Bak şimdi yıkılan yüreklere bu cenaze namazı!!!
Bak gördün mü şimdi yanından geçti tabutum
Yüreğim selam gönderiyor sana..
Bak gördün mü şimdi yanından geçti tabutum
Yüreğim selam gönderiyor sana..
Bakıyorum da en ön sırada saf tutmuşsun…
Gözlerin kızarmış ağlamışsın belli
Ağlarken yüreğine de akıttın mı gözyaşlarını?
Gözlerin kızarmış ağlamışsın belli
Ağlarken yüreğine de akıttın mı gözyaşlarını?
Görmeyeli zaman ne kadarda yaşlandırmış seni
Yüreğin aynı gençliğindeki gibi mi?
Yoksa saçların gibi yüreğine de mi aklar düşmüş?
Yoksa yaşlandı mı yüreğin?
Yüreğin aynı gençliğindeki gibi mi?
Yoksa saçların gibi yüreğine de mi aklar düşmüş?
Yoksa yaşlandı mı yüreğin?
Arkamdan ne dualar ettin bana?
Yoksa bir beddua mı bıraktın?
Yoksa benim orda olmam canını mı yaktı?
Yoksa benim yerime sen mi orda olmak istedin?
Yıkılan yüreğinle bile değil!!!
Bana ceza olsun diye diri diri gömülmek mi istedin?
Neyse… Gitmiyim üstüne çok ağlamışsın belli!
Ve çok ağlatmışım!
Artık ağlama benim yüzümden…
Gidiyorum ben!
Yüreğim bir daha selam gönderiyor sana!
Bunu da kabul et olur mu?
Onca acıdan sonra…
Tamam üzülme bana artık!
Seyahate çıktım diye düşün olur mu?
Ya da iş için uzaklara gidiyorum diye düşün…
Gelmeyeceğim diye düşün…
Seni hep sevdiğimi düşün
Düşün düşünebildiğin kadar…
Çünkü bundan sonra düşüneceğin bir ben olmayacak artık!
Yoksa bir beddua mı bıraktın?
Yoksa benim orda olmam canını mı yaktı?
Yoksa benim yerime sen mi orda olmak istedin?
Yıkılan yüreğinle bile değil!!!
Bana ceza olsun diye diri diri gömülmek mi istedin?
Neyse… Gitmiyim üstüne çok ağlamışsın belli!
Ve çok ağlatmışım!
Artık ağlama benim yüzümden…
Gidiyorum ben!
Yüreğim bir daha selam gönderiyor sana!
Bunu da kabul et olur mu?
Onca acıdan sonra…
Tamam üzülme bana artık!
Seyahate çıktım diye düşün olur mu?
Ya da iş için uzaklara gidiyorum diye düşün…
Gelmeyeceğim diye düşün…
Seni hep sevdiğimi düşün
Düşün düşünebildiğin kadar…
Çünkü bundan sonra düşüneceğin bir ben olmayacak artık!
Bak sıra bana gelmiş!
Sakın Sen koyma beni toprağa… Beni sen gömme en derinlere… Kaldıramam bunu!
Görme bu halimi benim…
Gözlerim gözükmeyecek ki şimdi… Kapalı onlar artık!
Sadece bir beyaz bez parçası göreceksin.’KEFEN’
Hiç olmadığım kadar beyazım bak
Hiç olmadığım kadar saf ve temizim!
Bunun için son bir kez daha yüreğim selam gönderiyor sana!
Evet sevdiğim;
Yapamayacağını biliyordum!
Ve sende biliyordun…
Kalbinin en derinliklerinde gömülü olabilirim ama toprağın en derinliklerine gömemezsin beni!
Evet sevdiğim sen değilsen kim peki?
Etrafa bakınıyorsun şişkin gözlerinle hiç istemeyerek.
Bir anda masallardaki gibi biri belirdi yanımda
Nur yüzlü, ak sakallı, hüzünlü gözlerle bakan iyi biri
Hadi bu günahkarı gömsün bu iyi insan!
Şartlar eşit olmak zorunda değil bunu anladım
Eğer eşit olmak zorunda olsaydı
Kendin gömerdin beni
O zaman seslenirdim:
‘Hadi bu günahkarı gömsün bu günahkar’ diye!
Sakın Sen koyma beni toprağa… Beni sen gömme en derinlere… Kaldıramam bunu!
Görme bu halimi benim…
Gözlerim gözükmeyecek ki şimdi… Kapalı onlar artık!
Sadece bir beyaz bez parçası göreceksin.’KEFEN’
Hiç olmadığım kadar beyazım bak
Hiç olmadığım kadar saf ve temizim!
Bunun için son bir kez daha yüreğim selam gönderiyor sana!
Evet sevdiğim;
Yapamayacağını biliyordum!
Ve sende biliyordun…
Kalbinin en derinliklerinde gömülü olabilirim ama toprağın en derinliklerine gömemezsin beni!
Evet sevdiğim sen değilsen kim peki?
Etrafa bakınıyorsun şişkin gözlerinle hiç istemeyerek.
Bir anda masallardaki gibi biri belirdi yanımda
Nur yüzlü, ak sakallı, hüzünlü gözlerle bakan iyi biri
Hadi bu günahkarı gömsün bu iyi insan!
Şartlar eşit olmak zorunda değil bunu anladım
Eğer eşit olmak zorunda olsaydı
Kendin gömerdin beni
O zaman seslenirdim:
‘Hadi bu günahkarı gömsün bu günahkar’ diye!
İşte şimdi zaman geldi! Ve durdu dünya…
İşte şimdi herkes sessizliğine gömüldü!
İşte şimdi döndün arkanı bana!
İşte şimdi sıktın dişlerini beni görmeyerek!
İşte şimdi toprağın en derinliklerindeyim!
İşte şimdi Kefenimin kenarından sana bakıyorum!
Ve bir el sallayarak;
‘HOŞÇA KAL SEVDİÄžİM’…
İşte şimdi herkes sessizliğine gömüldü!
İşte şimdi döndün arkanı bana!
İşte şimdi sıktın dişlerini beni görmeyerek!
İşte şimdi toprağın en derinliklerindeyim!
İşte şimdi Kefenimin kenarından sana bakıyorum!
Ve bir el sallayarak;
‘HOŞÇA KAL SEVDİÄžİM’…
[sadece arkamdan bir fatiha okuman yeterli....]
(alıntı)
