01-23-2008, Saat: 10:58 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,120
-
Konuları:
937
-
Kayıt Tarihi:
Apr 2007
-
Rep Puanı:
Bir gün bir yerlerden eser de aklına aramaya çıkarsan beni
Sokak sokak, şehir şehir, ülke ülke arar da bulamazsan beni
Bilki ben şimdi bambaşka dünyalarda, bambaşka hallerdeyim
Bıraktığın gibi değil belki, ama terkettiğin sevda ülkesindeyim
teşekkürler güzel yüreklim...
01-23-2008, Saat: 11:14 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
O güzel esligin icin sonsuz tesekürler Sibelim : )
Sevgiyle ..
01-27-2008, Saat: 11:31 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Adını koyamadığım sıkıntıyla kavruluyor yüreğim!
Kulaklarımda garip bir uğultu, sessizliğimin sesi yankı yapıyor içimde..
Gözlerime alevden bir perde inmiş sanki, her yer kıpkızıl, her yer tarumar...
Yüksekten düşüyormuş gibi tedirgin, korku dolu,
çatladı çatlayacak yüreğim,bu deli sancıdan...
Acılar kat kat perçinlenmiş içimde.. göğüs germek zor artık...
düşüyorum, dalından düşen bir yaprak gibi.. solgun... çaresiz...
Rüzgar; çok uzaklara sürmüş yıldızları, geceler her zamankinden daha karanlık..
gündüzü arıyor gözlerim..ah! nerede o aydınlık gündüzlerim...
Nerede gecelerimi süsleyen-aydınlatan Nurum! ...
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak biliyorum... ne ağzımın tadı, ne çayımın şekeri...
Eskiden yapmaktan haz aldığım şeyi, bugün yapmak gelmiyor içimden...
Eskiden görmek istediklerimden, bugün kaçar oldum, bilmem kaç arşın ötelere...!
Eskiden... Eskiden... Yenilenen hiçbir şey yok mu şu hayatta?
Eskisinin yerini dolduracak..
Eskisinin sini doğuracak...
Yokluğunu hissettiğim herşey de, demirler eriyor içimdeki ateşte!...
Kahrımdan karlar eriyor...
Yalnızlığımda boğuluyorum çırpına çırpına...
Hiçkimse kendisi değil.. Renkler uçuk, solgun inadına...
Beni kurtaracak bir el arama çabasında değilim..
Boğuluşumun inadına sakinim.. durgunum...
Önü tıkanmış bir nehir gibi, kendi içimde birikiyorum...
Ne vakit taşarsa sabrımın bendi, o vakit taşıp yağacağım bir sel gibi..
yıkacağım önümdeki bu çıkmazları..
Kurtulacağım içimdeki bu çıkmaz sokaklardan..
Sonra; Kurtuluşumun şerefine duvarlara adını kazıyacağım.
SEVGİ; yaratılışımızın sırrı, VARoluşun sebebidir sözünü hatırlayıp,
haykıracağım Seni Seviyoruum! diye...
Ama; şunu da biliyorum ki, SeNin yardımın olmazsa,
benim kurtuluşum koca bir hayal olarak kalacak,
yüreğimin ortasında kanayan bir yara gibi...
SeN olmazsan benimle, Ol! demezsen, ve kurtuldun! demeden,
ben kurtulamam ben_liğimden...!
Sonu SeN ile bitmiyorsa, ne anlamı kalır ki cümlelerin!...
01-28-2008, Saat: 04:29 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,022
-
Konuları:
198
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2007
-
Rep Puanı:
SevDa YürekLi yine mükemmel bir içerik olmuş.... Harikasın sen ya....
01-30-2008, Saat: 07:54 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Teşekkürler Diddy'm ..
Beğenmiş olmana sevindim gerçekten ..
Daima sevgi ve huzurla kal Canım ..
01-30-2008, Saat: 08:03 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
237
-
Konuları:
14
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2008
-
Rep Puanı:
emeğine sağlık janım çok güzel oldu hepiside
01-30-2008, Saat: 08:17 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Teşekkür ederim Tomurcuk ..: )
01-31-2008, Saat: 08:16 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Bir gün tutar bir caneriği çiçeğini sunar bahara. Bür tutam serinlik, bir yürekte buğulanan sıcaklık . Ve konar gözlere bir öpücük gibi kuşların bahar sevinci. Okşar bir annenin parmakları gibi usulca saçlarımızı seher yeli. Bir tutam gün ışığı dolar içimize, bir tutam sevinç çığlığı.
Ne zaman bahar gelse sevinci yaşar kırlar, dağlar, ovalar, denizler, dağlı çocuklar umudu kucaklar bir yanımızda; bir yanımız da kuşlar, ağaçlar, çiçekler, kelebekler, cerenler sevinci yaşar. Aydınlık gelir dört bir tarafa, gürül gürül akar dereler. Bir dağ pınarı gibi hayat kaynar kanımızda, yüreğimizde tomurcuk tomurcuk aşk fışkırır. Alıp götürür duygularımızı dağların ötesine serin serin esen rüzgarlar...
Bu dağların sevda türküsüsün sen, denizlerin mavisi, bulutların beyazı. Ne zaman bahar gelse, yağmur yağmur çiçek açar sesin gökyüzünde. Ben sonbaharın yorgun, yanık türküsüyüm oysa, sarıya çalar rengim, rüzgarlar estikçe savurur yapraklarımı uzak diyarlara. Sen gülüşünde baharın ilk sevincini, gözlerinde göğün uçuk mavisini taşıyorsun. Yaşamak bir su gibi berrak yüzünün aydınlığında, bir köy türküsü gibi hilesiz ve içli.
Ben seni ozanca sevdim türkübakışlım, sular gibi temiz, bir rüzgar gülü gibi hilesiz. Mehtabın güzelliği, yıldızların ışıltısısın sen karlı dağlarda, rüzğarların soluğu, güneşin dostluğusun. Umut, aşk ve alın terisin akalınlarda. Toprağa ekilen tohum, bahara söylenen türküdür dilin. Ceylan gözlerin sevinci, dudakların ıslığısın türkülü ırmaklarda.
Acılar içinde de olsa yaşamı çılgınca sevdim. Çılgınca sevdim dağları, denizleri, kuşları, ormanları, umudu, sevinci, güneşi, çocukları. En çok da seni sevdim aşkçiçeğim.
Kar türküleri kederlidir gülüm, kar türküleri acılı. Gidersen kar yağar istasyonlara Bir gülü büyütmek kadar zor ve güzel, seni düşlemek dağların ötesinde. Seni dağlı bir çiçek gibi göğsümüm üstünde, namusumun akında taşıdım hep.
Bu sevdayı alıp gitme benden, alıp gitme buralardan, gözleri türkülü kuşum . İçimdeki baharı öldürüp gitme. Kimsiz, kimsesiz kalır yüreğim. Körpe bir dal gibi koparma sevinçlerimi yüreğimden.
Gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme
bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm
gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara, üşürüm
gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de, ölürüm
gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm
02-03-2008, Saat: 05:29 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Alnına konsun bu öpüş!
Ve, şimdi senden ayrılırken,
İtiraf edeyim ki-
Günlerimi bir düş
Sayarken yanılmıyorsun;
Ama, umut gitmişse uzaklara
Bir gece ya da bir gün
Bir görüntüde
ya da bir şeyde olmaksızın
Fark eder mi bu yüzden?
Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz
Yalnızca bir düş içinde bir düş.
Kırılan dalgaların dövdüğü
bir kıyının
Haykırışları içinde duruyorum:
Ve altın kum taneleri
Tutuyorum avucumda-
Ne kadar az! Ama nasıl da
Süzülüyorlar parmaklarımın
arasından derinlerine
Ben ağlarken - ben ağlarken!
Ah Tanrım! Daha sıkı
Tutamaz mıyım onları?
Ah Tanrım! Tekini bile
kurtaramaz mıyım
acımasız dalgadan?
Bir düşün içinde bir düş mü
bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?
02-04-2008, Saat: 02:28 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
155
-
Konuları:
7
-
Kayıt Tarihi:
Jan 2008
-
Rep Puanı:
sevda yürekli sen nesin böle şairmi,duygularıma okadar net tercümen oluyorsunki,anlatamam bunu,seni gerçekten ama yürekten tebrik ediyorum.tşk ediyorum.duygu tercümanlığın için.valla burda yeniyim ama anladığım kadarıyla senin yüreğini sözle anlatmak mümkün değil.içim acıdı yine ya oooooooof ooooooof
|