ah ahh.bu hikayeyi yazdıgım gün sevgılımden ayrıldım.tanısalı daha 1 ay olmustukı ufak bı sebepten dolayı ayrılmak zorunda kaldık.tanısmamız bır oyun sıtesınde baslamıstı.bırlıkte okey oynamaya baslamıstık ve ıkımız karşılıklı bırlıkte oynuyoduk.derken tanısma faslı falan baslamıstı.tanıstık orda benım konusmamdan cok hoşlandıgını dıle getırerek benden msn adresımı ıstemıstı ama ben vermemıstım.o bana verdı msn adresini ve içimdeki sesı dınleyerek msn adresını kaydettım.neyse msn de konusmaya basladık tanıstık.bırbırımızı gorduk ve o anda onda da bende de kıpırdanmalar olmustu.tabıkı bu arada benım yasadıgım yere 1,30 saatlik mesafe vardıı aramızda. o büyük bır sehırde askerlık yapıyodu.ben ise o ilin ilçesınde yasıyodum.bu arada bız telefonda konusmaya baslamıstık hergün.ve bıgün buluşmaya karar verdık.o benım bulundugum yere gelmeye karar vermısti.kararlastırdık ve geldı yanıma.buluştuk beraber vakıt gecırdık,gezdık.derken onun ayrılma zamanı gelmiştı ve onu yolcu etmıstım zorda olsa.onun asker olması ve benım ondan uzak olmam her carsı ıznlerınde yanıma gelemıycegı için ve benım onun yanıda gıtme olasılıgımın olmadı için.onun ve benım için cokkk zor olacagına bırlıkte karar verdık ve istemeden de olsa ayrıldık .ama gercekten onu sevmeye baslamıstım ama galıba ikimiz içinde hayırlı olan buydu.ama keşke sevgıler bu kadar cabuk bıtmese.ask zordur ve zoru sever ama olmuyo kımı zamanlarda.
aşk haikesi
|
10-01-2007, Saat: 01:26 PM <
Aşk Dedi Ki;
Ben Sevgiyim. Hem Acıyım, Hem Kederim. Hep Kalplerde Gezinirim, Yerim Yurdum Yoktur Benim. Sessizce Girerim Yüreklere. Önce Coştururum Sevgiyle. Bazen Mutluluk Olurum, Taşarım Gönüllerden. Sonra Şüphe Olur, Yavaş Yavaş Kırgınlığa Dönüşürüm. Gözlerde Hüzün, Gönüllerde Çaresizlik Diye Bilinirim. En Yakın Dostum Ayrılıktır, O Da Aşka Düşenlerden Gücünü Alır. Yalnızlık Kardeşimdir, Benden Sonra Söz Sahibidir. Sevgiyi Boynumda, Kederi Sırtımda Taşırım. Gezdiğim Yüreklerde Kederi Bırakır, Sevgiyi Büyütür Yanıma Alırım. Gözyaşında Saklıyım. Yanaklardan Süzülür, Dudaklara Ulaşırım. Yine Yolunu Bulur, Kalplere Taşınırım. Davetsiz Misafirim, Ne Buyur Gel Derler, Ne De Defol Git... Hem Cesaretim, Hem De Korku. Anlayacağınız, Yüreklerin Dermansız Yarasıyım, Durmadan Kanayan.
10-01-2007, Saat: 01:28 PM <
çok güzellllllllllllllllllllllllll çokkkkkkkkkkkkkkkkkkk
10-01-2007, Saat: 01:31 PM <
Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların gölgelerini cömertçe sunduğu, türlü türlü böceklerin, çiçeklerin yaşadığı, insanoğlunun pek az uğradığı ormanlardan birinde güzel bir göl vardı. Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanı başında o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı. Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum, asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün.Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar, şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez. Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki? O suyun içinde yaşar bense toprakta... Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı... - Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki...Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum... Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak, güzelliğini görmek bile yetiyor bana ama istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım.Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer...Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek...Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini: - Papatyaların en tatlısı, kemandan çıkan müzik aynı ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır. Sen başkasın, ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme. Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan yürekten iste....Sevgi, aşk, ne büründüğün kıyafeti, ne makamı, ne mesafeleri ne de başka bir şeyi dinler... Onun fermanı okunmaya başladı mı her şey susar. Her şey çaresiz kalır... Sevgi söz konusu olduğunda kişi kendi dışındaki güçlerin insafına kalmaz. Çünkü; kendisi de güçlü bir varlık haline gelir. Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye başladıkça kayıtsız kalamaz buna tüm evren... Sen ki benim güzelliğime, aşkınla güzellik katmakta,yalnızlığımı örtbas etmektesin. Benim ve kendinin varolduğumu ispatlamaktasın dünyaya.Şimdi kapat gözlerini sımsıkı... Sıyrıl tüm düşüncelerinden...Yalnızca ama yalnızca beni düşle... Yanımda olduğunu, gölün sularında elimi tuttuğunu hayal et... İste beni... Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine. Kendini güzeller güzeli çiçeğinin yanında farz etti. İstedi... İstedi... - Aç gözlerini!, dedi nilüfer. Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında. Sevgili çiçeğinin yanında, gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da... Sevmek... İstemek... Hayal etmek... İnanmak... Olmayacak şey yoktur! Eğer ki; bu duygulara sahipseniz...
|
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi