Merhaba birtanem sensiz gecen kaçıncı yılım bilmiorum pardon yıl mı dedim ben sensiz geçen kaçıncı asır dicektim dilim sürçmüş afedersin bitanem neyse velhasıl işte sensiz geçen bir saniye bile bana bir asır gibi gelior..Ve sensiz geçen her salise de her saniye de sana daha çok bağlanıyor ve seni daha çok seviyorum...
Birtanem bu sana yazdığım ve sadece benim okuduğum kaç yüzüncü mektubum bilmiyorum pardon bak yine dilim sürçtü kaç bininci mektubum dicektim,velhasılı ben sana ithafen yazılan ama sadece kendimin okuduğu mektuplar yazarım seni düşündüğüm zamanlar,tabii seni düşünemediğim zamanlar olmadığı için her zaman sana mektuplar yazıorum..
Birtanem ben sendeydim yaa hani hala sendeyim biliomusun,ne yaptımsa ne ettimse senden çıkamadı biçare kalbim..Gel dedim gidelim buralardan ama gelmedi,gidemem dedi cananımı yalnız bırakamam dedi halbu ki cananım dediği sen onu yalnız bırakmıştın ve biliomusun hala da yalnız..Sana hasret,sana muhtaç,sana susamış...
Birtanem dün fotoğraf arşivlerimi karıştırırken akıncılar parkında bir akşam çekindiğimiz fotoğraf geldi elime(ilginçlik olsun die beraberliğimizin 2.yıldönümünü bir parkta bankta oturarak ve birbirimizi kucaklayarak sabaha kadar sadece yıldızları izlediğimiz ve hiç konuşmadığımız ve uyumadığımız)hatırladın dimi üzerine de beraber hayatımızın en unutulmayacak gecesi die de not eklemiştik..Velhasılı birtanem ben o fotoyu görünce geçmiş zamana döndüm tekrar gözlerimi kapadım,yatağıma uzandım ve;
Önce tuttun elimden
Sonra neden bıraktın
Yıllanmış şarap gibi yaktın içimi yaktın
Ecel kapımı çalsa yine kalbimde sensin
Hem aşkımsın sevgilim
Hem bitmeyen çilemsin mısraları dudaklarımdan dökülürken senin sesin eşlik etmeye başladı şarkımıza;
Öyle günler yaşadım
Hem el öptüm hem etek
Dudağım yanar die
Su içtim üfleyerek
Ecel kapımı çalsa yine kalbimde sensin
Hem aşkımsın sevgilim
Hem bitmeyen çilemsin.
Sürekli değişen dünyamın değişmeyen tek gerçeğisin BİTMEYEN ÇİLEM...
Birtanem bu sana yazdığım ve sadece benim okuduğum kaç yüzüncü mektubum bilmiyorum pardon bak yine dilim sürçtü kaç bininci mektubum dicektim,velhasılı ben sana ithafen yazılan ama sadece kendimin okuduğu mektuplar yazarım seni düşündüğüm zamanlar,tabii seni düşünemediğim zamanlar olmadığı için her zaman sana mektuplar yazıorum..
Birtanem ben sendeydim yaa hani hala sendeyim biliomusun,ne yaptımsa ne ettimse senden çıkamadı biçare kalbim..Gel dedim gidelim buralardan ama gelmedi,gidemem dedi cananımı yalnız bırakamam dedi halbu ki cananım dediği sen onu yalnız bırakmıştın ve biliomusun hala da yalnız..Sana hasret,sana muhtaç,sana susamış...
Birtanem dün fotoğraf arşivlerimi karıştırırken akıncılar parkında bir akşam çekindiğimiz fotoğraf geldi elime(ilginçlik olsun die beraberliğimizin 2.yıldönümünü bir parkta bankta oturarak ve birbirimizi kucaklayarak sabaha kadar sadece yıldızları izlediğimiz ve hiç konuşmadığımız ve uyumadığımız)hatırladın dimi üzerine de beraber hayatımızın en unutulmayacak gecesi die de not eklemiştik..Velhasılı birtanem ben o fotoyu görünce geçmiş zamana döndüm tekrar gözlerimi kapadım,yatağıma uzandım ve;
Önce tuttun elimden
Sonra neden bıraktın
Yıllanmış şarap gibi yaktın içimi yaktın
Ecel kapımı çalsa yine kalbimde sensin
Hem aşkımsın sevgilim
Hem bitmeyen çilemsin mısraları dudaklarımdan dökülürken senin sesin eşlik etmeye başladı şarkımıza;
Öyle günler yaşadım
Hem el öptüm hem etek
Dudağım yanar die
Su içtim üfleyerek
Ecel kapımı çalsa yine kalbimde sensin
Hem aşkımsın sevgilim
Hem bitmeyen çilemsin.
Sürekli değişen dünyamın değişmeyen tek gerçeğisin BİTMEYEN ÇİLEM...