Kendimi kum saatine benzetiyorum, eriyorum akıyorum giderek..
Ters köşe edilirsem geriye doğru akarak yine kendimi oluşturacağıma inancım yok..
Nasıl bir şekle bürüneceğimi de merak edemiyorum, tüm belirsizliğine rağmen gülümsüyorum kalbime doğru akarak.
Vaktiyle oyunlar oynayan çocuktum ben , şimdilerde çocuk yüzümden eser kalmamış.
Kocaman ağızla gülen, hıçkıra hıçkıra ağlayan, çoğu zaman çirkin bir kocaman adam olmuşum.
Hissiyatımı kaleme dökmek uzak olmuş bana, vurmuşum kendimi derinlerime..
Biraz ağlasam geçecek biliyorum. Biraz doya doya.. Ama ne için ?