.
ev eksik kaldı sende...
Ne yaptım ettimde bu kadarcık geldi elimden
eksik sanki bir şeyler diyorum, ucuz kalmış gibi tüm bunlar.
Sana lâyık olmadı diyorum...
tamâhkarsın biliyorumda
mahcûb kalıyorum ben
daha güzeli olsaydı diyorum
Denk gelmiyor sana hiç bir şey
Seni cennette hayâl etmiyorum
yakıştırmıyorum seni Cennete!
Sen ki Cennetten güzel...
Seni Cennette değil
Cenneti Sende Hayâl ediyorum...
ve Güzelliğinin gölgesinde Cennet oluyor Cennet
Cennetin adı Cennet ise
Sendendir diyorum
Senin Yüz'ünden
Senin gölgenden...
Bir ev yapıyorum sana...
Ben ki ;
cılız bir uçurtma yapamazdım!
şimdi...
Bir ev yapıyorum Sana...
terimle karıyorum harcını.
Düşlerden duvarlar örüyorum ardı görünen
sabrımı katıyorum merdivenlerine
Uykusuz gecelerimi ekiyorum bahçesine
Papatyalar, Karanfiller dikiyorum
Geleceğimi ekiyorum bahçesine
Gülüşünü koyuyorum pencerelerine
Bir ev yapıyorum sana ve içine hiç eşya koymuyorum
Seni, sadece seni istiyorum o evde
Dünyâyı ve ötesindekileri vermek isterdim sana ama
Ben sadece bir ev yapıyorum kendimce
yettiğince, yetebildiğimce...
Kapısına ömrümü koyuyorum
Sevdâmı döküyorum yoluna evin
Yeminlerimi seriyorum yol niyetine bembeyaz bir kağıt gibi
yalansız...
Mühr'ü ayak izlerindir Sevgili! yeminlerimin.
yeminlerimi ve geleceğimi seriyorum orta yere
her geldiğinde ve gittiğinde mühr'ün kalsın istiyorum yeminimde...
Tüm acıları baca yapıyorum
tüm olmamışlıkları yakıyorum!
tümüyle sarılırken sana bir bahar akşamında
tümüyle Sen olurken, bir bütün olunca biz yani...
Bacadan kovduğumuz kasvetleri yakıyoruz biz biz olurken
Sen ve Ben'dik eskiden. Bir oluyoruz sonra, ve Tam oluyoruz...
Bir ev yapıyorum sana Sevgilim...
Yangın Şehirlerden uzak ta bir yerde
zamân oyuncağımız. ağırdan alıyoruz...
ve sanki hiç görmemişiz gibi birbirimizi
Saâtler sonra bile, ilk ân'ki gibi bakıyoruz
ilk ân ki gibi yanıyoruz
ilk ân ki gibi özlüyoruz
ilk ân ki gibi Seviyoruz...
Dedim ya ;
Bir ev yapıyorum Sana ve hiç eşya koymuyorum içine
Yatağın oluyorum, yorganın oluyorum, yastığın oluyorum
Bir ben oluyorum evde bir de sen
eşyâ'n oluyorum...
Bir akşamüstü uzanıverdiğin bir Hamak oluyorum iki ağaç arasında
ağaçta değil onlarda benim aslında. saâtlerce taşıyorum seni
günbatımına götürüyorum gözlerini ve Gün batımın oluyorum
Bir evimiz oluyor, bir de biz. başka kimse olmuyor.
Ağızdan çıkacak iki kelimeye hasret kalınca yüreğimiz
susuyoruz biz...
Sevdâmız konuşuyor birbirleriyle
biz ise bize bakıyoruz.
Sevdâmız konuşuyor, biz dinliyoruz...
ve sarhoş oluyoruz hayat boyu, şarap değil kadehteki!
Birbirimizi içiyoruz...
Bir ev yapıyorum sana
kimse bilmiyor adresi
haritalardan siliyorum o evi
kimse bilmiyor yerini
Bir ev yapıyorum ve Seni koyuyorum o eve
Sen geldin, hoş geldinde. fazla geldin Sevdiğim.
ev eksik kaldı sende...
Ne yaptım ettimde bu kadarcık geldi elimden
eksik sanki bir şeyler diyorum, ucuz kalmış gibi tüm bunlar.
Sana lâyık olmadı diyorum...
tamâhkarsın biliyorumda
mahcûb kalıyorum ben
daha güzeli olsaydı diyorum
Denk gelmiyor sana hiç bir şey
Seni cennette hayâl etmiyorum
yakıştırmıyorum seni Cennete!
Sen ki Cennetten güzel...
Seni Cennette değil
Cenneti Sende Hayâl ediyorum...
ve Güzelliğinin gölgesinde Cennet oluyor Cennet
Cennetin adı Cennet ise
Sendendir diyorum
Senin Yüz'ünden
Senin gölgenden...
Bir ev yapıyorum sana...
Ben ki ;
cılız bir uçurtma yapamazdım!
şimdi...
Bir ev yapıyorum Sana...