02-06-2008, Saat: 09:27 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
biliyorum agliyorsun bir yerlerde
ben de agliyorum
kadere inat hala sana
derinlerimden can alan canimi aliyor
nasil unutabilirim ki seni
unutamam...
unutamam yas tutmus yüregim...
************************************************** ************
gölgen düser sarp aksamlarima
bir kadin agliyor içimde
bendeki bana çok uzaklarda
kapinda günlerim her gece
tutunamam
sendeki sana...
************************************************** ************
birileri agliyordu hesapsiz gidisime
annem agliyordu
senle süslenmis sokaklardan geçerken ben agli-yordum
ama olsun dedim ya bitanem andim olsunyazgima
atacagim seni ,silecegim gözlerimden
************************************************** ************
uzaklardasin biliyorum
gözlerim hala seni söylüyor
varligima issiz olsam da
gözlerim hala sen bakiyor
bugünlerde hiç bitmeyen bir sizi var içimde
ama bir tek gerçek var ki içim
askim hala seninle
************************************************** ************
yenildim sen çikmazinda vefasiz bir aska
simdi günahlarda adaklarim
söz geçer mi göz pinarlarima?
bir damla kalir askima inat
gözümün sen kenarinda...
************************************************** ************
sevdam Istanbul...kirik hayaller sehri...
uzaklara prangasin...
maum çocuk hüzünleri sarar yoksan beni..
yakacagim...yoksun sen...
geçtigin her yeri...
************************************************** ************
duvarlara gömdüm yalnizligimi hüzün aksamlarin-da...
yeminlyim döndügümde!..
yeminliyim sana!..
biliyorum sen de döneceksin!..
ama bulur musun bir ben daha?
yeminliyim...
günese çiktigimda aglatan askina...
yeminliyim!..
bir mahsun vedaya!
************************************************** ************
gitme ruhum...
sen yokken hicran düser bu sehre
gitme sevgim...
sen yokken tutsak düserim bu isyan gecesine
ölürüm...
sen yokken...
************************************************** ************
ket vurur sehir isiklari söz vermis bir aska..
bilmem,bilemem...
ferin aydinlatir mi içimi bir daha..
kaybolursun puslu rüyalarin ardinda
gurura yokus sevdalarda...
************************************************** ************
uyandik rüyamizin en güzel yerinde
simdi gözlerim yagmur sonrasi
birkaç bugulu hatiran bana kalan
avuçlarimda iki yüzük
aci yazima yemin olan
aci yazgima sebep sevdan..
************************************************** ************
yüzündeki eski bir günahin izleri...
olmayacaksan nefesim...
gitme,giyme beyaz gelinligi...
asi hüzünler sarar gecemi...
geçmem geçemem...
dönülmez tövbelere gömdüm seni...
************************************************** ************
yedi tepenin ardinda soguk umutlardan baska,
sarilacagi olmayanlarin çocuklariyiz biz
düslerle büyüdük
beni beklemen bir tek hayalim,o eski pencerede
simdi sen içini saran özlemle bekler misin?
bir pencere kenarinda bilmem ama...
kapiyi baskasina açacak...
söz vermis sevdamiza hep aglayacaksin...
************************************************** ************
birtanem sabahi bekledim saatlerce
ama ya sonra
sen yoksun ya simdi
korktum belki sabah olmaz diye
olsa da sen yoksun diye...
02-06-2008, Saat: 09:28 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Heeey Hayat..! ! ! !
Heey Hayat..! !
İstediğin kadar üstüme üstüme gel..! !
Direniyorum.
Israrlarına rağmen,
Yıkılmayacağım.
İstediğin kadar ez beni,
İstediğin kadar zulüm et..! !
Dimdik ayaktayım.! !
Çünkü..! ! !
Yaşama sevincimi,
Aşktan almaktayım..! !
Ne sen.....
Ne de içine aldığın insanların,
Aşktan,barıştan,dostluktan bir haber insanların..
Yıkamazlar beni,
Öldüremezler,
İçimdeki yaşam sevincimi..
Heeey Hayat..! ! ! !
Yolun yarısını geçmişken ben,
Halen yaşamaktayım..! !
Yaşama sevincimi,
Aşktan almaktayım..! ! !
02-06-2008, Saat: 09:28 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,055
-
Konuları:
1,631
-
Kayıt Tarihi:
May 2007
-
Rep Puanı:
RüyaLar İnanırmısın Ya da Aşka?
AnLataßiLirmisin Hiç Gitmediğin Bir Ormanı?
HatırLayaßiLirmisin Her Göz Yaşının Sebebini?
Uyku Tutmayan GeceLerde HayaL Kurarmısın?
Sonra O HayaLLerin Pesinde Kosarmısın?
Sevdiğini Arayıp Sebebsiz Canım DiyebiLirmisin?
Bir Gün Bırakıp Herseyi
Bir Parka Gidermisin?
Yağmura YürürKen PacaLarını IsLatırmısın?
Ve Yağmur Durdugunda Ararmısın BuLutLarı?
Dostumdur Diyip AfedeBiLirmisin?
HakLıysan biLe Kırmamak İçin
Sevdiğinden Özür DiLermisin?
Bir Gün Ansızın Biteceğini
ßiLe ßiLe PLanLar Yaparmısın?
Sahi SEN Rüyalara İnanırmısın? _______
02-06-2008, Saat: 09:28 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Varlığını Özledim...
Yüzlerce mektup yazdım sana sevgili. Binlerce satır döktüm ayaklarının altına. Her bir sözcüğünde derdim sana olan sevgimi; her bir satırında kümeledim sana hasretimi... Yüreğimin en kuytusunda sakladım her birini, hatıraların kollarında. Bilmedin, duymadın, görmedin.
Ay karanlık bu gece. Soluğu kesilmiş yıldızların, nefesi yok bulutların. Tüm dünya durmuş, zaman durmuş. Tüm ağaçlar kulak vermiş sevgime. Sokaklar beni dinliyor sessizlikte... Sensizlikte...
Mısralarım daldı yine hayallere, bir mektup düştü yüreğime.
'Özledim' dedi kalemim, yazdı ellerim.
'Özledim, sevgili,
Kumral perçemlerini özledim...
Saçlarının alnımı usulca öpüşünü
Derin çizgilerin altında çakan gözlerini
Bakışlarındaki ela gölgeleri özledim;
Hüzünlü ve yorgun...'
İlkyaz güneşleri savruldu belleğimde. Ada vapurlarının saatleri karıştı sözlerimde. Son anda yakaladım baharı ela gözlerinde. Tuttum ellerinden sevginin, sımsıkı tuttum. Bırakmadım, kapsın martılar düşlerimizi. Bırakmadım, aynalar yok etsin yüzlerimizi.
'Hala dudaklarımın kenarında bir gülümseme yapışıp kalmış bugünden yadigar' dedi sesin.
'Özledim' dedi kalemim, çırpındı kirpiklerim.
'Özledim, sigara kokan sesini;
Gönlümü sevgiyle sarmalayan ılık nefesini
Nisan yağmuru gülümsemeni özledim...
Sonbaharda yaşattığın ilkyaz güneşini
Kavuşmalarımızı özledim;
Gecenin sabahla buluşması gibi
Doyumsuz ve dingin...'
Hasretin yaktı Ada'yı, yaz günlerinde. Bekledi bakışlarım bir nefesini, bir sesini. Merak etti; neredesin, kiminlesin? Hatırlar mısın seni anan dizeleri? Hatırlar mısın ellerimin yumuşaklığını, gözlerimin sıcaklığını, saçlarımın Ada rüzgarında dalgalanışını? Sana bakışımı hatırlar mısın? Unuttun mu yeminlerimizi? Benliğimizi kül eden o ateşi unuttun mu?
'Özledim' dedi kalemim, kavruldu yüreğim.
'Özledim, şimşekler yakan temasını
Delidolu sağanaklarda ıslanan arzularını
Aşkını haykırmanı özledim...
Ellerinin yüzümde iç çekişini özledim...
Sevgiye aç ve çılgın... '
Gün hazana uçtu göçmen kuşun kanadında. Kızardı yapraklar, uçuştu sarı meltemlerin ardı sıra. Dövdü poyrazlar Ada yamaçlarını. Koptu tufanlar, sarsıldı kıyılar kızgın dalgalarla. Kestaneler yuvarlandı ayaklar altında; sıkıldı sokak lambaları derin yalnızlıkla. Duyamadım soluğunu yanaklarımda. Kırıldım sırça misali, darıldım sana... Yokluğuna... Suskunluğuna.
Hüzünlü perçemlerin geldi aklıma, düştü yüreğime bir mektup daha.
'Özledim' dedi kalemim, eğildi gözlerim.
'Özledim, avuçlarımdaki yüreğini;
Hazan yaprakları misali boynu bükük...
Anıların kuytusuna saklanan vaatlerini
Gerçekleşmeyecek hayallerini
Hüzün dolu vedalarımızı özledim;
Çaresiz ve dalgın...'
Sonuncuyu yazdım az önce, kış kapıyı çalınca. Bavullarımı toplar gibi topladım senli anılarımı kucağımda. Her birini özenle katlayıp sakladım gönül bohçamda. Bir daha aklıma düşecekleri güne kadar yatırdım hislerimi uykuya... Anıların kollarında...
'Bitti' dedi kalemim, sustu dillerim...
'Alıp da gittiğin bir yudum sevgiyi,
Varlığını özledim...'
02-06-2008, Saat: 09:28 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,055
-
Konuları:
1,631
-
Kayıt Tarihi:
May 2007
-
Rep Puanı:
02-06-2008, Saat: 09:28 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
BEKLİYORUM!
Gece karanlık. Ve umutlarım solmaya başladı. Nerden başlamalı bilemiyorum. Ama ömrümün en uzun gecesiydi belkide. Bir kaç sihir iki paket sigara ve yarım kalmış bir yalvarma. Bütün gece karşımda durdular sanki hiç gitmeyecek bir rüyaya dalmış, kabuslarım olarak çıkmıştı karşıma. Bir bir düşündüm konuştuklarımı ve bir bir yargıladım kendimi. Biliyorsun tarafsız olmak lazım maçta. Hele ki hakem olmak en zoru aslında. Ben bütün karanlıklarıma rağmen hakem olmayı seçmiştim. Gözlerimdeki bütün yaşlara rağmen iyi görürüm demiştim sana. Biliyorsun tanıyorsun beni ve bu beklemek kahrediyor beni... Sana anlatamadıklarım için özür dilerim ve sana unutturamadıklarım için. Üstüne gelişlerim de sırf bu yüzden değilmiydi zaten. Bilirsin söylemiştim; kaya güçlüdür ama suyun sürekliliği parçalar onu. İşte sürekli aynı düşünceler sürekli aynı kahroluşlar. Kırdım mı seni? incindin mi yoksa? Umarım affedersin beni.
Bu uzun bekleyişler kahrediyor beni. Bir sigara daha yakıyorum yanlızlığıma ve bir koca bekleyiş daha çıkan dumanlarda.Seni çok özledim....
02-06-2008, Saat: 09:29 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum. Aylar önce sensizliğe yazdığım şiiri okudum, bir de dün gece yazdığımı... Hiç fark yok... Neden azalmıyorsun bende? Neden gidişin dün gibi? Neden sana yazdığım her yazı, hep aynı yerde tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim...
Kimseyi yokluğunda bu kadar özlemedim... ve şuna emin ol; hiç kimse, yokken bu kadar sevilmedi... Benim karşıma "aşk" diye bu sonucu çıkaran, yarım kalmışlıktan başka bir şey değil, bunun farkındayım .. Ama iyi ama kötü, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin. Bitmeyensin .. Ayrılığın adını koyamadık sevgilim. İşte bu yüzden kopamadık birbirimizden bir türlü. Ben yarım kalan ve adı konmayan hiç bir şeyi unutmam...unutamam..... içimde sızısı kalır. Ya her şey yaşanacağı yere kadar yaşanıp sona ermeli ya da ayrılık söz konusu olduğunda bir daha kimsenin çıtı çıkmamalı!
Biz bunu başaramadık, ayrılamadık! Sen yaşanıp da bitseydin eğer hatırıma gelmezdin. Seni bu kadar yazılası yapan, yarım kalmışlığındır. .O gecenin sabahında, ayrılığın aklına nereden geldiğini biliyorum...Anlamıştın benim soyut' a tutkun olduğumu... O yüzden gittin kim bilir... Sevilmek için, güzel hatırlanmak için, kayıplara karışmayı tercih ettin... haklıydın belki de... Olağan hiç bir şeyi sevemedim ben hayatım boyunca.....
Herkesin,her an yaşadığı hiç bir şeyi benimsemedim... Ben yaşadığım hiçbir aşkı hayatın akışına bırakmadım. Bunu yapanlar her zaman kaybeder... Zaman denilen kavram düşmanıdır aşkın...
eğer ortada aşk denen bir şey varsa, ne yapıp edip zamanı durdurmalı. Biz bunu başaramadık.... oysa bu o kadar zor bir şey değildi sevgili... Farklı bir dokunuş,ağızdan çıkan ve bugüne kadar kullanılmamış bir söz yeterdi zamanı durdurmaya..... Ben, aşktan söz açıldığında zamanı durduramayan kimseyi sevemedim... Ondandır belki de varlığında sevemediğim insanları, yokluğunda düşlemek.... Belki de onandır, yanındayken yüreğinin gurbetine düştüğüm bir sevgiliyi, sılasında özlemek .. Yokluğun hiç de adil değil... beni yok ediyor, seni var ediyor sevdiğim.. Evet seviyorum seni varlığına rağmen! Ben varlığınla-yokluğunun tezadını çözemedim... seni yaşamak istemiyorum! .... öyle bir sen yarattım ki sen yokken, yaşanıldığı an yitirir anlamını... sen yokken yarattığım sen, yasakladı sana dokunmamı... Sana düşman bir sen var içimde.... seni senle savaştırıyorum, olan bana oluyor...
Gidişin beni yaralamadı, aksine daha bir sevilir hale geldin...Varlığındaki seni, yokluğundaki sen kadar sevemezdim... "Keşke sen yanımda olsaydın,keşke bir şeyler yapıp da seninle zamanı durdursaydık" diye hayıflanmıyorum artık..... Her ne kadar adı konmasa da bir kopuşun, her ne kadar vazgeçmeyi beceremesek de, ayrılık ihtiyaçtandı bu hikayede....
Yazık! son sözü zaman söyleyecek... Yazık! bu sefer hayatın acımasız akışına bıraktık aşkı... Ben senden kalan ayrılığa bile yas tutamıyorum adam gibi! Bunu engelleyen senin varlığın... ben bunca zaman yokluğundaki senle hayatı paylaşsaydım ve böyle bir senle ayrılığı yaşasaydım, hiçbir şiir kolay kolay hayata döndüremezdi beni... işte bu kadar güzeldir senin yokluğun... işte bu kadar ayrılğına üzülmemi engelliyor varlığın.....
VARLIÄžININ CANI CEHENNEME, YOKLUÄžUNU ALMA BARİ.....
02-06-2008, Saat: 09:29 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,055
-
Konuları:
1,631
-
Kayıt Tarihi:
May 2007
-
Rep Puanı:
Hayat sana sözüm yok,
Kalbime çekemeyecegi acilari verdin..
Defalarca unut deyip, hatiralari önüme serdin..
Ben kaçtikça, bulup beni benden ettin..
Ölümle yasam arasindaki ince çiziyi gösterdin..
Yasarsan seversin, Seversen ölürsün dedin..
Bir kere ölmeme ise izin vermedin..
Sevdirip, defalarca öldürdün..
Hayat sana sözüm yok,
Derdinden derbeder oldum..
Sag gösterip, sol vurdun..
Elime gül verip, sonra soldurdun..
Dikenleriyle seversen gülü, oda seni sever dedin
Elime batip, canimi acitacagini söylemedin..
Yaralari sarmam için merhem bile vermedin..
Ask’in merhametsizligini böyle ögrettin..
Hayat sana sözüm yok,
Göçebe kuslar gibi, ordan oraya savurdun..
Yolcu misali, ask yoluna koydun..
Ben kaçtikça, gelip beni buldun..
Hayat Artik Sana Sözüm Yok!!
02-06-2008, Saat: 09:29 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi. Ağaçlarda salkım salkım eski zamanlardan kalma anılar... Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur damlaları... Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere düşüyor. Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun. Beni her zaman şaşırtırsın zaten. Beni her zaman güldürmeyi bilirsin. Farkına bile varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan "Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var."
Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor. İstasyon Caddesi'nin tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor. Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem, telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam. Sonra sen gelsen yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem. Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez. Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var.
Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda. Bahçeme melekler yağıyor, hepsi de tanıdık. Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan, kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler... Son kez yine seninle gezmiştik oraları. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.
Benimse herşeyim aynı. Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, bugünlerde bir tek bunu ögrendim. Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek bilmiyor. Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana anlatacağım yeni birşeyler yok. Dedim ya, her şey aynı. Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı. Sen olsaydın hemen anlardın. Sen benim herşeyimdin. Arkadaşım, dostum, öğretmenim, talebem, sevdiğim.
Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi. Benimse içimde kocaman bir boşluk var. Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor. Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen hikayeler uydururum. Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak. Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları. Sana aşık olmaktan delice korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini. Daha pek çok, sırrımı anlatacağım sana.
Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.
Bense odamda senden uzak. Hayır beni merak etme, üzülmüyorum. Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız. Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum. Yalnızca biraz, biraz üşüyorum...
02-06-2008, Saat: 09:30 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,055
-
Konuları:
1,631
-
Kayıt Tarihi:
May 2007
-
Rep Puanı:
Gel dedi bir şehir, dedi ne olursan ol, ne olursun gel, gelirken bakma ardına
…ve bıraktıklarına ... yaktıklarına, ve yandıklarına,
seslenilişleri ardından ‘gitme’leri duymadan gel,
uzaklaştıkça feri kaçan ardında kalan bakışları görmeden gel,
ve gidersem bekler misin, kalır mısın döndüğümde sormadan gel……
hesapsızca, hoyratça, fütursuzca
gitti(m)
öncekilere benzemeyen bir gidişle
…. kent kaldı ardın(m)da, ve kent ‘kara’rdı…
Günlerden bir gün
Dön dedi ‘kara’ kent, gidecek başka yerin kalmadığında, buradayım dedi, kırgınca,
Oysa ben seni eskiden böylemi karşılardım, sen böylemi gelirdin,
severdin bu kentte, sevilirdin de,
aşk vardı, aşkın da, aşkıydın da
böylemi dönmeliydin, per perişan, ser sefil,
Sana verecek hala bir şeylerim var derken içinden geçirdi sana çok bile diye
Bir parça ekmek, bir yudum su, parça kağıt, kalem, her gün biraz da mavi
Cezalısın dedi biliyorsun. İyi halin yok,.
Eğer ağlarsan gözyaşlarını içine akıt,
canın yanar, bağırasın gelirse içinden kopup gelen çığlıkların dudaklarına çarpıp geri dönsün,
ve bir de umudunu vereceğim ama büyütemeyeceğin
her gün bir parça koparta koparta tüketebilirsin idareli kullanma
İşte inziva hanen gir
Görmesin seni aşk, tükürecek yüzüne
ve
Kapandı kapı üzerin(m)e….
Döşemelerin üzerinde umudun(m)un artık son parçasından dökülüp kalmış kırıntılar…
Alışılmış bir yalnızlık, göğe doğru uzanmaktan yorulmuş iki el,
Hala kapalı bir kapı
Af belki….
|